English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / She'll know what to do

She'll know what to do Çeviri Türkçe

82 parallel translation
She'll know what to do.
O ne yapacağını bilir.
Yeah, you get that dame to drink beer with you, and the next thing you know, she'll wanna go fishing and after that, there's no telling what she'll do.
Evet, o bayanın seninle bira içmesini sağla. Ardından bir de bakmışsın, balığa çıkmak istiyor. Daha sonrasında ise, Allah bilir, ne yapar.
She'll know what to do.
O ne yapılacağını bilir.
I know she's dead but I also know that she'll kill again, and I don't know what to do.
Ölü olduğunu biliyorum ama aynı zamanda tekrar öldüreceğini de, ne yapacağımı şaşırdım.
SHE'LL KNOW WHAT TO DO.
New York'a gideceğim.
Please, judge. She'll know what to do with him.
O ne yapılacağını iyi bilir.
" She's the girl all dressed in blue I'll let you know just what to do shakin'those hips, she moving'a thigh she got the motion and a look in her eye, yeah she's a rocker she's a roller
[şarkı] : " tamamen mavilere bürünmüş o kız ne yapacağını sana söyleyeceğim kalçalarını sallıyor, bacağını oynatıyor kız orada salınıyor, ve gözlerindeki o bakış, ah o bir rocker o bir roller
She'll know what to do.
O, ne yapılacağını bilir.
She'll know exactly what to do.
Ona ne yapılacağını bilir.
We don't know what she'll do to you if she ever gets you alone.
Eğer seni yalnız yakalarsa sana ne yapacağını bilemeyiz.
And if she doesn't know what she likes to do, then I'll know she hasn't done it yet.
Eğer ne yapmak istediğini bilmiyorsa henüz yapmamış olmadığını anlarım.
I'll ask her what she likes to do... and if she doesn't know what she likes to do... then I'll know she hasn't done it yet.
Ne yapmak istediğini sorarım. Eğer ne yapmak istediğini bilmiyorsa henüz yapmamış olmadığını anlarım.
- Do you know what it'll take to keep her alive for transplant if she even qualifies for transplant and they find a match?
- Onu nakile kadar hayatta tutmanın nelere malolabileceğini biliyor musun? Uygun karaciğer bulunsa ve nakil için o seçilse bile...
I gotta talk to Mary. She'll know what to do about Big Ed and this family thing.
Büyük Ed ve aile şeysiyle ilgili ne yapacağını bilir.
- I bet she'll know what to do.
- Bahse girerim o ne yapılacağını bilir.
- She'll know exactly what to do.
O ne yapılacağını bilir.
So just talk to my wife about the bill. She'll know what to do.
Ödemeyi karımla konuşun, ne yapacağını biliyor.
So, if she likes what you do to her, you'll be the hottest hairdresser that Hollywood... has ever seen before you even know what hit you.
Yani, ona yapacaklarından hoşnut kalırsa, sen daha ne olduğunu anlamadan Hollywood'un... gelmiş geçmiş en gözde kuaförü olursun.
- Where's Christina? She'll know what to do.
Sanki buradakilerin hiç biri daha önce bir düğün organize etmemiş gibi.
My mom. She'll know what to do.
Ne yapmamız gerektiğini annem bilir.
I thought to myself, if she can really do what she claims she can do, then she'll know how sad I am.
Kendi kendime.... "Söylediği şeyi cidden yapabiliyorsa ne kadar üzüldüğümü anlar." dedim.
Find April, she'll know what to do.
April'i bulun. O ne yapacağını bilir.
- And if you have any questions or are worried about anything having to do with... you know, what's going on there, I'll call my sister, Liz - - she's a veteran.
Herhangi bir sorun olursa veya bununla ilgili bir endişen olursa,.. ... kardeşim Liz'i ara. O tecrübelidir.
And she'll just know what to do?
Ne yaptığını bilmeyecek mi?
We'll do everything we can to keep her here, but we can't treat her until we know what kind of an infection she has.
Onu burada tutmak için elimizden geleni yapacağız, ama ne tür bir enfeksiyon kaptığını anlayana kadar onu tedavi edemeyiz.
She'll know what to do.
Ne yapaılacağını bilir.
I mean, I'd wear protective padding when you do it, but--but yeah. She'll know what to do, and when she sees this photo, - She will be plenty motivated to do it.
Ve bu fotoğrafı gördüğünde bunu kesinlikle yapmak isteyecektir.
I don't know what that'll do to her. She may not be as fragile as you think.
Bu ona ne yapar bilemiyoruz düşündüğünüz kadar kırılgan olmayabilir.
She'll know what to do.
- O ne yapacağını bilir.
We all know how I feel about it, and I'm hoping one day, she'll reveal how she feels about it, and what she wants to do instead.
Bunun nasıl olduğunu biliyoruz, ve umuyorum, bir gün kendisi de bunu açıklar, ve bunu kendisi için ister.
Let's go and talk to Miss G. Maybe she'll know what to do.
Gidip Bayan G ile konuşalım. O ne yapılacağını biliyordur.
When she's in front of me.. .. maybe then I'll know what I have to do.
Onu karşımda görünce belki de ne yapacağımı bilirim.
Hey, maybe, hopefully, Mommy will come home today, huh? And if she doesn't then, you know what we'll do? We'll find somebody else to sew you a costume, okay?
Belki anneniz bugün eve gelir ama eğer gelmezse kostümünü dikecek başka birini buluruz, tamam mı?
She'll know what to do with you.
O seninle ne yapılacağını bilir.
I'll let you know, but if something happens to me, I want you to give it to Kitty, and she'll make the decision on what to do.
Bu arada benim başıma birşey gelirse... Zarfı Kitty'ye ver. O ne yapacağını bilir.
We should call Samantha, she'll know what to do.
Samantha'yı aramalıyız. O ne yapılacağını bilir.
She'll know what to do.
Ne yapılacağını bilir.
I'm sure she'll know what to do with it.
Chris bunu alabilir mi?
- What's that got to do with it? - What with everything else going on. I know she'll come up here and make trouble.
- Diğer olaylar sürerken buraya gelip sorun çıkaracağını biliyorum.
She'll know what to do.
O ne yapacağımızı bilir.
"Go ask Penny ; she'll know what to do."
"Git Penny'e sor, o ne yapacağını bilir."
- She'll know what to do!
- O ne yapılacağını bilir!
Thank God for Mom. She'll know what to do.
Neyse ki annem ne yapacağımı bilir.
I don't know what to do- - Well, Rachel, um... she'll be fine.
- Ne yapacağımı bilmiyorum. - Rachel kendine gelecektir.
Her name itself is so bitter, what'll she be like... do you know how dominating these girls are... and why do I have to adjust everytime...
Kendisi gibi adı da kötü, ya nasıl olacaktı ya... Bu kızların baskın bir karakter sahibi olduğunu biliyor musun. Ve neden herzaman buna uymak zorunda kalıyorum...
She'll know what to do.
O ne yapılması gerektiğini bilir.
Gothi... she'll know what to do.
Gothi... o ne yapılması gerektiğini bilir.
She'll know what to do.
Nasıl döneceğini biliyordur.
Talk to Joan. She'll know what to do.
Joan'la konuş, o bilir ne yapılacağını.
I guess she'll know what to do.
Sanırım o ne yapılacağını bilir.
Yeah, well, if she passes out from the pain, At least you'll know exactly what to do.
En azından ağrıdan bayılırsa ne yapılması gerek biliyorsun.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]