Sunny Çeviri Türkçe
2,778 parallel translation
You rejected Sunny.
Sen Sunyy'yi reddettin.
Myself So sweet Sardar Shanty Singh Sunny.
Ben, Sardar Shanty Singh Sunny.
This ring belongs to Shanty Singh Sunny.
O yüzük, Shanty Singh Sunny'ye ait.
Don't underestimate Shanty Singh Sunny.
Sakın Shanty Singh Sunny'yi hafife alayım deme!
Myself So sweet. Sardar Shanty Singh Sunny.
Ben Sardar Shanty Singh Sunny.
My father was getting me married to Sunny because I have a Green Card of Canada.
Benim babam, beni Sunyy ile evlendirmek istedi çünkü Kanada'ya yeşil kartım var.
So father was getting the money. Sunny, the green card.
Yani babam parayı Sunny'de yeşil kartı istiyordu.
If you go back you will have to marry Sunny.
Eğer geri dönersen Sunny ile evlenmek zorunda kalırsın.
Sunny.
Sunny.
"You will have to marry Sunny."
Seni Sunny ile evlendirirler diyordun.
With that same Sunny.
Aynı Sunny ile birlikte.
I mean with Sunny.
Yani, Sunny ile.
Then where's Sunny?
Sunny nerede?
What's up with you and this whole new sunny outlook on relationships?
İlişkindeki yeni güneşli günler nasıl geçiyor?
Today, it will be sunny during the day, but heavy rain will start in the evening and continue overnight. - It's so humid!
Bugün gün genelinde güzel bir hava bekleniyor ama akşam saatlerinde gece boyunca sürecek sağanak yağmur bastıracaktır.
Yuki... - Hm? - Today will start mostly sunny with high atmospheric pressure within the prefecture,
Yuki.
- Today will start mostly sunny with high atmospheric pressure within the prefecture,
Bugün evde kal.
- You home with her. - In the northwest region, it will be sunny followed by rain, with lightning in some parts. - And now for the regional forecast.
Sen yanında kal işte!
The southwest region will be sunny followed by rain.
yağmurun ardından hava açacak.
- The northeast region will be sunny with scattered showers.
Ame. Ame!
I'm delightful, I'm sunny!
Çekiciyimdir, neşeliyimdir.
You're not sunny, babe. You don't even want a skylight.
Neşeli falan değilsin bebek, günışığı bile istemiyorsun.
♪ On sunny days or stormy weather ♪
# İster kopsun fırtına İster açsın güneş #
It's sunny...
Güneş gibi. Sen gibi.
Man on TV :... the entire area, and that means more sunny skies and warm temperatures... ( Door opens ) ( Continues speaking )
Tüm bölge böyle ve bu da daha çok güneş ve önümüzdeki birkaç gün için sıcak hava demek oluyor.
Temperature is 52 degrees and sunny.
Sıcaklık 52 derece ve hava güneşli.
In fact, that fancy beach house in sunny Laguna was bought and paid for in no small part by the ten-mill ConHealth deposited in Skip's passbook savings account.
Laguna daki görkemli yazlık villanın azımsanamayacak bir kısmı ConHealth tarafından tarafından ödendi ve 10 milyon da Skip'in yatırım hesabına aktarıldı.
When it's sunny and it rains?
Hava güneşliyken yağmur yağması mı?
And not from the sunny side of the street? Am I right?
Kesinlikle de yolda değildi, haksız mıyım?
She has a sunny disposition.
Neşeli bir karakteri var.
Coral reefs only live in clear sunny waters of tropics.
Mercan resifleri sadece tropikal kuşaktaki berrak, güneşli sularda yaşarlar.
But according to the song he was singing, he was going to the sunny side of the street. I don't know.
Bilmiyorum.
It's your sunny personality.
Neşeli kişiliğin yüzünden.
Sunny and 80 in Florida.
Florida'da güneş var ve hava 30 derece.
Wouldn't it be nice if we could be sure of a sunny day... before inviting our friends?
Arkadaşlarımızı çağırmadan önce, güneşli bir gün olacağından emin olabilsek fena olmaz mıydı?
It's quite sunny, but...
Hava bol güneşli, ama...
Over by the pond was too sunny.
Gölün etrafı fazla güneş alıyordu.
The gazebo wasn't sunny enough.
Teras hiç güneş almıyordu.
"I'm feeling sunny side-up."
"... güneşliyim. " demiş.
Sunny, Anil...
Sunny, Anil...
They were planning to run off to sunny Costa Rica.
Costa Rica'ya kaçmayı planlıyorlardı.
Sunny, warm, just like the way we want.
- Güneş ve sıcak, tam istediğimiz gibi.
Sunny and warm ha?
Güneş ve sıcak... öyle mi?
It's warm, it's sunny.
Sıcak ve güneşli.
Just as black pavement absorbs sunlight and heats up on a sunny day, the black planet roasts beside its star.
Tıpkı siyah asfaltın gün ışığını emerek güneşli bir günde ısısının artması gibi siyah gezegen yanındaki yıldızı tarafından kavrulur.
Once there, you're going to be staying at a sunny little seaside resort the locals call Gitmo.
Gitmo olarak adlandırılan küçük, güneşli otelde kalacaksın.
- Yes, but there's a sunny balcony over here. - It's wonderful.
- Evet ama burada havadar bir balkon var.
Japan could use some sunny days.
Japonya'daki güneşli bir kaç günden yararlanın.
I like sunny days.
Güneşli günleri severim.
Something about sunny days.
- Güneşli günler hakkında bir şey.
Another sunny day.
Gene güneşli bir gün.