Steam Çeviri Türkçe
2,692 parallel translation
We'll let the steam open your pores.
Buhar gözeneklerini açacak.
I've been completely steam-rolled.
Tamamen saf dışı bırakıldım.
Full steam ahead!
Tam gaz ileri!
We need to get more steam into her.
Daha çok buhar vermeliyiz.
Destroy zat steam engine!
O buharlı makinayı yok edin.
They're just trying to let off steam.
Sadece kurtlarını dökmeye çalışıyorlardı.
I was just letting off some steam, I'm sure you got your own wicked ways.
Sadece biraz stres atıyordum. Eminim senin de yöntemlerin vardır.
It's my last chance to blow off some steam.
Biraz kafamı dağıtmak için son şansımdı.
I was really angry and I wanted to let steam off.
Gerçekten çok kızmıştım ve rahatlamak istiyordum.
Steam ships.
Buharlı gemiler.
But then I would run out of steam eventually and I'd say, begrudgingly :
Fakat sonra öfkem yavaş yavaş geçecekti ve sana istemeyerek :
Well, that's a steam train, you ninny!
O bir buhar treni seni avanak.
Paul, I have calls reporting a steam train flying around downtown.
Paul, bir buhar treninin şehir merkezinde uçtuğu raporunu aldım.
It runs off a steam * *.
Buhar çıkarıyor. * *.
Laflamme comes up ice with a full head of steam.
Laflamme buzun üzerinden buharlar çıkartarak geliyor.
Steam Clean Carpet Service.
Buharla Halı Temizleme Hizmeti.
You feel that steam heat coming?
Buharın sıcaklığını hissediyor musun?
The windows steam up if you do it right.
Eğer doğru yaparsan, camlar buğulanıyor.
Yeah. Yeah, I need to blow off some steam.
Benim biraz ter atmam lazım.
It's just a way to blow off steam.
- Delice değil, sadece keyfi.
Dr. Stearn, to the Ira Keenan lounge.
Dr. Steam, lra Keenan bölümüne
So I go to the gun range three to four times a week to blow off steam.
Tabi canım, bu yüzden hafatda 3-4 kez silah atış sahasına gidiyorum.
He wouldn't give you the steam off his water!
Bunları sana herhangi bir karşılığı olmadan vermez.
Well, anyways, maybe we can still get to the mountain tomorrow, let some people burn off some steam on the slopes.
Yani, her şekilde, .. belki yarın dağa çıkabiliriz, .. ve yamaçlarda bazılarına toz attırabiliriz.
Full steam ahead!
Tam yol ileri!
So she let off a little steam.
İçini döküp rahatladı biraz.
Steam pipe explodes.
Buhar borusu patladı.
Up until now, I've only really sung in the steam shower.
Bu zamana kadar yalnızca duşta şarkı söyledim.
I mean, just acting wild and blowing off steam.
Yani, biraz kurtlarımı döktüm.
He's earned the right to blow off steam but it's been nothing but spas and restaurants and nightclubs.
Biraz enerjisini harcamayı hak ettiğini biliyorum ama sadece kaplıcalara, restoranlara ve gece kulüplerine gidiyor.
And I need someone to steam the couture?
Alex White bugün 8 tane ürünün tasarımını gösterecek.
I was supposed to be Christina... but I don't want to lose my head of steam with Max's case.
Christina olacaktım ; ancak Max'in davasındaki hızımı yitirmek istemiyorum.
You and I are going to the steam room for a little R R.
Kevin, seninle saunada dinlenip yenilenmeye gideceğiz.
Guy's got to blow off a little steam every now and again.
Arada bir kafamda tüten dumanı dışarı salmam lazım.
I had a show the other night and, uh, I wanted to blow off a little steam, so I got a limo, just in case things turned out better than they normally do. "Carrot Top's Wild Ride."
Ertesi gece bir şovum vardı ve biraz deşarj olmak istedim bir limuzin aldım, belki bir değişiklik olursa işler daha iyiye gider diye.
Steam room.
Sauna.
Boy, can he blow off steam!
Ortalığın tozunu attı yani.
Dr. Franklin, your new steam engine is here.
Dr. Franklin, yeni buhar motorunuz geldi.
I ain't no stinking steam engine!
Ben kokuşmuş bir buhar makinası değilim!
Blow off some steam like the old days?
Enerjimizi atarız eskisi gibi?
We got on the bus and then Koichi took off his helmet and all this steam came out
Hayır, otobüsteydik. Koichi baretini çıkardı ve duman çıkmaya başladı.
Steam really came out I was surprised
Gerçekten duman çıktı, çok şaşırmıştım.
I'll get some more steam in here.
Biraz daha buhar fena olmaz.
All right, girls! Full steam ahead!
Pekâlâ kızlar, tam gaz!
I mean, if you ever need to talk or- - Or just blow off some steam. I'm-
Demek istediğim, konuşmak falan istersen içindekileri dökmek istersen ben buradayım.
There's a 5 grand fine, 600 for towing and disposal 3 grand to steam-clean the blacktop.
5 bin dolarlik bir para cezasi 600 dolarlik çekme ve imha etme masrafi 3 bin dolarlik da asfalt temizleme masrafi.
You should try the mosque's steam bath.
Caminin hamamına git.
Oh, please. I can get a face full of steam standing over a pot of spaghetti any night of the week.
İstediğim gece makarna tenceresinin önünde durup yüzüme buhar alabilirim.
The steamed potatoes have no steam in them.
Sözde buharda pişmiş patates ama hiç buhar yok.
He can have the steam off my shite before I give him anything!
Benden bir şey almak istiyorsa ancak avucunu yalar!
Look, the steam boat
Gemiye bak!