So we did Çeviri Türkçe
2,218 parallel translation
- We had to go, so we did.
- Gitmek zorundaydık, gittik işte.
Exactly. So we did a little more digging.
O yüzden biz de biraz daha araştırma yaptık.
So we did background on this guy.
Adamı araştırdık. Devam et.
So we did.
Biz de yaptık.
She's a yoga teacher, so we did yoga.
Kendisi yoga öğretmeni, biraz yoga yaptık.
So on the call sheet we wrote that I did it.
Çağrı kağıdına benim yaptığımı yazdık.
So we never did I.D. Jane.
Jane'nin kimliğini hiç bulamadık.
We're just collecting as much information as possible so that we can catch the person who did.
Bunu yapanı yakalayabilmek için olabildiğince bilgi toplamaya çalışıyoruz.
Okay, so we know what the V's did and how they did it, but we still don't know why.
Pekala Z'lerin ne yaptığını ve nasıl yaptıklarını biliyorunuz fakata hala neden yaptıklarını bilmiyoruz.
So where did we go wrong?
Peki nerede hata yaptık?
I mean, I'd apologize for what he did today if I meant it. But I've been doing it for so long, at this point, I'm just embarrassed we share the same last name.
Eğer bir faydası olacağını bilsem kardeşimin bugün yaptıkları için özür dilemek isterdim ama bu noktadan sonra onunla aynı soyadını paylaştığımdan dolayı utanıyorum.
I pumped gas, I did everything you said, we stopped so that you could smoke....
Benzinini koydum, söylediğin her şeyi yaptım, sigara içmen için mola da verdik...
The workup we did on both these guys shows a failure to graduate high school, with very limited work experience, so scrubbing bedpans and changing sheets is about the best they could hope for.
Yani, lazımlık temizleyip çarşaf değiştirmek bulabilecekleri en iyi işmiş. İstedikleri iş değil diye bırakmalarının imkânı yok.
So then when did we make the leap from covvestigation to illegal abduction?
O halde nasıl oldu da bir soruşturmadan adam kaçırma işine kadar geldik?
So did we.
Biz de öyle.
We did something and it was great, and it was filled with all the drama oflife... the tragedy, the success, the fun times, the not-so-fun times.
Bir şey yaptık ve bu müthişti. Hayatın bütün draması trajedisi, başarısı, mutlu anları ve mutsuz anlarıyla doluydu.
Well, we did forget to close the blinds, so I'm sure my creepy neighbor caught most of it.
Perdeleri çekmeyi unutmuşuz,... -... eminim ürkütücü komşum hepsini izlemiştir.
So if we did this, I'd be helping you?
Şimdi bunu yaparsak sana yardım mı etmiş olacağım?
I only say that because it would be so stupid if we did.
Yapsaydık çok aptalca olurdu diye demişimdir.
So, we did speak to a, uh, Lila, the girl Chloe was walking with.
Chloe'nin birlikte yürüdüğü kızla, Lila ile konuştuk.
So what did we learn? I guess just this.
Buradan çıkardığımız ders nedir peki?
So we know you did not have time to kill your wife.
Karını öldürmeye zamanın olmadığını biliyoruz.
So what if we did?
Olsaydı ne olurdu?
Hey, and just so you know, we did look great in your T-shirts.
Selam, sadece bil diye söylüyorum, tişörtler cidden harika durdu.
Okay, So just to clarify, when we said that Kensi was going to seduce him, what exactly did we mean by that?
Açıklık getirmek için soruyorum... Kensi'nin onu baştan çıkaracağını söylediğinizde tam olarak neyi kastettiniz?
Well, we don't want to go, b-but we have to, and s-so did your guests.
Gitmek istediğimizden değil, ama gitmek zorundayız misafirleriniz de öyle.
So what did we find?
Ne bulduk peki?
'We did so...'
"Bizler..."
So when we moved out here, I said he should look you up, but he was afraid, so I did it for him.
Buraya taşındığımızda, seni görmesini söyledim ama korkuyordu, o nedenle onun yerine ben yaptım.
Yeah, so did we.
Biz de öyle.
You know what, we did it your way, and it didn't work, the bear wasn't there, so we're doing it my way.
Biliyor musun, senin yolu denedik, ve işe yaramadı, ayı orada değildi, bu yüzden, benim yolumu deniyoruz.
So what did we get?
Ne kazandık peki?
Prentiss read your doubt as duplicity, and so did we.
Prentiss de biz de şüpheni ikili oynamak şeklinde anladık.
So, where did we fall on this whole, uh, air conditioning thing?
Havalandırma sorununu ne yapıyoruz o zaman?
The outbreak's spread to just this floor, so we take the same precautions we did in the men's prison, we can shut this thing down before it even starts.
Salgın sadece bu duvardan yayılmış. Erkekler koğuşunda aldığımız aynı önlemleri alacağız. Yayılmaya başlamadan durdurabiliriz.
So, officially, we did as we were told.
Biz de resmi olarak bize denileni yaptık.
And Harvey threatened to tell everybody else unless we got him out. So, get him out we did.
Harvey, onu çıkartmazsak herkese söylemekle tehdit etti ve biz de onu çıkarttık.
And I believe it was your newspaper I was reading when we did so.
- O sırada senin gazeteni okuyorduk sanırım.
I mean, they can determine the time of death, and they're gonna wonder, why did we wait so long?
Ölüm vaktini falan belirleyebilirler. Ve neden bu kadar uzun süre beklediğimizi merak edeceklerdir.
♪ did I make you up just so I could... ♪ No. We're not doing this.
Hayır, bunu yapmıyoruz.
Though we did broadcast it regionally, so it could've been picked up on the radio or in the paper.
Ayrıca onu yerel yayınlarda kullandık yani ya radyodan duymuş ya da gazetede görmüştür.
We figure whoever did them had to have done so after Armen's murder.
- Bunu yapanların Armen öldükten sonra yaptığını düşünüyoruz.
We become enemies. So maybe tonight you want to change your mind, you want to rent a movie. I did want to see Sliding Doors.
Düşman oluruz.Fikrini değiştirmeyeceksen git bi film izle
If he did know, he took it with him to the grave and we'll never know the answer, so...
Eğer öğrenmişse bile, bu onunla mezara gitti bunu öğrenmemizin bir yolu yok...
And the bank say that he paid the cheque into his account at 9 : 06am that morning. And Jacob had thousands of dollars in his safe, so we're told - so why did he write Marlon a cheque?
Sadece ne yaptığını anlamasını sağlamak istiyordum.
Well, um, just so you know, uh, we did some investigating, and it seems that your father... he had a change of heart when he found out that Alana was pregnant.
Haberin olsun biraz araştırma yaptık ve görünüşe göre baban Alana'nın hamile olduğunu öğrendiği zaman pişman olmuş.
So, why did we run a Wally Burns on Diana's girlfriend?
Neden Diana'nın kız arkadaşı üzerinde Wall Burns uyguladık?
All he ever did was work hard to provide for us so we could have a house like this and...
Tek yaptığı geçimimizi sağlamaktı. Bizim böyle bir evde yaşamamızı sağlamak...
So, did we win?
- Kazandık mı peki?
I believe they did this because we were all being so rude.
Şakalaşıp gürültü yapıyordu. - Sanıyorum ki bunu yaptılar çünkü çok kaba davranıyorduk.
Today we did me, so we can do you?
Bugün benimdi yarın senin tamam mı?
so weird 79
so we can talk 27
so we're done 24
so we are 21
so we have a deal 18
so we're even 45
so well 31
so we thought 26
so we're back to square one 28
so well done 18
so we can talk 27
so we're done 24
so we are 21
so we have a deal 18
so we're even 45
so well 31
so we thought 26
so we're back to square one 28
so well done 18
so we wait 28
so weak 25
so we're agreed 16
so we're cool 21
so we can 22
so we're okay 18
so were you 70
so were we 18
so we're good 84
so we meet again 26
so weak 25
so we're agreed 16
so we're cool 21
so we can 22
so we're okay 18
so were you 70
so were we 18
so we're good 84
so we meet again 26
so we're clear 36
so we're gonna 18
so we got 16
so we 119
so we go 16
so we agree 19
so we have 34
so we just 17
so we're 46
so we'll 17
so we're gonna 18
so we got 16
so we 119
so we go 16
so we agree 19
so we have 34
so we just 17
so we're 46
so we'll 17