Stoker Çeviri Türkçe
162 parallel translation
Based on the novel Dracula by Bram Stoker
Bram Stoker'ın "DRACULA" romanından
I'll tell the stoker to make up the fire, ma'am.
Ateşçiye ateşi harlatmasını söyleyeyim madam.
And you're a Barbados freeman who served as stoker... - aboard the Southern Cross?
Güneyin Buharlısında kömürcü olarak çalışan, Barbados'un özgür adamlarından birisin.
They also call me The Spark, The Stoker, The Dove-keeper, because I like to keep turtledoves together.
Bana aynı zamanda Kıvılcım, Ateşçi, Kumru Bekçisi derler çünkü kumruları birarada tutmaya bayılırım.
- Stoker Thompson?
- Stoker Thompson mu?
- Where's Stoker?
- Stoker nerede?
- You said yourself Stoker ain't got a chance!
- Stoker'ın şansı olmadığını kendin söyledin.
Anytime after that, Stoker can go down for the count!
Ondan sonra Stoker nakavt için sayı almaya başlayabilir.
- What about Stoker?
- Ya Stoker?
Stoker can still punch!
Stoker hala yumruk sallayabilir.
You gotta tell Stoker!
Stoker'a söylemelisin.
- Hiya, Stoker!
- Selam Stoker.
Hey, Stoker!
Hey, Stoker.
Plenty of time, Stoker!
Sıranın gelmesine çok var.
Don't it, Stoker?
Değil mi Stoker?
Hey, Mickey! Give Stoker a hand with his bandages!
Mickey, Stoker'a ellerini sarmasında yardım et.
Hey, Stoker!
Hey, Stoker!
In this corner, at 194 pounds! ! in purple trunks, Stoker Thompson!
Bu köşede, 87 kilo ağırlığında olan... ve mor şortuyla dövüşen Stoker Thompson!
- Even money Stoker don't go the distance!
- Stoker maçı bitiremez diyorum.
Stoker don't like it there!
Bu Stoker'ın hoşuna gitmedi.
Stoker, break it up!
Ayrıl Stoker.
You got to lay down, Stoker!
Nakavt olmalısın Stoker!
- No, you can't, Stoker!
- Hayır, yenemezsin Stoker!
Stoker's through!
Stoker'ın işi bitti.
Stoker gave him one under Nelson's chin!
Stoker, Nelson'un çenesinin altına patlattı.
- You got him, Stoker!
- Onu kıstırdın Stoker!
You got him, Stoker!
Onu yakaladın Stoker!
- Get him, Stoker!
- Bitir onu Stoker!
Stoker hit him with everything but the bucket!
Stoker ona kova dışında her şey ile vurdu.
- Stoker was sharper than eight razor blades!
- Stoker çift taraflı bir usturadan bile keskindi.
Oh, turn the lights out before you go, Stoker!
Çıkmadan önce ışıkları kapat Stoker.
You made a mistake, Stoker!
Bir hata yaptın Stoker.
I don't like that, Stoker!
Bu hiç hoşuma gitmedi Stoker.
All right, Stoker, we'll talk!
Pekala Stoker, konuşalım. Şimdi.
Stoker.
Stoker.
He was a stoker.
Kömürcüydü.
- I'm a metal worker, not a stoker.
- Ben metal işçisiyim, borsacı değil.
That is what they call the stoker.
Bu ateşçiye verdikleri isim.
He once threw out the stoker while the train was in motion.
Bir keresinde tren hareket halindeyken, ateş makinesini atmıştı.
- Good Morning Mr Stoker.
- İyi sabahlar, Mr. Stoker.
I can't say I've seen them Mr Stoker.
Onları gördüm diyemem, Mr. Stoker.
- My Husbands a writer Mr Stoker.
- Kocam bir yazar, Mr. Stoker.
What's his name, Stoker?
İsmi neydi? Stoker?
- Stoker.
- Stoker.
- Stoker?
- Stoker?
Pile it on, stoker.
Yükle ateşçi.
I was beaten by a stoker once.
Kamarotluk zamanımdan bu yana pataklanmamıştım.
Were you a stoker?
Sen kamarot muydun?
- Hi, I'm Stoker.
- Selam, ben Stoker.
- You ready, Stoker?
- Hazır mısın Stoker?
Stoker!
Stoker!