Shining Çeviri Türkçe
2,686 parallel translation
♪ And he's shining a salute to the American race ♪
Ve Amerikan halkını selamlıyor
Look, if you're gonna keep bellyaching While I'm shining Mr. Slicey,
Ben bay Dilimleyici'yi parlatırken sızlanmaya devam edecek olursan,
He called in a panic and because Camille is curing homelessness at the community center, I showed up like a knight in shining armor to be on Sydney duty.
Panik içinde telefon açtı ama Camille sosyal yardım merkezinde hâlâ evsizlere yardım ettiği için Sydney'e bakabilmek için parlayan zırhımla bir şovalye gibi yetiştim.
Who was there for you when you were too afraid to sleep alone after you saw The Shining?
- "Cinnet" filmini izledikten sonra yalnız yatmaktan korktuğunda yanında kim vardı?
Who took their seven-year-old brother to see The Shining?
Yedi yaşındaki kardeşine "Cinnet" filmini kim izletir ki?
He is my knight in shining armor.
Benim parıldayan zırhlar içerisindeki şövalyem.
The sun is shining, we've found Morgana, and I've just finished all my chores.
Güneş parlıyor, Morgana'yı bulduk ve bütün işlerimi bitirdim.
My knight in shining armor.
Parlak zırhlar içerisindeki şövalyem benim.
The shining?
Işıltı mıydı?
Yesterday, only one of those pots was shining.
Dün demliklerden sadece biri parlıyordu.
You're shining.
Parlıyorsun.
What, you think your cop in shining armor Can do jack to him? He's dark fae.
Ne sanıyorsun, polis dostun onun için koşacak mı?
Like Jack Nicholson in "The shining."
"Cinnet" filmindeki Jack Nicholson gibi.
A huge, bright, shining star in the making.
Kocaman, parlak, ışıl ışıl bir yıldız adayı.
'Cause you're carving that turkey like it's the shining.
Çünkü hindiyi ışıkmış gibi dilimliyorsun.
♪ Land of my high endeavor ♪ ♪ Land of my shining river ♪
Doktor- -
With all due respect, this man is a knight in shining armor.
Kimse kusura bakmasın ama, bu adam parlayan zırhlar içerisindeki bir şövalyedir.
Not that he was any shining example of anything.
Örnek bir insan olduğundan falan değil tabii.
What brings Asgard's shining light to Midgard.
Asgard'ın parlayan ışığını Midgard'a getiren de nedir?
Dragon path to be protected Pierce with a shining blade.
# Ejder yolu korunmalı, # # parlayan bıçakla içinden geçiliyor. #
Dragon path to be protected. Pierce with the shining blade. Look to the sky.
# Ejder yolu korunmalı, # # parlayan bıçakla içinden geçiliyor. # # Gökyüzüne bak. #
Just let me have this one shining moment where everything worked out.
Her şeyin işe yaradığı şu ışıl ışıl anı yaşamama izin ver.
Who would have thought there'd be a shining example of tolerance, like, just 200 miles away?
Sadece 320 kilometre ötede ışıldayan bir hoşgörü örneği olduğu kimin aklına gelirdi ki?
A gifted boy with a shining mind.
- Parlak zekası olan yetenekli bir genç.
Reserving a suite at the Valerian at the same time you're shining me on.
Valerian'da oda ayırtıp aynı zamanda bana parlıyorsun.
Ah, I'm just rising and shining and greeting a new day.
Sadece kalktım ve yeni günü karşılıyorum.
Tens of knights are fighting, their armor shining like lightning.
Onlarca şövalye dövüşüyorlardı. Böyle, zırhları şimşekler gibi parlıyor. Ama nasıl, görmen lazım.
It's so bright and shining'.
Çok parlak ve ışıldıyor.
You're shining in my sky
Benim gökyüzümde parlıyorsun
The people of san lorenzo need you, Because you can bring this country Into the shining future that it deserves.
San Lorenzo halkının sana ihtiyacı var çünkü bu ülkeyi, ihtiyacı olan parlak geleceğe sen ulaştırabilirsin.
The sun was shining on us.
Güneş üstümüze vuruyordu.
All right. And even though I know you're shining me on, I'll take it.
Sırf sevineyim diye söylediğini bilsem de gene de kabulüm.
In place of the forever shining diamond, we've created a man-made diamond.
Doğal olan elmaslar yerine, insan yapımı elmaslar üretebiliyoruz.
I saw it. Shining and heavy, that golden yellow glow.
Parlayan, ağır olan sarı sarı ışıldayan altınları gördüm.
The setting sun is red, shining on youth,
Batan güneş kırmızı görünüyor. ~
The shining era of highschool has passed, and I have become a 18 ( Korean age 20 ) year old.
Işıltılı lise yıllarım geride kaldı ve nihayet 18 yaşıma bastım.
The reason why my time in highschool was shining... because of Baek Seung Jo.?
Lise yıllarımın ışıldamasının nedeni Baek Seung Jo'ydu.
Are my eyes remarkably shining because a star has fallen right in front of me?
Gözlerim, yanıma parlak bir yıldız düşmüş diye parlıyor olmasın?
This is my home and I need to live with the lights shining bright, and with all my senses gathered.
Benim evim burası. Burada kalıp kafamı iyice toplamalıyım.
Something's shining!
Bir şey parlıyor!
* Shining in the starlight Now she's here *
# Yıldızlardan daha parlak #
¢ Ü Shining out loud ¢ Ü
# Olanca parlaklığıyla #
That's shining from inside you
İçinden parlayan ışık.
That's shining from inside you
İçinden parıldıyor.
Every night my only hope Is the light that's shining from inside you
Her gece içinden parlayan ışık benim tek umudum.
Megan Stewart is by all accounts one of the shining stars of Alton High School- - a straight-A student who devotes her spare time to helping her community and her friends.
Söylentiye göre Megan Stewart Alton Lisesi'nin parlayan bir yıldızı tüm dersleri çok iyi ve kendini arkadaşlarına ve topluma yardım etmeye adamış biri.
And the sun was shining and it was a beautiful morning and he started to sing.
Bana ise parçanın bestelenme aşamasını görmek kalmıştı.
You know, when I first moved in here, I thought it was like that hotel in The Shining a total labyrinth. I can't find my way out of this place.
Ama çıkış yolunu bulamadım.
"The Shining One," the sun god, and the god of war.
"parıldayan kişi," güneş tanrısı, ve savaş tanrısı olarak da bilinirmiş.
I feel like I'm in The Shining.
The Shining filmindeki adam gibi oldum.
Our knight in shining armor.
- O.