Suicide note Çeviri Türkçe
614 parallel translation
♪ ♪ As you know, your mother wrote a suicide note to explain away our difficult situation to the police.
Bildiğin gibi annen bu zor durumumuzu polise açıklayabilmemiz için bir intihar notu yazdı.
A suicide note?
Bir intihar notu mu?
That question you asked at the trial about Lionel leaving a suicide note...
Mahkemede sorduğun şu soruyu Lionel'in bir intihar notu bırakmasıyla ilgili olan.
She would find the suicide note if I, in return, would murder Edith.
O intihar notunu bulacaktı karşılığında Edith'i öldürürsem.
You think it was meant as a suicide note?
İntihar notu anlamına gelebilir mi?
Well, if we take it for the moment as a suicide note... wouldn't that suggest something else to you?
peki, eğer bunları imtihar notu olarak alırsak... Bu size başka bir şeyleri işaret etmez mi?
He had a suicide note in his pocket.
Cebinde intihar mektubu bulduk.
It was your suicide note.
İntihar notunuzdu.
On the morning after Jenny Cole was found murdered you wrote this suicide note.
Jenny Cole'un ölü bulunduğu günün ertesi sabahı bu intihar notunu yazdınız.
My suicide note will say that you raped me one rainy night.
İntihar notumda yağmurlu bir gecede bana tecavüz ettiğiniz yazacak.
There was no suicide note or anything.
Ortada intihar notu falan da yok.
- How did you fake that suicide note?
- O sahte intihar mektubunu nasıl yazdın Simon?
There's a suicide note written to you.
Size yazılmış bir intihar notu da var.
Photostat of the suicide note.
İntihar notunun kopyası.
Fennan's suicide note and the letter that denounced him were both typed on his own Olivetti, probably by different people.
Fennan'ın intihar notuyla, onu ihbar eden mektup... kendi daktilosunda yazılmış, muhtemelen farklı kişiler tarafından.
- Who typed the suicide note?
- İntihar notunu kim yazdı peki?
Scribbler's mother, alarmed by the unusual sounds of merriment... entered the room and found what was, apparently... a suicide note.
Alışılmadık cümbüş seslerini duyan Scribbler'ın annesi odaya girmiş ve intihar notunu bulmuştu.
The next day the body will be found with a suicide note beside it.
... ve ertesi gün ceset, üstünde bu intihar notu ile bulunacak.
This doesn't sound like a suicide note.
Bu hiç intihar notuna benzemiyor.
After Nick wrote the suicide note, we then carried the victim out... and put her in the pond.
Nick intihar notunu yazdıktan sonra, kurbanı dışarı taşıdık... ve havuzun içine koyduk.
Some suicide note.
Amma intihar notu, ha.
- They say that she left a suicide note, sir.
- Intihar notu bıraktığı söyleniyor.
It's a suicide note!
Bu bir intihar notu!
It's a suicide note, for Christ's sake!
İntihar notu bu, allah aşkına!
He asked about a suicide note.
İntihar notunu sordu.
Isn't there usually a suicide note?
Çoğunlukla bir intihar notu olmaz mı?
There was no suicide note.
İntihar notu bırakmamış.
I was impressed that she made proper use of the word myriad in her suicide note.
İntihar notunda birçok kelimesini uygun yerde kullanmasından etkilendim.
Look, it's a two-page layout with her suicide note right up here in the corner.
Bak, sağ köşede intihar notu yer alan iki sayfalık sayfa düzeni.
Why am I writing a suicide note when we're just going to be shooting them with blanks?
Onlara kuru sıkı ile ateş edeceğiz neden intihar notu yazayım?
She belly-flopped in front of a car wearing a suicide note.
Önüne bir intihar notu asmış arabaya karınlamasına dalmış.
If you think I'll write another suicide note, you're wrong.
Bir intihar notu daha yazacağımı sanıyorsan, yanılıyorsun.
On the surface, Heather Duke was the vivacious young lady we all knew her to be... but her soul was in Antarctica, freezing with the knowledge of the way fellow teenagers can be cruel... the way that parents can be unresponsive... and as she writes so eloquently in her suicide note, the way that life can suck.
Görünüşte Heather Duke'ün hayat dolu genç bir bayan olduğunu hepimiz biliyoruz ama ruhu Antarktika kıtasında genç arkadaşlarının acımasız olabileceğini bilerek donuyor anne-babasının tepkisiz kalabileceğini ve intihar notunda anlamı yazdığı gibi hayat berbat olabiliyordu.
- He left a suicide note.
- Bir intihar notu bırakmış.
The same words that are in Harold Smith's suicide note.
Harold Smith'in intihar notunda yazanların aynısı.
The suicide note has to be a message.
İntihar notu bir ipucu olmalı.
There was a suicide note but they never recovered the body.
Bir intihar mektubu vardı ama cesedi hiç bulunamadı.
What about this suicide note?
peki bu intihar notu.
How can you be so sure though you've seen her handwritten suicide note yourself?
nasıl bu kadar emin olabilirsin kendi elleriyle yazdığı intihar notunu görmedin mi?
Ravi has confessed in his suicide note that he was Seema's lover, and his killer too.
Ravi intihar notunda itiraf etti O Seema'nın aşığı ve katili.
But Ravi had himself written in his suicide note that he himself is the lover as well as the killer.
lakin Ravi'nin intihar ettiğine dair bir yazısı var o aşıktı ve onun katiliyi.
What about the suicide note?
İntihar notu ne olacak peki?
He made a full confession in his suicide note.
İntihar notunda hepsini anlatmıştı.
So I wrote a note... a suicide note.
Bir not yazdım Bir intihar notu.
At some point, Kyle must have found some of her old papers... personal papers... including the suicide note she wrote 25 years ago.
Kyle ve Diane'in son zamanlarda arası bozuktu. Bu sırada, Kyle onun bazı eski kağıtlarını bulmuş olmalı.. Kişisel kağıtlar.içinde 25 yıl önce yazdığı intihar notu olan kağıtlar.
He was recreating parts of her life to match that suicide note.
Bütün hafta sonu bunları yaptı. İntihar notuyla uyuşması için onun hayatının bölümlerini canlandırıyordu.
A note has been found, undoubtedly in Mr Holland's handwriting expressing his intention to commit suicide.
Bay Holland'a ait olduğu su götürmeyen bir el yazısıyla yazılmış bir intihar notu bulunmuş.
They will know it's suicide because that envelope you hand him... will contain not money, Mr. Crabtree... but a typed note explaining why he took his own life.
Bunu intihar sanacaklar çünkü ona vereceğiniz zarfta para olmayacak Bay Crabtree. Neden intihar edeceği yazılı bir mektup olacak.
He left a note on the cliff top to make it look as if it was suicide, but it wasn't.
İntihar süsü vermek için kayalıkların başına bir not bıraktı, ama intihar etmedi.
Seems to me, if he was gonna commit suicide in my house... ... he'd have the common decency to leave a note or clean up a little first.
Bana öyle geliyor ki, eğer evimde intihar edecek olsaydı... bir not bırakıp önce biraz temizleme nezaketinde bulunurdu.
Her suicide note?
İntihar notu mu?
note 183
notebook 23
notes 105
noted 237
note to self 55
notebooks 17
suicide 448
suicides 37
suicidal 26
suicide attempt 17
notebook 23
notes 105
noted 237
note to self 55
notebooks 17
suicide 448
suicides 37
suicidal 26
suicide attempt 17