Sensors Çeviri Türkçe
2,725 parallel translation
Well, I could direct the long-range sensors to the area, see what shows up.
Uzun menzilli radarları o bölgeye aktarabilirim, bakalım ne görünecek.
Yeah, we scanned the area with our deep space sensors, and, uh...
Evet, bölgeyi derin uzay radarlarımızla taradık ve...
We have deep space sensors?
Derin uzay radarlarımız mı var?
It's what they used to do on the Prometheus before they had Asgard sensors.
Asgard radarları olmadan önce Prometheus'ta kullandıkları buydu.
How come they weren't detected by the long-range sensors?
Nasıl oluyor da uzun menzilli radarlarınız saptayamadı?
The mine detonations must have overloaded the sensors.
Mayın patlamaları sensörleri aşırı yüklemiş olmalı.
Dr. McKay must've been right about the nukes damaging the sensors.
Doktor McKay bombaların sensörleri bozması hakkında haklıymış.
The long-range scanners and the internal sensors are down, but we're working on them.
Uzun menzilli radarlar ve iç radarlar kapandı, ama onlar üzerinde çalışıyoruz.
Between 20 and 30, and internal sensors are still down.
20 ila 30 arasında ve iç radarlar kapalı.
Well most of our sensors are still down, but we do know that there are at least a handful of Wraith still in the city.
Radarlarımızın çoğu çalışmıyor ama şehrin içinde bir avuç kadar Wraith olduğundan eminiz.
- Expand the sensors.
- Radarı genişlet.
I was trying to do just that, but someone thought I should know the deep space sensors were back up and running.
Uyumaya çalışıyordum, ama birisi derin uzay radarlarımızı çalıştırmayı düşündü.
While their sensors are blinded, we cloak the city.
Radarları bozulunca, şehri görünmez ederiz.
Our sensors indicate the Wraith fleet is breaking orbit.
Radarlarımız Wraith filosunun yörüngeden çıktığını gösteriyor.
Your babies have very sophisticated sensors.
Bebeklerinizin gelişmiş duyuları vardır.
Microscopic sensors on their upper and lower surfaces tell their owner about the air currents around its body and so help in flight control.
Bunların üst ve alt yüzeylerinde bulunan mikroskobik sensörler sineğe vücudun çevresindeki hava akım bilgilerini ileterek uçuş kontrolüne yardımcı olurlar.
This makes it difficult for people to hear it, or pick it up with infrared sensors.
Bu durum insanların gürültüyü duymasını ve kızıl ötesi sensörlerle belirlemesini zorlaştırır.
Seismic sensors are buried around the world for measuring earthquakes and other events.
Sismik sensörler depremleri ve diğer olayları ölçmek için dünyanın çeşitli yerlerinde gömülü bir şekilde bulunurlar.
The sensors are so sensitive that many of them picked up the airplanes as they crashed into the WTC, and they picked up the crash in Pennsylvania.
Bu Sensörler o kadar hassastırlar ki bir çoğu uçakların dünya ticaret merkezine yaptığı çarpmayı ve Pennsylvania'da oluşan çarpmayı kaydetti
In one experiment, he attached radar sensors to a baseball cap that fed signals into his mind.
Yapılan bir deneyle, beynine sinyaller yollayan bir beysbol şapkasına algılayıcılar takıldı.
These safe houses are linked together on one mainframe with motion sensors revealing which ones are active.
Bu binalar, biri aktif görünen hareket algılayıcıları olan tek ana bilgisayarla birbirlerine bağlılar.
The perimeter sensors are still left on.
Çevredeki sensörler hala açık duruyor.
Attack Group Two will continue to objective using their Shadow Devices to avoid detection by Invid sensors.
2. Saldırı Gücü de, hedefe... Invid tarayıcılarına yakalanmamak için Gölge aygıtlarını kullanarak ilerleyecek.
Their vehicles are now invisible to our sensors.
Araçları artık tarayıcılarımıza görünmüyor.
Sir, sensors have just picked up two ships adrift, nearby.
Efendim, tarayıcılarımız, yakınımızda iki gemi algıladı.
The pain sensors help you to protect yourself.
Acı algılayıcıları, kendini korumana yardım eder.
I swear, there are no sensors.
Yemin ederim algılayıcı yok.
Aside from the obvious human presence, there are over 5,000 surveillance cameras that watch over every inch of the complex and chemical and biological weapons detection sensors that monitor the air quality as well as various other state-of-the-art technologies that, well,
Açıkça görülen insan varlığı bir yana, 5.000'den fazla gözetleme kamerası binanın her santimetre karesini izlemektedir. Kimyasal ve biyolojik silah sensörleri havanın kalitesini görüntülemekte ve çeşitli devlete özel teknolojiler kullanılmaktadır.
Or maybe someone screwed with one of the CO2 sensors in the bar.
- Belki de biri bardaki CO2 sensorlarından biriyle oynadı.
It can trick the sensors into thinking that the dishes are cleaner than they really are.
Sensorları uyarıp bulaşıkların temiz olduğunu sanmasına neden olabilir.
Although, there do appear to be sensors built into the targeting system, so our approach may be detected.
Fakat hedef sisteminde alıcılar görünüyor. Yani yaklaşmamız tespit edilebilir.
The satellite's sensors have detected a ship closing on its position.
Uydu alıcıları yaklaşan bir gemi tespit etti.
- Sensors detect that the weapon is recharging!
Alıcılar silahın tekrar yüklendiğini belirliyor.
Sir, sensors indicate that the weapon is reaching maximum power.
Efendim, alıcılar silahın maksimum güce ulaştığını gösteriyor.
Sensors detect the weapon is fully charged.
Alıcılar silahın dolduğunu gösteriyor.
Re-route it from the shields and get me all functioning internal Asgard beam sensors back online. - Sir?
Kalkanlardan alın ve çalışan tüm Asgard ışınlayıclarını verin.
Sir, satellite sensors are detecting a single small ship on approach.
Efendim, uydu alıcıları yaklaşan ufak bir gemi tespit etti.
Sensors detect the Earth ship is veering away from the target.
Alıcılar Dünyalı geminin hedeften uzaklaştığını gösteriyor.
Our sensors detect the weapon's shields have become active.
Alıcılarımız silah kalkanlarının devreye alındığını gösteriyor.
- shields, sensors, weapons...
Kalkanlar, sensörler, silahlar.
Managed to restore sensors and communications.
Sensörler ve haberleşme tamir edildi.
Well, the motion sensors work.
Hareket sensörleri çalışıyor.
Step two, the Daedalus takes position in close proximity to your hive, essentially merging with your scan patterns, rendering it practically invisible to the enemies'sensors.
İkinci adım, Daedalus kovanınıza yakın mesafede yerini alır... Sizin tarama düzeneğinizle bir olunca, düşman tarayıcılarına karşı görünmez olacak.
Shields, communications, long range and biometric sensors...
Kalkanlar, iletişim, uzun menzilli ve biyometrik sensorlar...
The sensors from the Daedalus.
Daedalus'taki sensorlar. Eğer onlarla temas kurabilirsek...
AII set with sensors?
Sensörler ayarlandı mı?
These buildings use thermal sensors to manage climate control, isn't that right?
Binanın hava sıcaklığını, termal algılayıcılar düzenliyor, değil mi?
We got our sublight back online and then tracked the Ori safely from a distance using our long-range sensors till they jumped into hyperspace about an hour ago.
Işıkaltını tekrar çalıştırmayı başardık ve sonra Ori'ı uzun-menzil sensörlerimiz güvenlice takip ettik, ta ki 1 saat önce onlar hiperuzaya geçene kadar.
Our only long range array that wasn't fried was sensors.
Kızarmamış olan tek uzun menzil düzenimiz alıcılardı.
- The thermal sensors are on. - Thermal sensors?
Isıya duyarlı sensörler mi?
I've hacked into the building's motion sensors.
Binanın hareket sensörlerini hack'ledim.