She's angry Çeviri Türkçe
554 parallel translation
The empress is a devil when she's angry.
İmparatoriçe kızdığında tam bir şeytan olur.
She's also very angry with you.
O da size çok kızgın.
She's still angry.
Hâlâ kızgın.
Her left shoulder goes up when she's angry.
Kızgın olduğu zaman sol omzu yükseliyor.
She's angry with me.
Bana kızgın.
She's just a kid. Why did I get so angry?
O daha bir çocuk.
She was angry with you, eh!
Sana kızgınmış o zaman.
If she`s a tramp, she`II get angry ; if a lady, she`ll smile
Sinirlenirse şansını zorlama ; gülümserse denemeye değer.
She's turned so nervous and angry.
Sinirli ve öfkeli.
She's such a dear, particularly when she's angry.
Çok tatlı, özellikle sinirlenince.
I told him, "She's going to get angry."
İzninle. Ben söyledim,'hanım kızar'dedim. Çünkü kızacağınızı biliyordum.
I've got a feeling she's angry.
İçimde kızdığına dair bir his var.
Isn't she marvellous when she's angry?
Sinirlenince ne kadar müthiş oluyor değil mi?
She's like that when she's angry
Çok kızınca böyle bayılı verir onu sıkı tut!
She get so angry with me when I'm with anyone, except for her, my husband and now you.
Onun dışında biriyle birlikteyken bana çok sinirlenir, kocam ve şimdi de sen.
Big Tiger, you might be angry, but she's just a kid.
Koca kaplan, sinirlenmiş olabilirsin, fakat o daha bir çocuk.
- She's always angry when she sees me.
O nasıl? - Beni gördüğünde her zamanki gibi kızgın!
She's probably going to be very angry when she sees you.
Seni gördüğünde muhtemelen çok sinirli olacak.
She's very angry at you.
Sana çok kızgın.
She's angry.
O kızdı.
Well, then go out with him. If she is angry, then she's a fool.
O halde çıkıyorsun onunla, bunun için kızarsa çocukluk etmiş olur.
Right, okay. So, right around 9 : 00, she's going to get very angry with me.
Tam saat 21.00 civarında bana sinirlenmeye başlayacak.
Of course she's angry.
olacak herhalde.
She's got some angry titties.
Memelere bak, füze sanki.
She's very angry at you and so am I.
Sana çok kızgın, ben de kızgınım.
She's become so angry.
Ama artık çok sinirli.
She's angry now.
Sinirlenmiş.
She's angry.
Öfkeli.
Joe doesn't know where she is. She's angry.
Joe onun nerede olduğunu bilmiyor.
I think she's angry with me.
Sanırım bana kızdı.
"The woodcutter argued for a long time with his wife, " but she was such a horrid, frightening woman when she was angry, " that in the end he agreed to her plan.
" Oduncu karısıyla uzun bir süre tartıştı, ama karısı kızdığı zaman korkunç bir kadın oluyordu, ve sonunda karısının planını kabul etmek zorunda kaldı.
She's more angry than she's ever been.
Her zaman olduğundan çok daha kızgın.
When she's angry, she even curses my ancestors.
Sinirlendiğinde atalarıma bile sövüyor.
Tita was so angry... with Rosaura's plans for Esperanza... that she wished her sister had never... allowed those disgusting, repulsive and revolting words... to escape from her mouth.
Tita Rosaura'nın Esperanza ile ilgili... planlarına çok kızmıştı... Kız kardeşinin ağzından asla böyle iğrenç, tiksindirici... sözlerin çıkmamasını... dilerdi.
She's not my little girl. She's so angry.
Sanki küçük kızım değil.
She's too angry.
Aşırı sinirli.
She's angry.
O sinirli.
You see? Now she's angry.
Artık o kızgın.
- Come on, listen, she's angry she's happy making you play her game.
- Hadi ama, dinle, o kızgın... ve seni de kızdırmak istiyor, seninle oyununu oynamaktan mutlu oluyor.
She's angry at me for some reason. Then she disappears because she said she can't think in Paris.
Neden bilmem bana kızdı ve Paris'teyken düşünemiyorum deyip ortadan kayboldu.
It's just that doesn't she seem a little angry?
Sana da biraz sinirli gibi gelmedi mi?
When a woman gets angry, she can do whatever you can't imagine. What's up?
Âşık bir kadını kızdırmak pek iyi bir fikir değil.
She's angry!
O kızgın!
She's allowed to be angry.
Ama bize yardımcı olmuyorsun.
She's an angry wife.
Kızgın bir eş.
Do you think she's still angry with me?
Sence hala bana kızgın mı?
She's angry.
- Kızmadım.
She's probably doing it because she's angry.
Bunu yapmasının sebebi büyük ihtimalle kızgın olmasıdır.
She's very angry.
Çok sinirli.
He was angry at Richard for bringing me there as window-dressing. He bumped into Whipper. She looked nice and was flirting...
Beni oraya bir dekor olarak götürdüğü için Richard'a kızmış ve sonra Whipper'la karşılaşmış o da hoş görünüyormuş ve ona kur yapmış.
If she's angry enough, yeah.
Eğer yeteri kadar kızgınsa, evet.
angry 344
she's my sister 210
she's my cousin 38
she's a teacher 19
she's crazy 250
she's an angel 39
she's a doctor 61
she's my friend 189
she's my girl 23
she's a student 17
she's my sister 210
she's my cousin 38
she's a teacher 19
she's crazy 250
she's an angel 39
she's a doctor 61
she's my friend 189
she's my girl 23
she's a student 17
she's a bitch 68
she's my niece 28
she's a nurse 43
she's my mother 114
she's my best friend 111
she's beautiful 582
she's nice 199
she's not here 659
she's my wife 185
she's 3411
she's my niece 28
she's a nurse 43
she's my mother 114
she's my best friend 111
she's beautiful 582
she's nice 199
she's not here 659
she's my wife 185
she's 3411