Siebert Çeviri Türkçe
37 parallel translation
He was met at station by a Gestapo agent named Siebert and escorted to the German Embassy to confer with von Papen.
İstasyonda, Siebert adlı bir gestapo ajanı tarafından karşılandı von Papen'le görüşmek üzere Alman elçiliğine kadar kendisine eşlik edildi.
Siebert has kept a day and night watch.
Siebert gece gündüz gözünü ayırmadı.
Siebert, you and Steuben take the train to Istanbul this evening.
Siebert, Steuben'la birlikte bu akşamki İstanbul trenine binin.
In true friendship, yours, Angelika Siebert.
Gerçek dostlukla, Angelika Siebert.
Mayonnaise. Yes, I talk like Dr. Siebert, please
Evet, Doug Seaver'la görüşmek istiyorum.
See if we can move mrs. Siebert's brow. lift to 3 : 00.
Bak bakalım, Bayan Siebert'in kaş kaldırma ameliyatını 3.00'e alabilir miyiz?
I found a hardware store on Siebert Avenue.
Siebert caddesinde bir dükkan buldum.
Oh, Dr. Siebert, twelve o'clock.
Dr. Siebert, saat 12 yönünde.
What do we tell Siebert?
Siebert'a ne diyelim?
On the bright side, I don't think President Siebert will be making us go to any more fund-raisers.
İyi tarafına bakarsak bence Rektör Siebert bundan sonra zorla bağış toplatmaya çağırmaz.
Explain it to them, Siebert.
Açıkla şunlara Siebert.
I must confess I don't understand you, President Siebert.
Sizi anlayamadığımı itiraf etmeliyim Rektör Siebert.
Hey, guys, guys, President Siebert is headed this way.
Beyler Müdür Siebert bu tarafa doğru geliyor.
Oh, President Siebert, I assume you'd like to respond to one of the suggestions I put in the box by your office.
Müdür Siebert sanırım odanızın yanına koyduğum kutudaki önerilerden birini yanıtlamak için geldiniz.
President Siebert?
Müdür Siebert?
President Siebert, I don't mean to be an alarmist, but difficulty initiating a urine stream could be a symptom of benign prostatic hyperplasia.
Müdür Siebert, sizi telaşlandırmak istemem ancak idrar çıkışını başlatmakta zorlanmak, iyi huylu prostatik hiperplazi olabilir.
Ignore him, President Siebert.
Boş verin onu Müdür Siebert.
President Siebert, listen to reason.
Rektörü Siebert, mantıklı düşünün.
Anyway, I called President Siebert and told him it's not worth fighting over the spot, so you keep it, and I'll park in the structure across the street.
Neyse işte, Rektör Siebert'ı arayıp bir yer için tartışmaya gerek yok dedim.
Victoria Siebert.
Victoria Siebert.
Do you mind if I contact Dr. Siebert about your history?
Dr. Siebery ile geçmişiniz hakkında temas kurmamda bir sakınca var mı?
Dr. Siebert.
Dr. Siebert.
We should get Dr. Siebert.
Dr. Siebert'i çağırmalıyız.
Dr. Siebert's records have already been submitted to the D.A.
Dr. Siebert'in kayıtları zaten bölge savcılığına gönderildi.
This is Dr. Siebert on Bridge Street.
Ben Bridge Street'ten Dr. Siebert.
This is Dr. Siebert.
Ben Dr. Siebert.
Get me Dr. Siebert!
Bana Dr. Siebert'i çağırın!
Get me Dr. Siebert!
Bana Dr. Siebert'i çağırın! Hayır!
Dr. Siebert?
Dr. Siebert?
So I went to see Dr. Siebert.
Bu yüzden Dr. Siebert'i görmeye gittim.
Excuse me, Dr. Siebert, I think someone wants you.
Pardon, Dr. Siebert, sanırım biri sizi istiyor.
Dr. Siebert, you're under arrest.
Dr. Siebert, tutuklusunuz.
I got Siebert for you.
Senin için Siebert'i yakalattım.
Hello, President Siebert.
Alo, Rektör Siebert.
I just got called into President Siebert's office.
Az önce rektör Siebert'ten haber aldım.