Someone's here to see you Çeviri Türkçe
214 parallel translation
Jenny, there's someone here to see you.
Jenny, seni görmek isteyen biri var.
Ann dear, there's someone here to see you.
- Ann canım burada seni görmek isteyen biri var.
Walter, there's someone down here to see you, dear.
Walter, aşağıda seni görmek isteyenler var, canım.
Zaca... there's someone here to see you.
- Zaca, ziyaretçin var.
But it's a new experience to see someone like you around here.
Ama buralarda sizin gibi birini görmek çok yeni bir deneyim.
Mr. Andreson, someone's here to see you.
Bay Andreson, biri sizi burada görür.
Here he is! Rupert, there's someone here to see you.
Rupert, ziyaretçin var.
Mrs. Anderson, there's someone here to see you.
Bayan Anderson, sizi görmek isteyen biri var.
Someone's here to see you. - My father?
- Seni görmek isteyen biri var.
- There's someone here to see you.
- Biri sizi görmek istiyor. - Öyle mi?
There's someone down here to see you.
Burada aşağıda seni görmek isteyen biri var.
You see Judge when someone is temporarily insane like Jack here is... And he's a wonderful guy, but... You see, when someone is like that, they don't want to see the people that they really love.
Gördüğünüz gibi Yargıç insan bazı sebeplerden geçici olarak aklını yitirirse örneğin, Jack gibi aslında o harika bir adamdır ama insan böyle olduğunda gerçekten sevdiği insanları görmek istemez.
Sir, someone's here to see you
Efendim, sizinle görüşmek isteyen birisi var.
- There's someone here to see you.
- Burada seni görmek isteyen biri var.
And, little Vespa, here's someone else who's happy to see you.
Ve, küçük Vespa, seni görmekten mutlu olacak biri daha var.
There's someone here to see you.
Seni görmek isteyen biri var.
Come here, come here, there's someone waiting to see you, and you're never gonna guess who it is.
Buraya gel.Seni bekleyen biri var. Kim olduğunu hayatta tahmin edemezsin.
Someone's here to see you.
Seni görmek isteyen biri var.
He must figure we don't get to see a lot of handsome women out here, and someone like you might get a little more cooperation from me.
Senin gibi güzel kadınları pek görmediğimizi fark edip, daha iyi iş birliği yapacağımı anlamış bu zibidi demek ki.
- There's someone here to see you.
Seni görmek isteyen biri var. Oh, evet, evet.
Master, someone's here to see you.
Usta, bu misafiriniz.
Crystal, someone's here to see you.
Crystal, biri seni görmeye gelmiş.
There's someone here who wants to see you.
Burada seni görmek isteyen biri var.
Mr. Andreson, someone's here to see you.
Bay Andreson, sizi görmek isteyen birisi var.
There's someone to see you here.
Seni görmek isteyen biri var.
- Lenny, there's someone here to see you. - Lenny!
Lenny seninle görüşmek isteyen biri var burada.
Mum, someone's here to see you.
Anne birisi seni görmek istiyor.
There's someone here to see you, my lord.
Sizi görmek isteyen biri var Lordum.
Atticus, there's someone here to see you.
Atticus, seni görmek isteyen biri var.
Commander, there's someone here to see you.
- Burada seni görmek isteyen biri var.
Dick, someone's here to see you.
- Kimseyle görüşmek istemiyorum.
There's someone here to see you.
Biri sizinle görüşmek istiyor.
There's someone here to see you.
Seninle görüşmek isteyen biri geldi.
Jordan, there's someone here to see you.
Jordan, burada seni görmek isteyen birisi var.
Someone's here to see you.
Sana misafir geldi.
- There's someone here to see you.
- Sizi görmek isteyen biri geldi.
It's good to have someone like you to see what's going on here.
Burada olup biteni senin gibi birinin görmesi çok iyi.
Deacon, there's someone here to see you.
Deacon, seni görmek isteyen biri var.
There's someone here to see you!
- Sezar! Burada seni görmek isteyen biri var.
Honey, someone's here to see you.
Tatlım, seni görmeye birileri gelmiş.
There's someone here to see you, a Coco Robbins.
Seni görmek isteyen biri var. Coco Robbins.
What? There's someone here to see you.
- Bir ziyaretçiniz var.
Big Momma, someone's here to see you.
Big Momma, seni görmek isteyen biri var.
Kate, someone's here to see you.
Kate, burada seni görmek isteyen birileri var.
You see, once you marry Donny, you'll still be Dad's physical therapist of course, but we'll need someone around here to do the chores, won't we?
Sen Donny ile evlenince babamla fizik tedaviye devam edeceksin. Ama evde işleri yapacak biri gerekecek.
Someone's here to see you and Seven, Commander.
Burada, sizi ve Seven'ı görmek isteyen birisi var, Komutan.
Someone's mom's here to see you.
Birisinin annesi seni görmek istiyor.
I'm very sensitive... especially when I see someone like you... walk in here and try to give meaning to your life... by screwing up somebody else's.
Ben son derece hassasım. Özellikle de sizin gibi başkalarının hayatını mahvederek, kendi hayatına bir anlam katan insanları görünce.
There's someone here to see you.
Burada seni görmek isteyen biri var.
Mrs. Ramsey, there's someone here to see you.
Bayan Ramsey sizi görmek isteyen biri var.
THERE'S SOMEONE HERE TO SEE YOU.
Burda seni görmek isteyen birisi var.