English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Sock

Sock Çeviri Türkçe

1,964 parallel translation
Okay, so you blow it up and whenever you get in a really bad mood you sock it in the head.
Kendini kötü hissettiğin zaman şişir ve kafasında patlat.
Are you gonna put a sock over it or something?
Üzerine çorap falan geçirecek misin?
Now our own Bobby Sox is gonna tease you with her sock tease.
Şimdi de, Bobby Sox'umuz sizleri çorapları ile eğlendirip azdıracak.
Sock him in the jaw!
Vur çenesinin üstüne!
There's a great deal of engineering in a gentleman's sock, I'll have you know.
Erkek çorabı üzerine çok fazla tasarım var. Anlatayım :
You are gonna need to put a sock in that, son.
Bir çoraba ihtiyaç duyacaksın, evlat.
If you're gonna plan daring sock robberies, you really ought to think the whole thing through.
Eğer çorap çalma girişiminde bulunduysan, cidden bazı şeyleri tekrar gözden geçirmelisin.
Put a sock in it.
Kes biraz.
Nele Fock...
Nele Sock...
Please tell me you're not still putting money in your sock.
Lütfen bana, çorabına hala para koymadığını söyle.
Sock down $ 15,000 worth of booze and then waltz out of the door.
15.000 dolarlık içkiyle kafayı çekiyorsun ve kapıdan da vals yaparak çıkıp gidiyorsun.
You had a hundred dollars in your sock.
Çorabının içinde 100 doların vardı.
I wish Nino Gutierrez would have told me he was gonna sock me with a hard right in the Fracas in Caracas.
Keşke Nino Gutierrez de bana Caracas'taki Patırtı'da kuvvetlice bir sağ yumruk çakacağını söyleseydi.
sock-eyed salmon.
KızıI somon var.
Stick a sock in it before I puke.
Kusmadan kapayın şu çenenizi.
- Anything for my mother-in-law! - Oh, put a sock in it!
Kayınvalidem için bir jest.
Yeah, Iike finding four million dollars in your sock drawer.
Evet. Çorap çekmecende dört milyon dolar bulmak gibi.
Here comes the magic sock!
- Büyülü darbe geliyor!
Here comes the sock.
Geliyor.
- The elastic on my sock is... - I'm not scratching your leg, Shawn.
- Çorabımdaki lastik... - Bacağını kaşımıyorum, Shawn.
Put the ketamine in my sock.
Ketamini çorabımın içine sok.
- "Sock in wine".
- "Şaraplı çorap". ( Sock in wine )
How do you explain midgets or sock monkeys?
Cüceleri yada çoraplı maymunları nasıl açıklarsın?
I'll sock you one to prove it!
Suratına bir tane çakarak kanıtlayabilirim!
"Lolita, my sin, my soul, standing four feet ten in one sock."
Lolita benim günahım ve ruhum. Bir çorabın içine sığan dev ayak.
"What I wouldn't give for a sock full of horse manure"
"Bir çorap dolusu at gübresi için neler vermezdim."
No, that was my Munster Mobile and my ventriloquist dummy and my Rock'em Sock'em Robots.
Hayır, o benim gezici Munster'imdi ve "benim vantriloğum, aptal." Bir de benim "vur kır parçala robotum".
- Put a sock in it, Chad.
- Kapa çeneni, Chad.
There are people killing themselves and you're chugging soda through a sock.
Kendilerini öldüren insanlar var ve siz çoraplı soda içiyorsunuz.
So, the sock game with the sodas, that was probably the most disgusting thing I've ever seen.
Sodayla berbat bir oyun muhtemelen bu gördüğüm en iğrenç şeydi.
I performed Euripides with sock puppets, you just missed it.
Çoraptan kuklalarla Euripides'in trajedyasını sundum. Kıl payı kaçırdın.
I found the ring in your sock.
Çorabının içinde yüzüğü buldum.
That looks like a sock.
Daha çok çoraba benziyor.
That drawing looked like a sock, too.
Buda bildiğin çoraba benziyor.
An argyle sock.
Kokuşmuş çorap.
Yeah, I know, a sock.
Evet, biliyorum çorap.
It's a sock.
Bir çorap.
Unless we had some fascist on the campus that we could yell at, it would turn into some gigantic sock hop. I'll explain that to you later.
Kampüste bağırıp çağırabileceğimiz birkaç faşist olmadıkça olayın bir twist dans gösterisinden farkı olmuyordu.
I have to use the sock money I've saved up.
kenarıma ayırdığım paramı kullanmak zorundayım.
Sock.
Sock.
Thank you, Sock.
Sağ ol, Sock.
Sock, I can't in good conscience have a fictional employee working here.
Sock, vicdanım burada hayali birini çalıştırmama izin vermez.
- Sock.
- Sock.
- Sock, not now.
- Sock, şimdi olmaz.
Sock, stop it!
Sock, yapma!
Hey, Sock, how much money we got?
Hey, Sock. Ne kadar paramız var?
- Sock...
- Sock.
Sock does.
Sock kolluyor.
Hey, Sock, lock the door.
Sock, kapıyı kilitle.
Hey, did you know Sock was Les Nessman?
Sock'ın Les Nessman olduğunu biliyor muydun?
When it did come up, I decided to leave it between you and Sock... to remain neutral.
Açıldığında da tarafsız kalmak için kararı ikinize bıraktım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]