Snowball Çeviri Türkçe
505 parallel translation
The snowball fight.
Kartopu savaşı.
A snowball in his hands could become as hostile as the knives of Spain.
Onun elindeki bir kartopu İspanyol bıçaklarının düşmanlığına dönüşebiliyordu.
Now look here, boys, just because a fellow wears a hat, you know... it doesn't mean he can't throw a snowball.
Dinleyin beni çocuklar, bir adam sırf şapka takıyor diye kartopu atamayacak değil ya?
I used to do a lot of snowballing... and I found the best way to make a snowball was to take the snow into... your bare hands, like this, and then... crunch it together until the warmth from your hands...
Eskiden ben de bir sürü kartopu attım. Ve anladım ki kartopu hazırlamanın en iyi yolu onu çıplak ellerinizin arasına alıp ezerek ta ki elinizin sıcaklığı...
- As much as a snowball in an incubator.
- Hiç şansın yok.
How would you lik e a snowball From Popocatépetl?
Kartopu ister miydin Popocatépetl'dan?
Get a snowball right from Popocatépetl
Popocatépetl'dan kartopu getiririm
- She couldn't throw a snowball... as far as I could spit!
- Kartopunu... tükürebileceğim kadar uzağa bile fırlatamaz.!
We're going to choose up sides for a snowball fight.
Kar topu oynamak için takım kuracağız.
Hello, Snowball.
Merhaba kartopu.
Snowball?
Kartopu?
I hit him in the chest with a snowball
Anlatacak bir şey yok. Birbirimize kar topları atıyorduk. Attıklarımdan birisi ona isabet etti.
A snowball hit my chest
Göğsüme bir kartopu çarptı.
- A snowball wouldn't knock you out
Kartopları o kadar can yakmaz.
A snowball can't be very serious, can it?
Kartopu ciddi değil, öyle mi? Hadi.
Some rotter hit him with a snowball
Pis sıçanın biri onu kartopuyla tam göğsünden vurdu.
Why should I care about a ninny who can't stand up to a snowball?
Moruk mu? Pekala sizi pislikler! Bundan sonra bir başınızasınız.
Paul was hit in the chest by a snowball, but...
Paul hasta yatıyor. Göğsüne kartopu yemiş. Nerede?
He threw the snowball, the pepper ; he got expelled
Bana kartopu, müdürün suratına da biber attı sonra da okuldan atıldı.
It's not his fault that a snowball was enough to lay him low
Ufacık bir kartopu bile akademik kariyerini bitirmeye yetti. Onun kabahati değil ama elimde bir hasta var.
A boy, the one who hit Paul with a snowball
Çocuğun teki - kartopu ile Paul'u vuran kişi.
Paul saw Dargelos, felt the snowball again
Paul, Dargelos'un elindeki kartopunu görmüş ve o acıyı yeniden hissetmişti.
Stopping, turning, sniffing at the furnishings he found there no building site or snowball fight but did sense profound echoes of a former life
Durmuş ve bu odayı okul bahçesine mehtaplı bir sessizliği ise karlara bağlayamayacak bir durumdayken mobilyaları koklamaya başlamıştı. Ama derin bir dejavu hissiyle, önceki bir hayatı anımsar gibi oldu.
He asked if I still saw snowball meaning you
Otel odasına gittim ve orada bana Kartopunu, yani onunla vurduğu çocuğu... -... görüp görmediğimi sordu. - Ya sonra?
"Snowball wanted to collect them," he said, "but I'm the one doing it"
Bana, "Okuldayken Kartopu zehir koleksiyonu yapmayı hayal ettiğini söylerdi ama şimdi onu ben yapıyorum" dedi. Bekleyin bir dakika.
When Snowball had her foal, her eyes looked scared, and she screamed.
Kartopu, tayını doğururken gözleri korkuyla doluydu ve çığlıklar attı.
What's the matter, you afraid of a snowball?
Ne oldu, kar topundan mı korktun?
Among them Snowball, determined to get a good view.
İçlerinden Kartopu, net bir biçimde izlemekte kararlıydı.
Napolen showed the way, but Snowball took the lead in entering the place where their tyrant had lived.
Zalim diktatörlerinin bir zamanlar yaşadığı eve girerlerken yolu Napolyon gösterdi, ama önderliği Kartopu aldı.
Meantime Snowball lead the other animals in organizing a new society which they now named Animal Farm.
Bu arada Kartopu, hayvanlara, yeni bir toplum oluşturmaları için önderlik ediyordu, "Hayvan Çiftliği" isminde bir toplum.
Instructed by Snowball other animals worked out the rest for themselfes.
Kartopu'nun talimatıyla bütün hayvanlar tüm güçleriyle çalışıyorlardı.
Snowball felt that education was the animals next necessity.
Kartopu hayvanların eğitim almaları gerektiğini düşünüyordu.
Snowball set himself to solve the problem of power on the farm.
Kartopu kendisini çiftliğin enerji sorununu gidermeye adamıştı.
Inexperienced management brought shortages to animal farm, but Snowball continued his thinking for the future.
Yönetimin tecrübesizliği yüzünden çiftlikte kıtlık baş gösteri, ama Kartopu geleceği düşünmeye devam ediyordu.
With Snowball's disposal
Kartopu'nun kaybolmasıyla...
Snowball is a treator.
Kartopu vatan hainidir.
Yes, comrades, in lead with Johnes and Snowball
Evet yoldaşlar, Johnes ve Kartopu'nun öncülüğünde...
He threw a snowball at you and hid in a doorway.
O sana bir kartopu attı..
And what you would see would be a kind of tumbling snowball spending most of my time out here in the outer solar system.
Göreceğiniz şey zamanının çoğunu burada, dış güneş sisteminde geçiren bir tür yuvarlanan kar topu olurdu.
Beat it, snowball!
Defol!
Right, sir, one safari snowball.
Peki efendim. Bir safari kokteyli.
A snowball would be more effective.
Kar topu daha etkili olur.
Now the next dance is gonna be a snowball... and leading it off is last year's class president, Steve Bolander... and this year's head cheerleader, Laurie Henderson.
Şimdi bir kartopu dansıyla devam ediyoruz... ve dansın açılışını geçen yılın sınıf başkanı Steve Bolander... ile bu yılın baş maskotu Laurie Henderson yapacaklar.
Red snowball-tree
KALiNA KRASNAYA [GİRABOLU AĞACI]
'Red snowball tree.'
'Kalina Krasnaya'.
Remember the snowball fights we had every time it snowed?
Kar yağdığında yaptığımız kartopu savaşlarını anımsıyor musun?
Come on, let's have a snowball fight.
Haydi, kartopu savaşı yapalım.
How'd you like your snowball sandwich?
Kartopu pastası iyi geldi mi?
Ok, we're gonna the snowball off with these six ladies up here.
Tamam, burada bu altı bayanlarla kartopu yapacağız.
DO YOU KNOW HOW MUCH DAMAGE A SNOWBALL CAN DO TO A WINDOW?
Bir kartopu pencereye ne kadar hasar verir, haberiniz var mı?
I can't believe I'm in a snowball fight, in July in the middle of the desert!
- Ve muhtemelen de tehlikeli. Teletran 1, Dünya çapındaki tüm hava raporlarındaki atmosferik alıcıları aktifleştir.