English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / She died

She died Çeviri Türkçe

8,460 parallel translation
She was 19 years old when she died in'88.
88 yılında öldüğünde 19 yaşındaymış.
Listen, do you know, by any chance, how she died?
- Nasıl öldüğünü biliyor musun acaba?
She died in the car accident with me.
Benimle birlikte trafik kazasında öldü.
This is where she died.
Kızımın öldüğü yer burası.
She died about five years ago.
Yaklaşık beş yıl önce ölmüş.
She died in a car accident 50 years ago.
50 yıl önce bir araba kazasında öldü.
She died at Epworth Hospital four years ago.
Dört yıl önce Epworth Hastanesi'nde ölmüş.
I had a cat once who was 15, and she died!
Bir keresinde 15 yaşında kedim vardı ve öldü.
Two weeks before she died.
- Ölmeden 2 hafta önce.
Maybe he wasn't even at home when she died.
Kızı öldüğü sırada belki adam evde bile değildi.
She died in those woods, and it's better that way.
Rachel o ormanda öldü, ve böylesi daha iyi.
And when she died, he replaced her with Tara.
Teyze ölünce de yerine Tara'yı koydu.
She died.
O öldü.
Shame she died.
Ölmesine üzüldüm.
He got himself all moony-eyed over that idiot he married and got even more moony-eyed after she died.
Evlendiği o salağa delicesine âşık oldu. Kadın öldükten sonra daha da salağa döndü.
Do you remember her last word to you, her last and final breath before she died?
Son nefesini verip ölmeden önce sana söylediği son sözlerini hatırlıyor musun?
She died a long, protracted death.
Uzun, acılı bir ölüm geçirdi.
She died?
- Öldü mü?
She died.
Öldü.
She died in Sayulita.
Sayulita'da ölmüştü.
She died from it.
Ondan dolayı öldü.
Norma... Did Annika Johnson have anything on her when she died? - Clothes.
Norma Annika Johnson öldüğünde üstünde bir şey var mıydı?
When Annika died last night, before she died, she gave me something.
- Dün Annika öldüğünde ölmeden önce bana bir şey verdi.
She died making this gesture.
- Bunu yaparak öldü. Veremem.
If she died, it would've been a good story.
Eğer ölseydi, güzel bir hikaye çıkardı.
"I knew a girl once, but she died."
"Bir zamanlar bir kız tanıyordum ama öldü."
I remember Cora, before she died, she was trying to tell me.
Cora'yı hatırlıyorum, ölmeden evvel bana söylemeye çalışıyordu.
Because she died the following year.
- Sonraki yil ölmüstü çünkü.
I thought she died before you went to uni.
Sen üniversiteye gitmeden çok önce öldü sanıyordum.
Do you really believe she died of natural causes?
- Doğal sebeplerden öldüğüne gerçekten inanıyor musun?
She was ill when I was young and she died.
Ben küçükken hastaydı ve öldü.
Susie made three calls about this case in the week before she died... the Huntington Museum,
Susie bu dava için... ölmeden bir hafta önce üç arama yapmış ;
- No, but that's not how she died.
- Hayır, ama bu nasıl öldüğünü açıklamıyor.
She died from a large dose
Onu öldüren...
She died from a more lethal kind of strychnine.
O büyük miktarda strikninden ölmüş.
Roger was a mess after she died.
O öldükten sonra Roger çöktü.
Doc Wade said Anna died of a single gunshot wound- - a through-and-through, she called it.
Doktor Wade, Anna'nın direkt gelen bir mermi yarasıyla öldüğünü söyledi.
I used to feel sad for Anna Chlumsky when Macaulay died, but she got off easy.
Eskiden Anna Chlumsky'e Macaulay öldüğünde üzülürdüm ama kolayca atlatırdı.
She died six months later.
6 ay sonra öldü.
And the whole mother thing, I mean the two big feathers in her cap are that she hasn't let anything change her, a triumph she shared with most animals, and all dirt, and the fact that her mother died,
Annesinin de iki büyük başarısı varmış, hiçbir şeyin onu değiştirmesine izin vermemiş, yani çoğu hayvanların yaptığı gibi ve toz toprağın. Diğeri de annesi ölmüş.
She would have died, too.
O da ölecekti.
When my dad died, she, uh... she never recovered.
Babam öldükten sonra kendisini toparlayamadı.
My... my wife died, and Bridget found out, and she told me about her boyfriend, and she started showing up for extra help.
Eşim ölmüştü. Bridget bunu öğrenmiş. Sonra bana erkek arkadaşından bahsetti.
You look like you really know what you're doing on that, and maybe you won't know the answer to this, but my mother just died, and she had all her tax files on this.
Bilgisayardan anlayan birine benziyorsunuz... Belki bana yardımcı olamayabilirsiniz ama annem vefat etti ve tüm vergi belgeleri bunun içindeydi.
When I was 13, she told me she'd wished I'd died instead.
Ben 13 yaşındayken "Keşke onun yerine sen ölseydin," dedi.
Yeah, she said something about a kid who died.
Hayır, ölen bir çocuktan bahsetti.
When Annika died, she gave me something. What's on it?
- Annika ölürken, ölmeden önce bana bir şey verdi.
She gave it to me before she died.
Ölmeden önce verdi.
- Mona died before the shooting so I'm not sure what else she has to tell us.
- Mona, vurulma olayından önce öldü. O yüzden onun bize başka ne söyleyebileceğinden emin değilim.
Susie died one hour after she left this crime scene.
Susie bu suç mahalinden ayrıldıktan bir saat sonra öldü.
She was on the V.I.P. list the night Ten Mohs died.
Ten Mohs'un öldüğü gece VIP listesindeymiş.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]