Tactics Çeviri Türkçe
1,290 parallel translation
There'd be hell to pay if they ever found out about your tactics.
Eğer taktiklerimizi bulurlarsa çok şey ödemeliyiz.
I'd like to just sort of go over our tactics.
Taktiklerimizin üstünden geçmek istiyorum.
Change of tactics!
Taktik değiştirelim.
These brutal tactics must stop!
Bu vahşi taktiklere son vereceksin!
But to do so requires the use of tactics that are somewhat...
Ama bunu yapmak için kullanmam gereken taktikler biraz...
Guerilla tactics.
Gerilla taktiği.
Attention everyone, change of tactics.
Herkes dikkat. Taktik değişti.
Their combat tactics are designed against regular forces.
Savaş taktikleri düzenli kuvvetlere karşı tasarlandı.
They won't use their usual tactics.
Normal taktiklerini uygulamazlar.
We've gotta change tactics, take the fight directly to them.
Taktiğimizi değiştirmeliyiz. Direkt saldırmalıyız.
improve their tactics against their enemies.
Düşmana karşı taktik yeteneklerini arttırır.
- Tactics?
- Taktiğin ne?
What it has to do with is the scare tactics of a man whose extremism and notions of justice are better suited for an urban war zone...
Bu, aşırılığı ve adalet inancı medeni bir toplumdan çok şehirdeki bir savaş alanına yakışan bir adamın korkutma taktikleridir.
Time for a change of tactics.
Taktik değiştirme zamanı.
So they turn a blind eye to the recruitment tactics.
Öyleyse toplama işini görmezden geliyorlar.
- Such a ruse is within their tactics.
- Bu gibi hileler onların taktikleri arasındadır.
- They're all about tactics is what it is.
Taktiklerle hareket ediyorlar.
Regarding the suicide of the suspect while in custody State's Attorney Paul Ross has organized a committee to look into the tactics of the Becker County Sheriff's Office.
Göz altındayken kendini öldüren cinayet zanlısının intiharı hakkında Becker Bölge Karakolu'nu soruşturmak amacıyla Eyalet Avukatı Paul Ross tarafından bir komisyon kuruldu.
With my tactics, we will destroy them.
Benim taktiklerimle onları yok edebiliriz.
Look, I'll give you five grand if you can document your tactics and status.
Bak, eğer taktiklerini ve durumunu belgeleyebilirsen sana 5.000 dolar vereceğim.
congratulations are due to you and your men... ... for your brave, impressive, but most of all... ... unorthodox tactics in thwarting the drug smuggling...
Uyuşturucu kaçakçılığını ve polis yolsuzluğunu önlemedeki cesur, etkileyici ve en önemlisi alışılmışın dışında taktiklerinizden dolayı seni ve adamlarını tebrik etmeyi borç bilirim. "
I know 1 8 tactics of fighting.
Dövüşün 18 taktiğini biliyorum.
There are no tactics or strategies.
Stratejiler, taktikler işlemez.
Great tactics!
Müthiş taktikler!
He received the highest training in martial arts, weapons and police tactics.
Savaş sanatları, silahlar ve polis taktikleri konusunda üst seviyede eğitim almıştır.
Did you study tactics and the art of war in law school?
Yoksa siz hukuk fakültesinde savaş sanatı ve taktik dersleri mi aldınız?
The tactics and all that, well, I am the business.
Tüm taktikler ve herşey, iş benim.
Their tactics weren't meant to actually accomplish something.
Bir şey bulmak gibi bir dertleri yoktu.
That in fact the rhetoric and the tactics used by Richard Stallman and the - - Free Software Foundation had left us worse off than we were when we started.
Ve başladığından daha kötü bir yerdeydi
If I hadn't developed technology and tactics that could defeat them, I wouldn't be standing here today.
Eğer onları yenebilecek teknoloji ve taktikler geliştirmemiş olsaydım, şu anda burada dikiliyor olmazdım.
Is this another one of your scare tactics?
Bu da korkutma taktiklerinizden biri mi?
We were attempting to resupply when we were ambushed by four Prowlers using strike and retreat tactics.
Yeniden malzeme tedarik etmeye çalışıyoruz... Vur kaç taktikleri uygulayan dört Haydut tarafından pusuya düşürülmüşken.
... legal standards, court process, child development, interviewing tactics for children, investigating protocols, nature of physical and medical evidence of sexual abuse, cultural awareness...
... hukuki ölçütler, mahkeme işleyiş süreci, çocuk gelişimi, çocuklarla mülakat yöntemleri sorgulama kuralları, cinsel istismar vakalarında fiziksel ve tıbbi kanıtlara, ait esaslar, kültürel bilinçlenme...
Your Honor, I object to the blatant ongoing intimidation tactics by the defendant.
Sayın Yargıç, itiraz ediyorum. Sanık tanığa gözdağı veriyor.
Your operations manual... reads like a textbook in tactics and resource management.
Operasyon raporun taktik ve kaynak yönetimi konusunda eşsiz bir kaynak.
Stealth and tactics weekend.
Gizlilik ve taktik çalışması.
We may not like Valen's tactics, but he and his crew are still alive after five years in here.
Valen'in taktiklerinden hoşlanmayabiliriz ama o ve mürettebatı beş yıldır burada hayatta kalmayı başardı.
I don't like his tactics any more than you do, but why waste this technology when we're so close to escaping?
Bende sizin gibi yönteminden hoşlanmıyorum ama kaçmaya bu kadar yaklaşmışken niçin bu teknolojiyi israf edelim?
Then you know Janeway's tactics.
O zaman Janeway'in taktiklerini biliyorsun.
Once again, Hercules tries out his scare tactics... to great effect.
Birkez daha, Herkül korkutma taktiğini deniyor... muazzam efektlerle.
At last the killers succeed, and now they've got the calf on its own, they change their tactics.
Katiller sonunda başardılar ve yavru tek başına kalınca taktiklerini değiştiriyorlar.
And at that point, what seemed to happen was that there was a change in tactics.
Ve bu noktada,... sanki taktik değişikliğine gidilmiş gibi bir şey oldu.
Their tactics are terror, and sniping they have better access to intelligence.
ONLARIN TAKTİKLERİ TERÖR, KESKİN ATICILIK İSTİHBARATA DAHA İYİ ERİŞİMLERİ VAR. NEDEN BÖYLE?
Blue team, I need your help in the distract and delay tactics.
Haydi! Mavi takım şaşırtma ve geciktirme taktikleri için bana yardım edecek.
Scare tactics?
Korkutma taktikleri mi?
I mean, that's not textbook tactics.
Yani, bu bilinen taktiklerden değil.
Then they take away the tactics that work... and indict them for using approved tactics that don't?
Üstüne üstlük işe yarayan taktiklerini de ellerinden alıyorlar. Onları işe yaramayan taktikleri kullanmaya zorluyorlar.
They would use ground tactics... hand-to-hand combat.
Yer savaşı taktiklerini kullanacaklardır.
Christophe had chosen the tactics of the surprise wedding.
Christophe süpriz evlilik taktiğini seçmişti.
You're boring me with these stall tactics.
Bu oyalama taktikleriyle canımı sıkıyorsun.
New tactics this time. Just women this time.
Yeni bir taktik deneyeceğiz, bu sefer yalnızca kadınlar.