Shower running Çeviri Türkçe
62 parallel translation
( shower running )
( duş sesi )
I opened the door very quietly and crept in, and I heard the shower running.
Kapıyı sessizce açtım ve yavaşça içeri girdim.
Then I hear the shower running.
Sonra duş sesini duyuyorum.
- [Shower Running] - Come on, now.
Hadisene, iç şunu!
( shower running ) I'll just call the television stations.
Hemen televizyona haber vereyim. Hayır, gazeteciler!
[Shower running] Well, the shower's running.
- Duş sesi geliyor.
[Shower Running]
[Duş sesleri]
( shower running ) Hey, songbird, you think you could keep the whistling down?
Şakıyan bülbül, istersen sesini biraz alçalt.
Please. ( Shower Running )
Lütfen.
- ( shower running )
- Uhhh!
- Brooke, get a shower running.
Brooke, duşu hazırla.
I left the shower running, so i should go.
Duşu açık bıraktım, banyoya geri dönsem iyi olacak.
I told you I'd win. [Shower Running]
Kazanacağımı söylemiştim.
She didn't postpone? Did she... ( SHOWER RUNNING )
Sonraya bırakmadı mı?
I-I heard the shower running.
Duşun sesini duydum.
Um, um, I'm at home. I think you left the shower running.
- Sanırım banyo musluğunu açık bırakmışsın.
I heard the shower running.
Su sesini duydum.
It's not very green to do it with the shower running.
Ama duş hâlâ akarken yaparak çevreye zarar veriyorsun.
I hear the shower running.
Duşun sesini duyuyorum.
Is your shower running?
- Duş açık mı?
- Thank you. Thank you. But I'm still annoyed at you for leaving the shower running again this morning.
Ama sana hala bu sabah duşu yine açık bıraktığın için kızgınım.
[shower running] It was just a real spur of the moment thing, Em.
Tamamen hazırlıksız yakalandığım bir andı.
Now, he catches Reeves alone in the locker room, waits until he gets in the shower, and while the water is running, he shoots him and walks out.
Böylece, Reeves'i soyunma odasında yalnız yakalar, duşa girinceye kadar bekler, ve su akarken, onu vurur ve çeker gider.
Your shower's still running.
Musluk hala açık.
Running in and picking up the bathmat after every shower I take doesn't count.
Her duştan sonra gidip banyo paspasını kaldırmak sayılmaz.
I mean a real, live, honest-to-God shower with running water?
Yani gerçek, kanlı canlı, harbi duş. Su akan duş.
[Shower Running]
İyi seyirler.
The meteor shower is expected to begin at any moment, and so time is running out.
Meteor yağmurunun her an başlaması bekleniyor, dolayısıyla fazla vakit kalmadı.
You just have to make sure that those brats don't mess up the place or keep the shower water running.
Sadece dikkat etmelisin, .. sümüklüler bir şey kırmasın Ya da Almanları bırak gitsin
Could be. RAY : Running the Shower Tower with the fellas?
Duş Kulesi'ni erkeklerle işletir mi?
Okay, red, the shower's running.
Pekala, Red. Banyo hazır.
Charlie, the shower's still running.
Charlie, duş hâlâ açık.
I only sing in the shower. - I'll get the water running.
Ben sadece duşta şarkı söylerim.
For fifty bucks, this shower is up and running... then I'll fix it... to the community tap and everyone's willing to part with fifty paise... to bathe in a shower.lf five people use it everyday, that's 2.50
50 rupiye, bu duşu tamir edeceğim ve kullanıma açılacak. ... ortak bir musluk. Herkes onu duş almak için kullansa...
Hotel security said the shower was running full blast when they entered.
Otel güvenliği geldiğinde duş sonuna kadar açıkmış.
I haven't had a hot shower in 2 days, the laundry machine is running nonstop, the phone line is consistently busy.
İki gündür sıcak duş almadım. Çamaşır makinesi hiç durmadı. Telefon sürekli meşgul.
( shower running ) Katie.
Katie.
My shower's running.
Duşta su akıyor.
Aren't you running the shower?
Duş almıyor muydun?
So the shower's just running with no one in there?
Yani duş kimse olmadığı halde akıyor mu?
We were running late this morning, and I--and I jumped in the shower, and I--brian!
Bu sabah koşuya gittik ve sonra ben duşa girdim, ve- - Brian!
( shower running )
iki taşla bir kuşu vurursun.
She's been stalking me all morning to hang out, and I have to go to Brooke's and help set up for her surprise shower, and I'm running out of excuses.
Sabahtan beri benle takılmak için arayıp durdu benimse sürpriz hediye partisi için Brooke'a yardıma gitmem gerekiyor ve bahanelerim tükendi artık.
Well, the shower's been running, but I don't think she got in it. The towels haven't been touched.
Duş açıktı ama orada olduğunu sanmıyorum.
I would love to, but my shower is running.
Çok iyi olur ama duşa girmeye hazırlanıyordum.
When they got here, the shower was still running, but Mr. Sloan is bone-dry.
Buraya geldiklerinde duşun musluğu hâlâ açıkmış ama Bay Sloan kupkuruymuş.
( Shower running ) My tubes.
Sel oldu gitti.
I'm running over to Spencer's for a shower.
Spencer'lara duş almak için uğrayacağım.
Before, when you went to go take a shower... ( water running ) ( faucet creaks ) ( yells )
Duş almaya gitmeden önce bambaşka birisin.
- ( Shower running ) - ( Scoffs ) Again?
Yine mi?
The shower's running, Karl.
- Su akıyor, Karl.
running 198
running out of time 23
running late 35
running around 36
running away 63
shower 112
showers 23
showering 16
showed up 16
running out of time 23
running late 35
running around 36
running away 63
shower 112
showers 23
showering 16
showed up 16