Spud Çeviri Türkçe
246 parallel translation
Hi, Spud, you still got that nickel?
Selam Spud. O beş sent hala sende mi?
What you got, Spud?
Ne geldi Spud?
Gee, if you don't win, Blackie, then Spud wins. I never do.
Allah Allah, sen kazanmazsan Spud kazanıyor ben hiç kazanamıyorum.
- Hello, Spud.
- Selam Spud.
Why, Spud, there's a bit of the poet in you.
Neden Spud, içinde bir parça şairlik görüyorum.
That a boy, Spud.
Adamım Spud.
Someone to play rummy with me while you and Spud are gone.
Sen ve Spud giderken birisi beni eğlendirebilirdi.
You too, Spud.
Sen de dahil Spud.
- Spud.
- Spud.
You know, I'm really working wonders with Spud.
Biliyor musun, Spud'la gerçekten neden çalıştığımı merak ediyorum.
Goddard's just arrived, Spud.
Donhauer geldi Spud.
I wonder what's keeping Spud.
Spud neden hala gelmedi acaba?
Spud?
Spud!
There's Spud.
Spud.
- What's the matter?
- Ne oldu Spud?
* Because of the wonderful things he does, ta-ra da da-da da da-da!
- Yaptığı harika şeyler yüzünden! Kes şunu Spud!
- Shut up, Spud. What do you mean?
Ne demek istiyorsun?
Spud, I gave you the information and it's mean to take advantage of it!
Sana bu bilgiyi verdim ve senin yaptığın bunu istismar etmek!
- Spud, sir?
Spud mı efendim?
Neither can I. Can you spud wheat?
Onu ben de beceremem. Buğday çapalamak?
- Hey, Esterhazy, what're you doin'here? - Hello, Spud. What's on your tiny mind?
Hey Esterhazy, burada ne yapıyorsun?
Don't sweet-talk me.
Merhaba Spud.
Spud, let's see how good you can use that rope.
Spud, o ipi ne kadar iyi kullanabildiğini görelim.
Go ahead, Spud.
Hadisene Spud.
- Not here, spud.
- Burada olmaz, patates.
Eric, you can praise the Lord by peeling a spud if you peel it to perfection.
Eric, yaptığın işi en iyi şekilde yaparak Tanrı'ya şükranlarını sunabilirsin.
- He's an uglylittle spud.
- Ufak çirkin bir topalak.
Hey, spud, I'm the one who communicated with him first.
Bizim malımız o. Dinle gudubet velet, onunla ilk iletişim kuran benim.
Must be from the planet spud.
Patetes gezegeninden gelmiş olmalı.
Yeah, and I'll be leading the crowd, cheering, " Chug a spud!
Evet, ben de kalabalığın önünde tezahürat edeceğim " Hüplet onu!
Chug a spud!
Hüplet onu!
Chug a spud! "
Hüplet onu! "
Chug a spud!
" Hüplet onu!
Chug a spud!
Hüplet onu! "
Guess I thought he was still just a spud.
Onun büyümüş olduğu aklıma gelmezdi.
So we had to go to the Spud Hut for their Holiday Tater Feast.
Biz de o yüzden Sput Hut'da Tatil Özel Patatesi yemek zorunda kaldık.
You know, it's gonna be so much fun at school tomorrow with all the kids running around, chanting, "Bud, Bud, head like a spud."
Yarın okulda çok eğleneceğim Bütün çocuklar koşaraktan..... "Bud, Bud, tepesi parlak", tekerlemesini söyleyecek.
Spud, turn off that stupid television.
Spud, şu aptal televizyonu kapat.
Are you listening to me, Spud?
Beni dinliyor musun, Spud?
If you give Spud a job, lll give you hot oil treatments for the rest of your life!
Spud'a bir iş verirseniz, hayatın boyunca sana yağ masajı yaparım!
- Say hello to Spud.
- Spud'a selam söyle.
Spuds as outgoing as ever.
Spud hiç olmadığı kadar cana yakın.
Spud?
- Buraya oturtalım. - Spud.
- Spud!
- Spud!
- You're not a Nazi.
- Sen Nazi değilsin, Spud!
But, Spud, how can you do it?
Ama Spud, bunu nasıl yapabilirsin?
Drink up.
- Ama Spud, anlamıyor musun?
Spud!
Spud!
- Spud.
- Spud!
WANT A COLD SPUD?
Biraz istermisin?
Jump a little higher, Spud Webb. - Oh, slam dunk!
Spud Webb'ten yükseğe atlama!