English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Sophomore year

Sophomore year Çeviri Türkçe

305 parallel translation
When Mr. George Amberson Minafer came home for the holidays in his sophomore year nothing about him encouraged any hope that he had received his comeuppance.
George Amberson Üniversite ikinci sınıfta tatil için eve döndüğünde..... hak ettiği cezayı alacağını umanlar yine hayal kırıklığına uğradılar.
Je-La, that puts you about the middle of your sophomore year.
Je-La. Üniversite ikinci sınıfta sayılırsın o zaman.
Her brother, Chris, died sophomore year.
Ağabeyi Chris ikinci sınıfta ölmüştü.
At the end of my sophomore year in college, I decided to give her my fraternity pin.
Kolejde ikinci yılımın sonunda kulüp rozetimi ona vermeye karar verdim.
Sophomore year, two times.
İkinci sınıf, iki defa.
That's right, Bud's starting his sophomore year.
evet, Bud ikinci sınıfa başlıyor.
Freshman and sophomore year.
1. ve 2. yılımda oradaydım.
During my sophomore year, I was assigned to training on Morikin Vll.
Öğrenciliğimin ilk iki yılı sırasında, Morikin 7'de eğitime gönderildim.
Consequently, going into the sophomore year... we had the balance plus the new tuition... so that it was going to continue to become a problem.
Sonuç olarak, ikinci yılına girerken... bu eski borcun yanına yeni harç da eklenmişti... bu yüzden, mevcut durum sorun yaratmaya devam edecekti.
Sophomore year...
2. yılımdayken...
But I skipped a semester my sophomore year.
Ama ikinci senemde bir sömestr atladım.
I remember my sophomore year.
İkinci sınıftaki zamanlarımı hatırlıyorum da
I got that from Nina Rollins, sophomore year.
Üniversitenin ikinci yılında Nina Rollins'den kalma.
Again, sophomore year, I'm goin'out with Brandy Svining.
Yine ikinci sınıf. Bu kez Brandy Svenning ile çıkıyordum.
Sophomore year at Brown...
Brown'da ikinci yılı...
They were at Georgetown together, sophomore year.
Üniversite yıllarında, Georgetown'da beraberlermiş.
I met her my sophomore year.
Onunla üniversite ikinci sınıftayken tanıştım.
Summer school, followed by a return engagement in your sophomore year, and if by some miracle you make it to graduation, a life of leisure.
Yaz okulu, bunu ikinci yılında bir sınav takip edecek, ve eğer biraz mucizeyle mezun olursan, hayatın tamamen serbest olacak.
I hadn't dressed so quickly since the time... I was caught in the boy's dorm sophomore year.
Üniversitede erkekler yatakhanesinde yakalandığımdan beri bu kadar çabuk giyindiğimi hatırlamıyorum.
Peet.I believe precedent was set sophomore year in the case of Pete Dunville versus Berg and the Red Lobster girl
- Pete, bence ikinci sınıftaki "Pete Dunville, Berg ve Kırmızı İstakoz Kıza Karşı" davası buna emsal teşkil ediyor.
Sophomore year in college. You set me up with your TA.
Üniversitedeki ikinci yıl, Benim TA ile aramı yapmana benziyor.
During my sophomore year it was strictly professional between us.
Okuldaki ikinci yılımda, tamamen profesyonel bir ilişki içerisindeydik.
Sophomore year, when I was still an A cup with braces.
İkinci sınıftaydım, diş tellerim vardı ve inektim.
I took the equivalency exam after sophomore year... Off to be an actress.
Aktris olmak için, ikinci sınıftan sonra denklik sınavına girdim.
Our sophomore year in college, he cheated on a midterm exam.
Üniversitede ikinci yılımızda, bir ara sınavda kopya çekmişti.
I know that when you were at the University of Maine... and in danger of losing your scholarship over a D in chemistry during your sophomore year... you cheated on the midterm exam.
Maine Üniversite'sinde, ikinci sınıftayken kimyadan aldığın bir D yüzünden bursunu kaybetme tehlikesi olduğunu ve vizelerde kopya çektiğini biliyorum.
She went to shit her sophomore year.
İlk yılı iyiyken, ikinci yılı boka saplandı.
What happened sophomore year at the Point?
Akademinin ikinci yılında neler oldu?
And she was at the end of her sophomore year when she came to you.
Size geldiğinde akademinin ikinci yılındaydı.
"At the end of her sophomore year" "there was a big night exercise."
İkinci yılının sonunda - - Büyük bir gece tatbikatı düzenlenmişti.
I know that when you were at the University of Maine... and in danger of losing your scholarship over a D in chemistry during your sophomore year... you cheated on the midterm exam.
Maine Üniversitesi'nde ikinci sınıftayken kimya dersinden D alıp bursunu kaybetmekten korktuğun için vize sınavında kopya çektiğini de biliyorum.
But during his sophomore year, he would face a disappointing setback.
Ancak 10. sınıfta, hayal kırıklığı yaratan bir başarısızlıkla karşılaşmıştı.
- This is for that "B" you gave me sophomore year, Morrie.
Bir seferinde B vermiştin hatırlarsan.
Dear Sally, So, week one of my sophomore year was over.
Sevgili Sally, ikinci yılımın ilk haftası geçti.
Hey / Spring break, sophomore year, I got high in my bedroom and my parents walked in and smelled it and so I told them that you had gotten stoned and jumped out the window.
Bahar tatiliydi, 2. sınıfa geçmiştik. Odamda üflüyordum, ailem kokuyu alıp geldi. Ben de onlara senin üflediğini ve siz gelince camdan atlayıp kaçtığını söylemiştim.
Sophomore year at college.
Üniversite ikinci sınıf.
You knocked her up sophomore year.
Onu hamile bıraktın.
At the end of your sophomore year, you took a medical leave of absence.
İkinci sınıfın sonunda sağlık sorunların yüzünden izin almışsın.
Sophomore year was really good.
İkinci yıl çok iyi geçti.
Since my sophomore year in high school. Great.
- Lise ikinci sınıftan beri.
But she actually met him in her sophomore year.
Evet ama aslında onunla üniversitede tanışmıştı.
BETWEEN MY JUNIOR AND SOPHOMORE YEAR. HOW OLD ARE YOU? 21.
Bu zaman çocukların nesi var?
And she gained like ten pounds, sophomore year.
Ve ikinci sınıfta 4,5 kilo almıştı.
Kevin is just starting his sophomore year at college.
Kevin üniversitenin hazırlık sınıfına yeni başlıyor.
I was doing somebody a favor. It was a confusing time. I didn't know myself till sophomore year.
Kafamın biraz karışık olduğu zamanlardı, İkinci sınıfa kadar emin olamadım.
I'm telling you, first time I ever saw you first time I laid eyes on you sophomore year, Bill Starbuck in'The Rainmaker'.
Sana söylüyorum, seni ilk gördüğümde sana ilk baktığımda okulda ikinci senede, Bill Starbuck'ın The Rainmaker'ı.
I just finished sophomore year.
İkinci sınıfı bitirdim.
My sophomore year, I ran 14 in on my own with a sprained ankle a broken phalange, a ruptured duodenum and subdermal hematoma.
İkinci sınıfta, burkulmuş bileğime, kırık bir ayak kemiğime, yırtık oniki parmak barsağıma ve derialtı hemetomuma rağmen 14 gol attım.
The most recent victim was 15 year old Debbie Linderman, a sophomore at Castle Rock High School.
Bu vahşi cinayetler zincirinin en son kurbanı Castle Rock Lisesi, ikinci sınıf öğrencisi olan 15 yaşındaki Debbie Linderman'dı.
I took the junior tour last year. - As a sophomore?
Birinci Sınıf Turuna geçen yıl katılmıştım.
You're a junior in 1979 and... I'm a sophomore and my calendar says it's Year 2000
Sen 1979'da üçüncü sınıftasın ve... ben ikinci sınıfta... ve takvimim 2000 yılını gösteriyor

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]