Stay right where you are Çeviri Türkçe
363 parallel translation
- You stay right where you are. - I'm not finished with you yet.
Daha seninle işim bitmedi.
- Stay right where you are, everybody.
- Herkes olduğu yerde kalsın.
- You stay right where you are.
- Olduğun yerde kal.
- No, you better stay right where you are.
- Hayır, olduğun yerde kal sen.
Stay right where you are, gents!
Oldugunuz yerde kalin!
Stay right where you are and keep quiet!
Olduğunuz yerde kalın ve sesinizi çıkarmayın!
Stay right where you are.
Olduğunuz yerde kalın.
- Stay right where you are. You too.
- Olduğun yerde kal genç bayan.
You stay right where you are.
Sen olduğun yerde kalıyorsun.
- Jeremiah, you stay right where you are.
- Oluğun yerde kal, Jeremiah.
You stay right where you are.
- Aynen yerinde kalıyorsun.
Bobby, stay right where you are, I'm coming after you.
Bobby, olduğun yerde kal, yanına geliyorum.
Stay right where you are.
Kimse kımıldamasın.
Maybe you'd better stay right where you are. What is it, Cary?
Olduğun yerde kalsan iyi olur.
- Stay right where you are.
- Olduğun yerde kalın.
I ain't sure, Colonel, that I wouldn't be doing an awful lot of people... a big favor by just letting you stay right where you are.
Emin degilim Albay, belki seni orada birakirsam... bir sürü insana büyük bir iyilik yapmiº olurum.
YOU JUST STAY RIGHT WHERE YOU ARE, DEL.
- Del, orada kal.
Just stay right where you are.
Tam olduğun yerde kal.
Stay right where you are!
Olduğunuz yerde kalın.
Stay right where you are.
Olduğun yerde kal.
Stay right where you are.
Bir dakika. Yerinde kal.
You stay right where you are.
- Sen olduğun yerde kal.
Now, stay right where you are so you're the first thing he sees.
Şimdi olduğun yerde dur ve ilk olarak seni görmesini sağla.
Would you suggest that I fold my tent and silently scram into the night? You better stay right where you are.
Çadırımı toplayıp, sessizce gecenin karanlığına dalmamı mı öneriyorsun?
- Oh, how do, ma'am? - Oh, stay right where you are.
Zeki olduğum birkaç şey vardır bunlardan biri de kolayca kırılmaya izin vermememdir.
- Stay right where you are, Lambchop.
Olduğun yerde kal, kuzucuk.
You can stay right where you are.
Olduğun yerde kalabilirsin.
Stay right where you are.
Olduğun yerden kıpırdama.
Stay right where you are, fella.
Olduğun yerde kal, ahbap.
You stay right where you are.
Olduğun yerde kal.
You stay right where you are.
Olduğun yerde al.
You stay right where you are!
Nereye gittiğini sanıyorsun!
All right, stay right where you are, everybody.
Pekala, herkes olduğu yerde kalsın.
You just stay right where you are, Miss Marshall.
Olduğunuz yerde durun Bayan Marshall.
Hey, Johnny Reb, stay right where you are!
Hey, İsyancı, olduğun yerde kal!
Stay right where you are.
Bulunduğunuz yerde kalın.
Stay right where you are, son.
Olduğun yerde dur, evlat.
You just stay right where you are.
Nerede Sen sadece sağ kalmak.
- Stay right where you are, or she's dead!
Olduğunuz yerde kalın, yoksa ölür!
Stay right where you are, Lieutenant.
Olduğunuz yerde kalın, Komiser.
Now, stay right where you are.
Şimdi olduğun yerde kal.
Stay right where you are.
Olduğunuz yerde kalın. Kimse kıpırdamasın.
Norman, you stay right where you are.
Norman, olduğun yerde kalacaksın.
All right, son, stay right where you are.
Peki oğlum, olduğun yerde kal.
You stay right where you are.
Nerede isen doğru dur.
Doc, you stay right there where you are and keep your eye on that door.
Doktor, olduğun yerde kal ve gözünü o kapıdan ayırma.
No, stay right where you are.
Olduğun yerde kal.
- All right. - Stay where you are, Joe.
- Olduğun yerde kal Joe.
You're all right right where you are... - long as you stay off the road. - Come on!
Yola çıkmadığınız sürece burada güvendesiniz.
- You stay where you are, all right?
Oradan sakın ayrılmayın, tamam mı?
Stay right where you are, folks.
Olduğunuz yerde kalın dostlar, olur mu?