English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Sharking

Sharking Çeviri Türkçe

84 parallel translation
I'm talkin'about workin'for a living. I'm talkin'about sharking'.
Ekmeğini kazanmaktan, köpekbalığı avcılığından söz ediyorum.
For those of you who are new in town, his old man handled liquor, did a little loan-sharking and kept the longshoremen out of Miami for damn near 15 years.
Aramıza yeni katılanlar için söylüyorum, bu adamın babası... şehirdeki içki ve tefecilik işlerini elinde tutuyordu. 15 yıl boyunca bu şehre sendikayı sokmadı.
Only it was called loan-sharking.
Ama o zaman buna tefecilik denirdi.
But later on, he was associated with a number of underworld figures... and it's believed that he's a major operator... on running numbers, loan sharking and extortion.
Daha sonra yeraltı dünyasının sayılı isimlerinden biri olmuş. Kumarbazlık, tefecilik ve gasp konusunda en iyi olduğuna inanıyor.
Plus loan sharking.
Tefecilik var.
This guy involved is in illegal gambling and loan sharking
Bu herif, yasadışı kumara ve tefeciliğe karışmış.
You're sharking your way up.
Yükseliştesin.
No more loan sharking, no more storefront scams.
Daha fazla borçlanma, dükkanı daha çok zorlama.
Prostitution, loan sharking, numbers...
Fuhuş, tefecilik, kumar...
Well, I've been picked up for loan sharking and racketeering, but never convicted, no. I'm clean, Harry.
Birkaç kere haraç almaktan tutuklandım ama ceza almadım.
Maybe this wasn't such a good idea. Look, Martin, I'm not connected to that anymore... not since I left that loan-sharking operation in Miami. No.
- Belki de bu iyi bir fikir değildi.
I may have to go back to loan-sharking just to take a rest.
Dinlenmek için eski işime döneceğim.
What does this have to do with loan-sharking?
Tefeci olduğunuz söyleniyor!
A few things to go over to make a loan-sharking indictment.
Suçlamalar yapmak için çok şey var. Bu önemli!
And a little numbers, extortion, loan-sharking.
Biraz da kumar, haraç, tefecilik.
Not seized today, but named in the indictments was alleged Soprano enforcer and loan-sharking chief, Michael Palmice.
Bugün tutuklanmayan ama adı geçen Soprano liderlerinden tefecilik şefi Michael Palmice.
Loan sharking and lying.
- Tefecilik ve yalan söylemek.
They paid your husband's loan sharking debt.
Kocanın tefeciye olan borcunu ödemişler.
Suspicion of loan sharking and pandering.
Tefecilik ve kadın ticareti yaptığından şüpheleniliyormuş.
Arrested : Assault, extortion, assault, loan sharking. "
Saldırı, gasp, saldırı, tefecilikten yakalanmış.
The loan sharking was just a part-time job.
Tefecilik sadece yarım günlük bir işti.
And now I guess he makes his way doing a little loan sharking here in Vegas.
Ve sanırım artık Vegas'ta tefecilik yaparak geçiniyor.
And you walk in with him and you go, "No, I'm not sharking, I've got a bloke."
Onunla "Bakın ben aranmıyorum. Bir erkeğim var." imajın olur.
Gino ran the day-to-day gambling... loan-sharking and extortion activities for his boss, Nick Calabrese.
Kim bilir, belki de sıradaki kişi benim. Sen değilsin.
Alessandro Tedeschi, loan-sharking and gambling.
Korkmalı.
1985, aiding and abetting, extortion in'87, armed robbery in'92, assault in'95, uh, loan sharking the same year.
1985'de, yardım ve yataklık, haraç alma'87'de, silahlı soygun'92'de, saldırı'95'de, uh, ve aynı yıl kredinin üzerine yatma.
That's when Pil-ho started loan sharking with funds he got from the people from Seoul.
Böylece Pil-ho insanları kandırmaya başladı. Jo'nun parasıyla tefecilik yapıp, paraya karşılık evleri ipotek ediyordu.
Ah, that's right, loan-sharking, drugs, gambling, fencing stolen goods.
Tefecilik, uyuşturucu kumar, çalıntı mal satışı. - Evet. Chopper Tevis'in sana ne kadar borcu vardı?
Illegal betting, loan sharking.
Yasadışı bahis. Tefecilik.
I fell in love with their culture, especially sharking.
Kültürlerine hayran olmuştum, özellikle de köpekbalıklamaya.
What's sharking?
Köpekbalıklama da nedir?
You're sharking it, man, you're sharking it.
Sömürdün, dostum. Sömürdün.
She was involved in loan-sharking and ran crap games all over Brooklyn.
Kira dolandırıcılığına karışmıştı ve... Brooklyn'in dört bir yanında oyunlar düzenliyordu.
He's been linked to gambling, loan sharking
Kumar, tefecilik ve gasp suçları ile ilişkilendirilmiş.
He ran numbers for the Battaglia family... And loan sharking and collections.
Battaglia ailesi için sayısız hizmette bulunmuş ve tefecilik ve borç tahsilatı yapmıştı.
You tell me right now, or boris has a sharking his basement.
Hemen söyle yoksa Boris'in bodrumda bir köpekbalığı var.
Boris has a sharking his basement.
Boris'in bodrumda bir köpekbalığı var.
You have a sharking your basement.
Bodrumunda bir köpek balığı var.
High-end loan-sharking,
Yüksek tabakaya tefecilik.
- He's sharking us.
- Bizi izliyor.
Running numbers, loan-sharking...
Dolandırıcılık, tefecilik...
He not only runs the family loan-sharking business But used to kill people with nail bombs for the ira.
Yalnızca ailenin tefecilik işini yürütmekle kalmıyor eskiden IRA adına insanları çivi bombasıyla öldürüyormuş.
Selling fake goods, loan sharking, getting into fights!
Sahte şeyler satmak, tefecilik, dövüşlere katıImak!
( Beckett ) Loan sharking, blackmail.
Tefecilik, net dolandırıcılığı...
I mean, we have to be the only two idiots in loan-sharking history To pay a vig on a spool of denim.
Tefecilik tarihinde bir makara kumaş için borç alan iki salak bizizdir herhalde.
His crews do it all. They got prostitution, loan-sharking, protection, drugs... you name it. Okay?
Tayfası her türlü işi yapıyor.
Then, in its wisdom, the federal government labelled such practices "loan sharking", which is a stupid term.
Sonra federal hükümet, o bilgece anlayışıyla bu tarz hizmetleri "tefecilik" olarak adlandırdı, ki aptalca bir tabir bu.
He ran gambling, loan-sharking, and union shakedowns out of Hell's Kitchen.
Kumar oynatır, tefecilik yapar, sendikalarla uğraşırdı.
I'd also like you to check out the legal situation, the laws governing loan sharking, usury, money lending.
Ayni zamanda yasal durumu da kontrol etmeni istiyorum, faizciligi, tefeciligi idare eden yasalari.
It's vague but it looks like he's got his finger in lots of pies - gambling, loan-sharking, and the key to his business - smuggled duty-free fags.
Biraz belirsiz ama gorunuse gore bir cok pastada parmagi var, kumar, tefecilik, ve ise giris anahtari - kacak duty-free sigaralari.
Sharking your way up. My dear, you've got to diversify.
Hayır, hayır, canım, çeşitlendirmelisin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]