Solaris Çeviri Türkçe
110 parallel translation
- His name is Dr. Norman Solaris.
- Dr. Norman Solaris.
Two days before he was supposed to meet with the President Solaris suddenly disappeared.
İki gün önce başkanla görüşecekti. Ama Solaris birdenbire ortadan kayboldu.
Matt, whoever has Solaris is trying to build that beam.
Matt, Solaris'i ele geçiren her kimse o ışını kullanmak istiyor.
You find out its destination, and we believe you'll find Solaris.
Nereye nakledildiğini öğreneceksin, bu sayede Solaris'i de bulacaksın.
If you find Solaris, we want you to get him out if you can, naturally.
Solaris'i bulursan, elbette ki onu kurtarmanı istiyoruz.
What I just said to you about Solaris applies to you as well.
Solaris hakkında az önce söylediklerim senin için de geçerli.
- Norman Solaris.
- Norman Solaris.
You thought I knew something about this fellow, Solaris.
Solaris denen adam hakkında bir şeyler bildiğimi sanıyordun.
Norman Solaris is my father.
Norman Solaris benim babam.
Some garbled equations are coming out, but we need Solaris himself to explain them.
Karmakarışık formüller çıkıyor, ama bunları ancak Solaris açıklayabilir.
- Solaris has begun to talk.
- Solaris konuşmaya başladı.
We have been working on the wrong Solaris.
Yanlış Solaris'le uğraşıyormuşuz.
I knew she was Solaris'daughter.
Solaris'in kızı olduğunu biliyordum.
Dr. Solaris there seems to be a missing equation.
Dr. Solaris anlaşılan eksik bir denklem var.
Dr. Solaris.
Dr. Solaris.
Well, Dr. Solaris in a little while, Washington traffic will be at its height.
Evet Dr. Solaris birazdan Washington trafiği hızlanacak.
Solaris alive, and happy ending USA.
Solaris hayatta, ABD için mutlu son.
Dr. Solaris are you going to tell us how to operate your invention or would you rather see your daughter tortured to death?
Dr. Solaris bize icadınızın nasıl kullanılacağını söyleyecek misiniz yoksa kızınızın öldüresiye işkence görmesini izlemeyi mi yeğlersiniz?
SOLARIS
SOLARIS
If he confirms that the work can't continue for some reason, the station can be taken out of Solaris'orbit.
Eğer o çalışmanın devam etmemesini onaylarsa, istasyon Solaris'in yörüngesinden çıkarılabilecek.
On the 21st day of our expedition, radiobiologist Vishyakov and physicist Fekhner went on an exploratory flight overthe Solaris Ocean in a hydroplane.
Seferimizin yirmi birinci günü, radyobiyolog Vishnyakov ve fizikçi Fekhner bir hava-su taşıtıyla Solaris okyanusu üzerinde keşif görevine çıktı.
He was preparing a statement of great importance, one that would decide the fate of Solaristics.
Solaris Bilimi'nin bütün geleceğini, etkileyecek önemde olduğunu hissettiği bir ifade vermek istedi.
All of this could be the result of Solaris'biomagnetic current acting on Burton's consciousness.
Bütün bunlar Solaris'in, Burton'un bilincini etkileyen biyo-manyetik akımının sonucu olabilir.
Solaristics is exactly where it began.
Bütün uğraşımıza rağmen Solaris araştırmalarında başlangıca döndük.
Everything we now know about Solaris is negative and has come to resemble a mountain of disjointed, incoherent facts that strain credulity.
Solaris hakkında tüm bildiklerimiz... bana herhangi bir kavrayışla bir araya getiremediğimiz... bir ayrık olgular dağını hatırlatıyor.
Solaristics is degenerating.
Solaris-bilimi yozlaşıyor.
But what we're talking about is far more serious than just the study of Solaristics.
Ama konuştuklarımız Solaris-bilimi üzerine konuştuklarımızdan çok daha ciddi.
You understand, I think Solaristics has reached an impasse as a result of irresponsible daydreaming.
Anlamalısın, bence Solaris-bilimi sorumsuz hayal kurmaların sonucunda çıkmaza girdi.
Either stop the research and remove the station from orbit, thereby legitimizing the Solaristics crisis, or take extreme measures.
Ya araştırmanın sonunda, istasyonu yörüngeden çıkararak, Solaris-bilimdeki krizleri yasallaştırmak, ya da uç önlemler almak... okyanusu yüksek yoğunlukta radyasyonla bombalamak gibi.
Thus, it had been established that the Solaris Ocean is a distinctive brain.
Solaris okyanusunun garip bir beyin olduğu kanıtlandı.
It's a program about Solaris.
Bu program Solaris hakkında.
First ofall, there are those connected to the fate of the Solaris station.
Her şeyden önce, istasyonla bağlantılı olanlar var.
He became very interested in Fechner, who died in the Solaris Ocean.
Solaris Okyanusunda ölen Fechner ilgisini çekmişti.
This child was identical to the one I saw on Solaris.
Tıpkı Solaris'te gördüğüm çocuğa benziyordu.
Solaris station!
Solaris istasyonu!
SOLARIS Part Two
SOLARIS II. Bölüm
They seem to be stabilized by Solaris'force field.
Solaris'in güç alanı tarafından stabil hale getirilmişler.
Why have you come to Solaris?
Solaris'e neden geldiniz?
Feelings, for instance, or pictures, letters, memories rocks, laid and forgotten at the moment of death, in an awareness of pain the universe, Solaris...
Duyguların, mesela, ya da fotoğrafların, mektupların, anıların, taşların, ölüm anında, acının bilindeyken unutulmuş ve çirkin olan, evrenin, Solaris'in...
For instance, I find the movie "solaris" not so good, because I couId not escape from the genre, from the fantastic details.
Mesela, "Solaris" filmini çok iyi bulmam, çünkü türden, kurgusal ayrıntılarından kaçmayı başaramadım.
The Harkonnen spice operation took 10 billion solaris out of here every year.
Harkonnen baharat işletmesi... buradan her yıl 10 milyar solari alırdı.
Look, Lyceus, it's Solaris.
Bak, Lyceus! O Solaris!
- Solaris.
- Solaris.
Who's Solaris?
Solaris kim?
I'm sure Solaris will go for it.
Eminim Solaris buna gelecek.
No one catches Solaris, but me.
Benden başka hiç kimse Solaris'i yakalayamaz.
Before we catch Solaris?
Solaris'i yakalamadan önce mi?
Solaris...
Solaris.
And Solaris, the fish?
Ve Solaris, balık?
Xena, forget about Solaris, please!
Zeyna, Solaris'i unut, lütfen!
Solaris!
Solaris!