Southeast Çeviri Türkçe
1,018 parallel translation
- "Ship's royals horizon, southeast."
- ufukta "güneydoğuda kraliyete ait bir gemi."
Steer east-southeast.
Doğu - güneydoğuya yönlensinler.
They're moving southeast. Toward my place.
Güney doğu yönünde toprağıma doğru ilerliyorlar.
My approximate position is 90 miles southeast of you, on course 2-0-9er.
Tahmini durumum sizden güney doğu 90 mil doğuda 2-0-9 rotasındayız.
Southeast.
Güneydoğu.
The Alps separate Italy from France in the southeast.
Alpler güneydoğuda İtalya'yı Fransa'dan ayırır.
From a car parked in the southeast corner of that lot... You get a perfect view of the horses as they start into the stretch.
O parkın güneydoğu köşesine park etmiş bir arabadan... atlar kenara geldiğinde çok rahat bir görüş elde edebilirsin.
You will plot a course south by east to the line... and so southeast to pick up the Guinea current.
Gine akıntısından faydalanmak için rotayı doğudan güneye, sonra da güneydoğuya doğru çizin.
Lewis thinks he's moving southeast.
Lewis güneydoğuya döndüğünü düşünüyor.
One heads 220 degrees south-southwest, the other 160 degrees south-southeast.
Burada neler varmış? Biri 220 derece güney güneybatıyı gösteriyor.
166 degrees south-southeast.
166 derece güney güneydoğu.
♪ Just a little southeast of Nome
"Nome'un biraz güneydoğusunda"
1 60 degrees south-southeast.
1 60 derece güney-güneydoğu.
" Have sighted Hood and Prince of Wales bearing southeast.
" "Hood" ve "Prince of Wales" güneydoğu yönünde yol alıyorlar.
We are overseas Chinese from Southeast Asia
Güneydoğu Asya'dan Çin'e geldik.
We must captivate this big fish and use his connection network to buy ammunitions in Guangzhou and Southeast Asia
Büyük balığı cezbetmemiz gerekir, ve Guanghou ve Güneydoğu Asya'daki.. .. satın almalar için kullandığı bağlantıları kullanmalıyız.
I went to Southeast Asia for business by ship with my father in my childhood
Ben çocukluğumda babamla birlikte, iş için gemiyle, Güneydoğu Asya'ya gittim.
We're up here on the southeast rim.
Güney sırtının tepesindeyiz.
Our route takes us across the Roof of the World, down to the Kashgar Valley and southeast to Tarkand.
Rotamız bizi Dünya'nın çatısından Kashgar Vadisine ve Tarkand'ın güneydoğusuna götürüyor.
Mister, we just fought off them murdering devils, southeast of here.
Bayım, biz bu katil canavarlarla boğuşmaktan geliyoruz, buranın hemen güney doğusunda.
'Take the main track southeast, then head up Satellite Hill.'
- Ana yoldan güney doğuya, sonra tepeye
When Long Knives chase braves, then great Chief 5 Barrels and two brothers-in-law circle around whole wagon train, come in from southeast, grab last three wagons and go like hell... west.
Diğer bütün savaşçılar konvoyun ortasına saldıracak. Uzun Bıçaklılar yiğitlerimizi takibe başladığında Büyük şef Beş Fıçı ve iki kayınbiraderi güney doğudan gelip, tüm konvoyu çember içine alacak en sondaki 3 arabaya el koyup, doğruca batıya doğru uzaklaşacak.
I do it because I believe in the United Nations and Southeast Asia and...
Yapıyorum çünkü Birleşmiş Milletlere inanıyorum ve Güneydoğu Asya ve...
An unidentified aircraft in sight of the coast coming in at southeast minus ten.
Kimliği belirsiz bir uçak, sahilden saat 10 istikametinde güneydoğuya doğru ilerliyor.
Our troops are withdrawing to new positions south and southeast.
Birliklerimiz güney ve güney doğudaki yeni mevzilerine çekiliyor. - Takviye birlikler...
- - So, why did the war in Southeast Asia start?
- Peki, Güneydoğu Asya'daki savaş neden başladı?
No, no! The original navigators that flew missions in Southeast Asia
Güneydoğu Asya'da görevler ihtiva eden orjinal dümenciler
- There are other factors, mitigating factors, that you don't understand, that do take place in Southeast Asia.
- Başka faktörler var, hafifletici faktörler, senin anlamadığın, Güneydoğu Asya'da süregelen.
- Look, there have been terrorism in Southeast Asia for about 300 years.
- Bak, yaklaşık 300 yıldır Güneydoğu Asya'da terörizm var.
You want to stop that war in Southeast Asia...
Güneydoğu Asya'daki bu savaşı bitirmek istersen...
You draw out the French from Southeast Asia, you have no war in Asia.
Güneydoğu Asya'dan Fransız etkisini çıkar, ortada savaş falan kalmaz.
The Americans will reach the same rut that they are... because there's one great factor that influences the war in Southeast Asia.
çünkü burada Güneydoğu Asya'daki savaşı etkileyen bir büyük faktör var.
Wind, east-southeast.
Rüzgar, doğu-güneydoğudan.
Didn't sell me on the idea that we should be involved in Southeast Asia.
Güneydoğu Asya ile ilgili olmamız gerektiği bilgisini vermedi.
You ever been to Southeast Asia?
Güneydoğu Asya'da hiç bulundunuz mu?
Respond to the southeast corner of 104th Street and Broadway.
Broadway'in güneydoğusundaki 104. sokağın köşesine gidin.
In our press, the news is still of American imperialism in Southeast Asia.
Kendi basınımızda haberler hala güneydoğu Asya'daki Amerikan emperyalizmi.
Bandits now twenty miles east of you heading southeast.
Haydutlar şu anda güneydoğuya yöneldi. 20 mil doğunuzdalar.
Bandits now twenty miles east of you, heading southeast.
Haydutlar şimdi sizin 20 mil doğunuzda. Güneydoğuya yöneliyorlar.
Up till 8 : 00 tonight... 165 German aircraft have been destroyed... in big scale attacks attempted by the enemy today... on London and the southeast.
Bu akşam saat 8'e kadar çoğunluğu Güneydoğu ve Londra üzerinde olmak üzere 165 Alman uçağı düşürüldü.
A White House spokesman indicated President Johnson was enthusiastic and hopeful that the talks would result in an end to the hostilities and an honorable peace in Southeast Asia.
Beyaz Saray'dan bir sözcü, Başkan Johnson'ın görüşmelerin düşmanlıkları sona erdireceğine ve Güney Asya'da barışın sağlanacağına dair umutlu ve istekli olduğunu işaret etti.
Second battalion, Southeast Lancashires.
İkinci tabura, Güneydoğu Lancashire'larına katılmaya.
The British, the Dutch and the French are withdrawing their forces from Southeast Asia to strengthen their armies in Europe.
İngilizler, Hollandalılar ve Fransızlar Avrupa'daki ordularını güçlendirmek için... Güneydoğu Asya'dan kuvvetlerini geri çekiyorlar.
Orbiting southeast corner of sector Alpha Charlie.
Anlaşıldı. AC bölgesinin güneydoğu sahilini turluyorum.
Rescue, I have Red Baron Five report of possible spacecraft offshore, southeast sector Alpha Charlie.
Kurtarma ekibi, Kızıl Baron Beş denizde muhtemel bir uzay aracı rapor etti. AC bölgesinin güneydoğusunda.
Once you're over this hill there are more oil wells, an abandoned refinery and a harbor down to the southeast.
Şu tepeyi aştığınızda petrol tankları, bir petrol rafinerisi güneybatı tarafında da bir liman göreceksiniz.
Until recently, he was a Board member of the Southeast Asian Development Corp.
Yakın zamana kadar, Güneydoğu Asya Kalkınma Şirketinin yönetim kurulu üyeliği yaptı.
It is now three hours before the cessation ofhostilities. - Vietnam, where's that? - Southeast Asia, he said.
Size bunu yaptığım için üzgünüm arkadaşlar ama bir çocuğa bakabilir misiniz?
" Weather moderate to the southeast.
" Güneydoğu'ya doğru ılımlı hava. Barometre 1016 milibar.
YOU'D HAVE THE SOUTHEAST AREA MANAGER
Bu durumda güneydoğu bölge müdürü şıp diye burada olur.
Another 200 million may be allocated for the reinforcement of the Vietnam army... in its war against communism in Southeast Asia.
- İyi mi? - Rezalet.
south 263
south park 30
southern 27
southwest 42
southland 24
southjet 16
south beach 18
south korea 18
south side 28
south dakota 58
south park 30
southern 27
southwest 42
southland 24
southjet 16
south beach 18
south korea 18
south side 28
south dakota 58