Snaps fingers Çeviri Türkçe
112 parallel translation
Mrs. Melville would have put that together like that. [Snaps Fingers]
Bayan Melville şıp diye onları bir araya getirirdi.
[Snaps Fingers] Earth to Angel.
Dünyadan Angel'a...
[Snaps fingers] Hey.
[Çıt çıt parmaklar] Hey.
[Snaps Fingers] I'm here, I'm here.
Buradayım, buradayım.
- [Snaps Fingers] Hey! They can't take our house!
Evimizi alamazlar!
- ( Snaps Fingers ) - Buy her a present.
Hediye alayım.
- ( Snaps Fingers ) - Stolen and dirty!
- Çalıntı ve kirli!
Keep that motor running. [Snaps Fingers]
Motoru sıcak tut.
( Snaps fingers ) and who needs that?
Ama kimin umrunda ki?
- Miguel, tenemos crab cakes? - [Snaps Fingers]
Miguel, yengeç mücverimiz var mı?
Get'em. [Snaps Fingers] You're so slow.
Ben... Hadi.
I hear good things. Good things. [Snaps Fingers]
İyi şeyler duydum.iyi şeyler
Yes, sir. He's right there. - [Sneezing ] - [ Snaps Fingers]
Evet efendim orada Ne yapıyorsunuz?
[Snaps Fingers] See? You flinched.
Gördün mü?
Hey... ( snaps fingers ) Listen.
Hey... Dinliyor musun?
[Snaps fingers] get out there.
Şimdi dışarı çık.
It's that thing A guy does in The first 5 seconds That makes you go... [snaps fingers]
Adamın ilk 5 saniyede yaptığı, senin devam etmeni sağlayan şey...
( snaps fingers ) Get going.
Git hadi.
[SNAPS FINGERS]
O tarafa.
- Hold on, hold on. - [Snaps fingers]
Dur, dur.
[Snaps Fingers] I've been to Bakersfield once.
Bir defasında Bakersfield'te gitmiştim.
Hmm. Well, have a good night. [Snaps Fingers]
Öyleyse, iyi geceler.
I want something... ( snaps fingers )
Bir şey dediysem..
( snaps fingers )
Sonra bom!
Partner. ( snaps fingers ) thank you! "partner."
"Partner". Teşekkürler! "Partner".
[Girls Laughing, Chattering ] [ Claire ] And just like that - my baby girl became a teenager. [ Snaps Fingers]
Minik kızım birdenbire ergen oluverdi.
Sorry. ( snaps fingers ) perry, there's one person in this room I would do sober, And she just flirted with you.
Perry, burada ayıkken asılabileceğim sadece bir kadın var ve o da az önce sana kur yaptı.
[snaps fingers] Princesses! As my son, you will carry on the tradition of capturing ladies.
Oğlum olarak, esir alma geleneğini sen sürdüreceksin.
[Snaps Fingers]
Hadi.
( snaps fingers )
( snaps fingers )
[Snaps fingers]
[Parmak şıklatır]
You know, I wish it could be a two-way street, really, because, personality-wise, I just think... [Snaps fingers]
Bilirsin keşke karşılıklı olsaydı, çünkü kişilik bakımından düşündüğümde...
( Snaps fingers ) Monica.
Monica.
[Snaps fingers] Okay, take care, sister agnes.
Kendine iyi bak dostum.
[Snaps fingers] Garcia, see how many people in the Bureau have spouses in the military serving overseas.
Garcia, FBI'da eşi deniz aşırı yerde görevli kaç kişi var bir bakar mısın?
[Snaps fingers] Why aren't we where yet?
Neden hala nerede değiliz?
If he snaps his fingers in Rome, all of Altovilla Marittima jumps.
Roma'da parmağını şıklattığı an, tüm Altovilla Marittima ayağa fırlar.
He just snaps his fingers and she comes running.
Parmağını şıklatmasıyla kızın ona koşması bir oluyor.
Does everyone jump when he snaps his fingers?
Parmaklarını şıklattığında herkes ürker mi?
Your dad snaps his fingers and you jump like a jack-in-the-box.
Baban parmaklarını şaklatıyor ve kutudan oyuncak gibi fırlıyorsun.
I don't have to jump every time Connie or Tony snaps their fingers.
Connie veya Tony parmağını her şıklattığında zıplamak zorunda değilim.
- [Snaps Fingers]
Yok bir şey.
[Snaps fingers] I got someone.
Aklımda biri var.
Lilly swore to me that she'd never go back to him, but then... one day, that punk snaps his fingers, and... all of a sudden it's like...
ve Lilly.... Lilly bana ona geri dönmeyeceğine dair söz vermişti ama sonra... bir gün aniden parmaklarını aniden şıklatıp sanki birbirimizi........ daha öncehiç tanımıyormuşuz gibi davranmaya başladı.
- ( SNAPS HIS FINGERS )
- Ollie.
Tomorrow he snaps his fingers and you vanish.
Yarın tekrar bir parmak şaklatır ve ortadan kaybolursun.
If Diederik testifies against Schepers'son... Schepers snaps his fingers and we are done.
Diederik Schepers'ın oğlu aleyhinde ifade verirse, Schepers parmaklarını keser ve işimiz biter.
- [snaps fingers ] - [ chuckling]
- Kerhane mi?
Duke just snaps his fingers, and you run to do his bidding.
Bir köpekten farkın yok. Duke sadece parmaklarını şıklatıyor, sen ısırmaya koşuyorsun.
[Computer beeping ] Now. [ snaps fingers]
Şimdi.
She snaps her fingers and you jump?
Seni elinde mi oynatıyor?