Sensible Çeviri Türkçe
1,561 parallel translation
Be sensible!
Mantıklı ol!
The one sensible thing my father ever said to me.
Babamın bana söylediği tek mantıklı şey.
Yes, be sensible... And head for home.
Evet, sağduyulu davranın ve evlerinize gidin.
Be sensible.
Mantıklı olun.
- Was I sensible or hard on you?
Sana hassas mı yoksa katı mı davrandığımı bilmiyorum.
There you go, being sensible.
İşte akıllı olmak budur.
You're good, sensible parents, you and Mary.
Mary'le sen ; güzel, akıllı anne babalarsınız.
- Sensible.
- Olabilir.
It is a far more sensible strategy to get her safely back to Voyager and then decide on the proper resolution.
En duyarlı davranış, onu Voyager'a getirmek olacaktır ve daha sonra münasip bir çözüme karar verilir.
Sensible girl with her feet on the ground.
Ayakları yere basan aklı başında bir kız.
Sensible precaution.
Makul bir tedbir. Yardım etmekten memnun olacağım.
Respect your brother in law, a sensible man.
Kayınbiraderine saygılı ol Zate, Çok saygılı bir insandır.
A sensible girl marries an artist... after he's made his fortune.
Aklı başında olan bir kız bir sanatçıyla ancak servetini kazandıktan sonra evlenir.
I've always said you were the only sensible one in the family.
Ailede aklı başında olan tek kişi sensin, hep söylerim.
Please be sensible.
Lütfen mantıklı ol.
That would be the sensible thing.
bence de en mantıklısı bu.
But I won't have to if you're sensible.
Mantıklı olursan buna gerek kalmaz.
Diabetes is controllable... if you're sensible.
Eğer özverili davranırsan diyabet kontrol altına alınabilir.
Lenonn, be sensible.
Lennon, mantıklı ol.
'He represents the more sensible side of the four.'
'Dörtlünün daha duyarli kismini temsil ediyor'
They got a container load of cash in shoe boxes, they sell class A gear - someone sensible must be involved.
Para dolu ayakkabi kutularindan bir konteynir dolusu var, birinci sinif malzeme satarlar - duyarli biri mutlaka dahil olmali.
You, John, are a person sensible, John.
Sen, John, çok duygusalsın, John.
- In the school eras Johnny the sensible one.
- Okulda da herkes hassas derdi.
Very sensible of you.
- Çok akıllıca.
Right up against you - Be sensible
Hemen karşında.
But, I've heard nonsense, compare with which that would be as sensible as a dictionary!
Ancak, saçmalık duymadım geçtim Hangi bir sözlük gibi mantıklı olurdu karşılaştırın!
All of them Sensible, everyday names
Hepsi mantıklı, günlük isimler
But all of them sensible Everyday names
Fakat hepsi mantıklı Günlük isimler
♪ All of them Sensible, everyday names
Hepsi mantıklı, günlük isimler
♪ But all of them sensible Everyday names
Fakat hepsi mantıklı Günlük isimler
Sensible.
Mantıklı.
You have always been sensible and levelheaded.
Her zaman mantıklı ve dengeli biriydin.
You gave me reasons, yes all very logical, very sensible reasons.
- Bir takım sebepler söyledin. Hepsi de çok mantıklı sebeplerdi.
So tomorrow get your pocketbook and a sensible pair of shoes and let's go blow some major dough.
Bu yüzden, yarın çantanı ve ona uyumlu bir ayakkabıyı giyiyorsun ve seninle bir sürü parayı çarçur ediyoruz.
Very sensible.
Çok dokunaklı.
Now, that's the first sensible idea I've heard all day.
Şimdi, bu bütün gün boyunca duyduğum ilk anlamlı fikir oldu.
But can't you do something more sensible?
Ama daha mantıklı bir şey yapamaz mısınız?
The sensible thing would be to enlist me on your side.
Aklı başında şey, beni senin tarafına kazanmak olacaktı.
I always pass on good advice. It's the only sensible thing to do with it.
Bu tavsiyeyi başkalarına aktarmak onunla yapılabilecek tek mantıklı şey.
- You seem sensible. Why you in here?
- Aklı başında biri gibi görünüyorsun.
No, no, it's actually quite sensible.
Hayır, hayır. Bu aslında anlaşılabilir.
Be sensible!
- Durun! Mantıklı olun!
Sounds sensible.
Uygun gözüküyor.
The wall, methinks, being sensible, should curse again.
Duvar da zeki olduğu için, buna cevap verir, derim.
The sensible thing would be if we took it day by day.
Onu aldırmamızın mantıklı olan yol olduğunu zamanla anlayacaksın.
You are so sensible Why don't you explain to her?
Çocuklar çok mutlu! Rinku, dikkat et!
Be a sensible man.
Makul davran.
She could talk about sensible things.
Mantıklı şeyler hakkında konuşabiliyor.
Sweet-tempered and sensible, and ready to do anything one asked her?
Tatlı huylu ve duyarlı ve ondan istenileni yapan biri mi?
Should we be married and sensible and go home to... do whatever men do at home?
Onun Seconal'uydu. Hiç şahit yoktu. İkiniz de gitmediğiniz için şanslıyız.
Sensible girl.
Kız oldukça akıllı.