English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Spitfire

Spitfire Çeviri Türkçe

136 parallel translation
Oh, man with the little spitfire wife?
Şu ateşli karısı olan adam mı?
Here, now, you spitfire!
Gel bakalım seni öfkeli budala.
Regular little spitfire, ain't you?
Pek bir asabisin galiba?
Supply planes are clumsy, easy prey for your Spitfires.
İkmal uçakları çok hantal, Spitfire'larınız için kolay av olurlar.
The Spitfire dived through the clouds, its machine guns belching lead.
Spitfire bulutların arasına daldı, makinalı tüfekleri kurşun yağdırıyordu.
All admire the courage and heroism of the air-postman as he safely regains his Spitfire in mid-air.
Çok iyi paraşütçüler olan hava postacıları asla durmazlar. Evet, Amerikalı Postacıların hepsi de birer akrobattır.
Coordinates on a Spitfire in the Channel?
Manş'taki Spitfire'ın koordinatları?
- Damned Spitfire attacked.
Ne oldu?
- A Spitfire?
- Bir makineli tüfek mermisi.
Nothing trivial.
- Lanet olasıca bir Spitfire avcı uçağı.
- Shut up, you!
Bir Spitfire. Şaşmamalı, inanın.
Well, listen to little spitfire.
Öfkeli dostumuza bakın siz.
I only ever pressed a button in my old spitfire.
Eski uçağımda yanlızca bir düğmeye basıyordum.
Spitfire.
Spitfire.
It's too crowded now, and that old spitfire will probably stay on for ages.
Burası artık çok kalabalık ve muhtemelen şu asabi yaşlı kadın da daha çok yaşar.
Put away your spitfire, Talby.
Silahını kılıfına sok, Talby.
What's the best way to evade a Spitfire, Major, shallow dive?
Bir Spitfire'dan kaçınmanın yolu nedir Binbaşı?
But excuse me, Major, my brother says... a Spitfire can outmaneuver a 109.
Affedersiniz Binbaşı, kardeşim bir Spitfire'ın bir 109'a üstünlük sağlayabileceğini söylüyor.
When we are in England, let him take up a Spitfire... and prove it to me in my 109.
İngiltere'de bir Spitfire yakalasın ve... 109'la bana göstersin. Kabul!
Some Spitfires will remain, anyway.
Her halükarda bazı Spitfire'lar kalacaktır.
Spitfire!
Spitfire!
Not even a Spitfire can be in the north and the south... at the same time.
Bir Spitfire bile aynı anda hem kuzeyde hem de güneyde olamaz.
Not real Spitfires.
Gerçek Spitfire değil.
Only officers fly Spitfires.
Spitfire'la yalnızca subaylar uçar.
Yes, sir, a squadron of Spitfires.
Evet efendim. Bir Spitfire filosu.
Throw in that spitfire of a girl, too.
Bu arada o kızı da verebilirsin.
Better than the Messerschmitt or Spitfire?
Messerschmitt veya Spitfire'dan daha mı iyi?
One hundred Spitfires and Hurricanes per week they fulled the forces of Dowding.
General Dowding'in kuvvetleri, 100 adet yeni Spitfire ve Hurricane uçağıyla ikmal edildi.
But of this time, the Spitfires e the Hurricanes waited them.
Ancak bu defa Spitfire ve Hurricane uçakları onları bekliyordu.
I'd like to help to build Spitfires.
Spitfire yapımına yardım etmek isterim.
By the end of spring 1944, the German day fighter had lost where the Spitfire and Hurricane had won.
1944 ilkbaharının sonunda, Alman gündüz avcıları kaybederken Spitfire ve Hurricane'ler kazanıyordu.
His co-driver, in a cockpit designed on Spitfire lines, is Eleaser Cassandra, whose gift of second sight has proved invaluable in a tight corner.
Spitfire Havayolları'nda tasarlanmış kokpitte oturan Eleaser Cassandra önsezi kabiliyetini keskin virajlarda kanıtlamış bir co-pilot.
A Spitfire.
Sinirli biri.
You're not in your Spitfire yet.
Uçağında değiliz daha.
Will Carl Yastremski please call Cheers and ask for the Spitfire?
Carl Yastremski Cheers'a gelip bizim Asikız'ı isteyecek mi?
It's a 1946 compact Spitfire made for dragons on the go.
1946 model bir Kompakt Spitfire ejderhalar için yapılmış.
Well, she's a spunky, hearty, curly-haired little spitfire who doesn't know what's really good for her.
Cesur, yürekli, kıvırcık saçlı, çabuk parlayan kendisi için neyin iyi olduğunu bilmeyen birisi.
Spitfires and Hurricanes in the blue sky over the cornfields.
Mısır tarlalarının tepesindeki mavi gökyüzünde ve Spitfire'lar ve Hurricane'ler.
She's quite a little spitfire now.
Şu anda tam bir volkan gibi, değil mi?
We tie you to the roof, you jump and sail like a Spitfire... passing right over the arch-nemesis LaFours.
Seni çatıya bağlayacağız. Zıplayıp, Spitfire gibi uçacak,... Nemesis La Fours'un tam üstünden geçeceksin.
I have three 109 kills and I've had a Spitfire and a Hurricane shot out from under me.
Üç 109 öldürdüm ve altımdan bir Spitfire ve bir Hurricane geçti.
Conan is after this head-headed warrior woman, a real spitfire of a girl.
Conan, sonra ateş püsküren uzun saçlı, savaşçı bir kadınla kafa kafaya verdi.
Question is, will they be ready for a spitfire like you?
Soru şu, senin gibi asabi birine onlar hazır mı?
Maybe Morn's better in the cockpit of a spitfire than he is at darts.
Belki Morn bir'spitfire'uçağının kokpitinde dart oynamaktan daha iyidir.
There's a Spitfire with your name on it waiting in the hangar.
Hangarda üzerinde adın yazılı bir Spitfire bekliyor seni.
Even woman like you, Srta. Spitfire.
Senin gibi bir kadın bile, Bayan Çabuk Parlayan.
Well, looking out here you see a P-51 Must...
Pekala, burada da bir B-51 Mus... Spitfire görüyorsunuz.
" We'll look like a squadron of Spitfires.
Spitfire İngiliz Hava Filosu'na benzeriz.
She's quite a little spitfire, isn't she?
Kıpır kıpır yerinde duramıyor, değil mi?
A real spitfire!
Çok asabi ya!
She's a little spitfire.
O küçük bir uçak gibidir!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]