Stocks Çeviri Türkçe
986 parallel translation
Do you know what's going to happen with the stocks tomorrow?
Yarın borsa nasıl olacak biliyor musun?
♪ Selling bonds and stocks to other guys in ties ♪ ♪ Who have millions with which to buy ♪ ♪ A bunch of bonds and stocks and ties ♪
Bono ve senet satıyor diğer kravatlı adamlara bir sürü bono, senet ve kravat alabilecek milyonları olan adamlara.
♪ But in the meantime ♪ ♪ I could make millions selling stocks and bonds and ties ♪ ♪ If I tried ♪
Ama bu arada senet, bono ve kravat satarak milyonlar kazanabilirim eğer deneseydim.
Then to the stocks with this harlot! "
Sonra da bu fahişeyi kütüğe bağlayıp sergileyin! "
"Are you not Gretchen, who stood in the stocks?"
"Sen meydanda kütüğe bağlanan Gretchen değil misin?"
Summer supplies the stocks for winter.
Yaz stokları kış ihtiyacını karşılamaktadır.
Well, after I'd finished telling fortunes, I'd, uh... recommend certain oil stocks.
Falcılık yapmayı bıraktıktan sonra malum petrol hisselerini tavsiye ettim.
Mr. Sterling, I - I don't know very much about stocks, but - Well, if I were you, I wouldn't invest in any stock until I'd consulted my banker.
Bay Sterling, hisselerden pek anlamam ama sizin yerinizde olsaydım, yatırım yapmadan önce bankacıma danışırdım.
"Sandwich stocks - 16th - Evening."
"Sandviç stokları.16'sı Akşamına."
Enormous stocks of coal, estimated at more than four million tons lie rotting in the vicinity of the workers'houses.
Dört milyon tondan fazla olduğu tahmin edilen, dağlar gibi kömür stokları,... işçi evlerinin civarında kokuşup duruyor.
The stocks grow, as does the number of unemployed.
İşsizlerin sayısı arttıkça, stoklar büyüyor.
- Buying stocks.
- Hisse alıyorum.
I'm sorry, but we can't hold your stocks any longer.
Üzgünüm, hisselerinizi artık tutamayız.
That all depends upon the stakes, the stocks...
Bu tamamen borsaya ve hisselere bağlı.
- l'll have the law on you! I'll have you put in stocks for breaking your promise!
Sözünü tutmadığın için çoraplarına kadar alacağım!
The Wehrmacht's stocks fed the starving.
Wehrmach'ın stokları açlıktan ölenleri besliyordu.
Have you any stocks and bonds? Real estate?
Hisse senedi veya tahviliniz var mı?
- Have you got any stocks?
Hisse senedin var mı?
No securities, no stocks, no bonds.
Garanti yok, hisse senedi yok.
- Worthless stocks.
- Değersiz kağıtlara da.
Even after our private store was exhausted there were stocks of legitimate whisky.
Özel stok bittikten sonra da yasal viski stoğu vardı.
- How's Fabian's stocks and shares, Harry?
- Fabian hisselerinin durumu nedir, Harry?
- Stocks and bonds? - No.
- Stoklar ve bonolar mı?
Corn stocks are high
Corn stalks are high
" The stocks are dwindling, food is disappearing,
"Hayvanların sayısı azalıyor, yiyecek yok oluyor,"
The house, the stocks, the money in the bank.
Ev, mallar, bankadaki para.
Listened to too many patients on stocks.
Sıradaki çok sayıda hastaları dinledim.
And it too is set in the background of stocks and bonds.
Öykü menkul kıymetler çerçevesinde oluşturulmuştur.
And now she's in the stocks.
Şimdi de kütüğe bağlandı.
There are indications yes, and not only stocks on the exchange...
Canlanma olacağına yönelik bir takım işaretler var. Zaten piyasayı etkileyen tek bir etken yok ki.
That's an investment based on a knowledge of the market, the soundness of the stocks...
Pazar bilgisine, senetlerin sağlamlığına bağlı bir yatırım.
Those stocks are a long-range proposition.
Elimizdeki stoklar uzun vadeli bir yatırım.
Close on $ 10 million in cash and blue-chip stocks besides some 28,000 acres of the richest land this side of the Valley Nile.
10 milyon dolarlık nakit ve hisse senedi... ayrıca 11.000 hektar verimli toprak... Bu vadinin en verimli toprakları.
Like i told you, nobody stocks fuel pumps around town.
sana söyledim şehirdeki kimse stoklarında yakıt pompası tutmuyor.
The Stamper Oil stocks, drink your milk, went up 14 points today.
Stamper Petrol'ün hisseleri bugün on dört puan yükseldi. Sütünü iç.
That means if we sold those stocks, we'd make $ 15,000.
Hisseleri şimdi satarsak, on beş bin dolar kazanırız.
Well, we're not going to sell. Your father says that everyone at the Elks says that the stocks are going up even higher.
Ama satmayacağız çünkü baban, Elk'dekilerin, hisselerin çok yükseleceğinden söz ettiklerini söyledi.
Take my advice, Del. Hang onto those stocks of yours.
Bu öğüdümü unutma ve hisse senetlerini sakla, Del.
It'll take money, but I'll sell the stocks if I must.
Para gerekir ama hisse senetlerini satabilirim.
I'll sell those stocks and send her off to Wichita as soon as she's ready to leave.
Hisseleri satıp, onu Wichita'daki hastaneye göndereceğim. Tabii buradan gitmeye hazır olduğu zaman.
And it's costing us every blessed penny we made on our stocks.
Bu iş bize borsaya yatırdığımız hisselere mâl oluyor.
If we could've held onto those stocks, we would've made a fortune.
O hisseleri elimizde tutarak bir servet kazanabiliriz.
They're talking about stocks on the radio.
Radyoda borsadan bahsediyorlar.
We have stocks and...
Hayvanlarımız var ve...
Don't make laughing stocks of us!
Sakın bizi elaleme maskara etme!
All this war talk in the papers, maybe we should go into armament stocks again.
Gazetedeki savaş haberlerine göre, belki silah hisseleri alsak iyi ederiz.
Forget about your keloid, and survive by cashing in on the Vietnam war through stocks.
Keloidini unut Vietnam Savaşı sayesinde hisse senetlerinle para kazanarak hayatta kal.
When word gets out you'll be laughing stocks
Eğer bu duyulursa... Elaleme yüzmüz olmaz!
You put a little money into uranium stocks, a few oil wells in Montana some real estate in downtown Phoenix...
Paranın birazını uranyum hisselerine, birazını Montana'daki..... petrol kuyularına, birazını Phoenix'teki emlak işlerine yatırmalısın.
Requisition all stocks of grain in the hands of merchants.
- Az var, Gordon Paşa.
She's flowing over 100 barrels an hour, and our stocks are going way up.
Saatte yüz varilden fazla akıyor ve hisselerimiz de yükseliyor.