Seriously Çeviri Türkçe
30,888 parallel translation
Seriously?
Cidden mi?
'Yes, seriously.
Evet, ciddiyim.
It's seriously weird...
Hakikaten tuhaf bir şey...
We take our sandwich commitments very seriously.
Sandviç sözümüzü tutarız.
No. No, seriously, come on.
Hayır hayır cidden.
Are you seriously going to leave a lady hanging?
Ciddi ciddi bir bayanın elini geri mi çevireceksin?
Seriously.
Ciddi ciddi.
Seriously? !
Daha neler?
Seriously?
Gerçekten mi?
- Seriously? - Yeah.
- Ciddi misin?
Something is seriously wrong with you, and we need to get you some help.
Sana ciddi ciddi bir şeyler oluyor ve bu konuda sana yardımcı olacak bir şeyler bulmalıyız!
it... Something is seriously wrong.
Gerçekten bir terslik var.
No, seriously I don't have a problem with the Hulk.
Hayır, ciddiyim Hulk ile ilgili bir sorun yok.
Seriously.
Ciddiyim.
I seriously doubt you'll understand.
Gerçekten anlayacağını sanmıyorum.
Seriously, Raim.
Cidden, Raim.
Seriously, do you see any bald spots?
Cidden, kel bölgeler görüyor musun?
Something is seriously wrong with you.
Ciddi bir sorunun var.
- Seriously?
- Gerçekten mi?
They took what you said very seriously.
Anlattıklarınızı çok ciddiye aldılar.
Seriously, none of you liked it?
Cidden hiçbiriniz beğenmemiş miydi?
I love him... and I know that he can't help being sick, and I take my vows very seriously, but what if I can't look at him again like he's my husband?
Onu seviyorum ve hasta olmanın elinde olmadığını biliyorum. Verdiğim yemini çok ciddiye alıyorum ama onu bir daha kocam gibi görebilecek miyim bilmiyorum.
No, seriously, we could implant an inhibitor onto Melissa's vagus nerve to suppress her hunger.
Ben çok ciddiyim. Melissa'nın vagus sinirine açlığını bastıracak bir inhibitör takabiliriz.
You're seriously considering this?
Bunu gerçekten değerlendiriyor musun?
When Mother sent me up here to learn from you... I know I didn't take it seriously.
Annem beni öğrenmem için yolladığında bunu ciddiye almadığımı biliyorum.
Seriously, what's your identity?
Cidden, tam olarak nesin sen?
Do you seriously think this is gonna work?
Bunun işe yarabileceğini ciddi olarak düşünüyor musun?
Seriously, did you see my abs?
- Cidden kaslarımı gördünüz mü?
You're seriously not going to make it rain right now, are you?
Yağmur yağdırmayacaksın şimdi, değil mi?
- I seriously didn't summon you.
- Cidden ben yapmadım.
I've seriously never been told that.
Cidden daha önce bunu kimse söylememişti.
Seriously, Axl, how is this gonna work?
Cidden Axl, bu nasıl yürüyecek?
But, seriously, I know there must be other things you want to do.
Ama cidden yapmak istediğin başka şeyler olmalı.
Are you seriously gonna do the whole speech?
Cidden bütün konuşmayı yeniden mi yapacaksın?
Unni seriously you're helpless.
Abla gerçekten umutsuz vakasın.
Seriously.
Seni var ya...
What is it, seriously?
Cidden tüm bunlar ne böyle ya?
Seriously, what am I doing..
Cidden ya, ne yapıyorum ki ben...
Ah seriously...
Cidden ya...
Oh, these guys! Seriously.
Bunlar da yani...
Seriously. This has gone on for several days.
Aman ya, günlerdir sürüyor bu.
Aigoo, seriously. What happened this time?
- Bu sefer ne oldu?
Traffic in the major cities is now seriously paralyzed.
Büyük şehirlerde trafik felç oldu.
It keeps disappearing as if it has feet of its own! It's seriously driving me crazy!
Kendi ayakları varmış gibi ortadan kaybolup durması beni deli ediyor!
Look, Steve, seriously, just let him out.
Steve, ciddiyim. Çıkar onu.
Seriously freaking.
Gerçekten çıldırmak üzereyim!
Come on, don't half-ass it and seriously think about it.
Öylesine geçiştirme, iyice bir düşün.
Seriously. You won't?
Cidden, aramıyor mu?
Seriously, it's mine to command.
Gerçekten benim emrimde.
- Seriously?
- Cidden mi?
Seriously!
Gerçekten!