English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ S ] / Stay out of the way

Stay out of the way Çeviri Türkçe

293 parallel translation
Just stay out of the way.
- Yolumuzdan çekil.
And stay out of the way of Marriott's pals.
Ve Marriott'un arkadaşlarından da uzak dur.
Now, get out there and stay out of the way of the bull.
Şimdi, çık dışarı ve boğanın gelmesini bekle.
No, you stay out of the way.
Hayır, sen ayak altında dolaşma.
He gives me money to stay out of the way.
İşine karışmamam için bana para verir.
Stay out of the way, now.
Hemen ayak altından çekil.
Until it's over, I want you to stay out of the way.
Hepsi bitene kadar uzak kalmanı istiyorum.
And stay out of the way.
Ama rahatsızlık vermek yok.
A German military vehicle will be driving across the bridge... so stay out of the way.
Bir Alman askerî aracı köprüden geçiyor. Yol açın.
When we get there, you just stay out of the way.
Oraya vardığımızda sadece bir kenarda bekle.
- You just stay out of the way.
- Sen ayak altında dolaşma.
Well, sir, I try to stay out of the way as much as possible.
Evet, efendim, mümkün olduğunca göze batmamaya çalışıyorum.
Everybody stay out of the way and let these guys through.
Herkes kenarda dursun lütfen, ekiplere yol açın.
Anyhow, do the right thing, stay out of the way of the bullets, and bring your heinie home all in one piece because we love you very much.
Herneyse, doğru şeyleri yap, kurşunların yolundan uzak dur, ve kendini eve tek parça halinde getirmeye çalış çünkü biz seni çok seviyoruz.
Then tell them to stay out of the way.
Öyleyse ayak altında dolaşmasınlar.
No matter what happens, I want you to stay out of the way.
Ne olursa olsun ortalikta durmayin.
Just stay out of the way.
Yolumuza çıkma, yeter.
Stay out of the way.
Çekil yolumdan.
And stay out of the way of the big boys until you can handle them.
Ve başa çıkamayacağın büyük çocuklardan uzak dur.
Stay out of the way.
Ekipler hazır beklesin.
- We'll try to stay out of the way.
- Kimseye ayak bağı olmayacağız.
France, stay out of the way.
France, yoldan çekil.
Stay out of the way.
Çekilin.
- All right, stay out of the way.
- Pekala, yoldan çekil.
He's been going through a difficult divorce, and I'm just trying to stay out of the way until the whole mess is over.
Zor bir boşanma sürecinden geçiyor ve kargaşa durulana kadar uzak durmaya çalışıyorum.
If you know what's good for you, you'll stay out of the way.
Kendi iyiliğin için yolumun üzerine çıkma.
Then you'd be a big help if you just try to stay out of the way.
O halde ayak altında dolaşmasanız iyi olur.
Just stay out of the way!
Sadece yolumuzdan çekil!
The way for him to get cured is to stay here and fight his way out of this.
Saçmalık. Onu tedavi etmenin tek yolu burada kalması ve hastalıkla savaşmasıdır.
The only way to stay out of trouble is to grow old so I guess I'll concentrate on that.
Beladan uzak durmanın tek yolu, olgunlaşmak. Ben de bundan böyle bunu amaçlayacağım.
I should have known by this time that the wise thing to do was to stay out of your way when he's in the house.
Düşünmem gerekirdi, o, bu evdeyken yoluna çıkmamak en akılcısı.
- You can stay, but keep out of the way.
- Bekleyin ama ayağımıza dolaşmayın.
Every man's got his own way of trying to stay alive. Well, you just tell that to the guy who gets killed sticking his neck out for you. Yeah?
Sağ kalabilmek için herkes kendi yolunu seçer.
You people can either help me, or stay the hell out of my way.
Ya bana yardιm edin, ya da yolumdan çekilin.
Stay back here or out of the way.
Geri çekil ya da kenara geç.
I protect it, and that's the way it's going to stay, because no Zulu 20 years out of a tree will shove 50 cents in my hand and tell me there's a freighter waiting to ship me out of the land I built, alrighty?
Bunu koruyorum ve böyle de kalacak, çünkü 20 yaşındaki hiçbir Zulu elime 50 sent verip, Cape Town limanında beni bekleyen bir gemi olduğunu söyleyemez, anladın mı?
- Why's she coming down here? - She better stay the fuck out of my way.
- Neden buraya geliyor?
Surround the cabin and stay out of my way.
Kabinin etrafını sarıp, yolumdan çekilin.
Honey, could you move the chair out of the way... and just stay down there?
O sandalyeyi ayak altından kaldırıp olduğun yerde kal hayatım.
Now you call the Pentagon anytime you like... they will tell you stay out of my way.
İstediğin zaman Pentagon'u ara yolumdan çekilmeni söyleyeceklerdir.
Now stay the fuck out of my way.
Şimdi çekil yolumdan.
As long as the police stay completely out of sight and out of my way.
Polis görünmeyecek yerde olsun ve ayağımın altında dolaşmasın.
In the meantime, stay out of my way.
Bu arada, yoluma çıkma.
I'm sure you feel the same about me, so let's stay out of each other's way.
Eminim sen de benden hoşlanmadın. Onun için birbirimize karışmayalım.
Stay the fuck out of my way!
Sakın yoluma çıkayım deme!
I'd prefer to stay out of the Commander's way.
Sanırım Komutan'dan uzak durursam, bu en iyisi olacaktır.
I'm the muscle in this pen. Stay out of my way.
Ayaklarıma dolaşma.
So stay out of my way or you'll regret the day you ever met me!
Benden uzak dur, yoksa beni tanıdığına pişman olursun.
And when the time comes I suggest you stay out of my way.
Zamanı geldiğinde yolumda durmamanızı tavsiye ederim.
Man your station, Commander. I'd stay out of the Chief's way if I were you. But...
Görev yerine Binbaşı.
For now, the best thing we can do is to stay out of his way.
Şimdilik yapabileceğimiz en iyi şey ona karışmamak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]