Tell me something i don't know Çeviri Türkçe
339 parallel translation
How about you tell me something I don't know?
Benim bilmediğim bir şey söylemeye ne dersin?
I wish you'd tell me something I don't know.
Keşke bilmediğim bir şey söyleseydin.
- Tell me something I don't know.
- Bana bilmediğim birşey söyle.
Tell me something about myself I don't know already.
Hakkımda bilmediğim şeyler söyle.
Tell me something I don't know!
Bana bilmediğim bir şeyler söyle!
- Now tell me something I don't know.
- Bilmediğim bir şey söyle bana.
Tell me something I don't already know.
Bana başka bir şey söyle, zaten biliyorum.
Tell me something I don't know.
Bana bilmediğim bir şey söyle.
Oh, yeah, tell me something I don't know.
Sanki bilmiyoruz bunu.
then maybe it's time you knew something about him.
I DON'T KNOW WHERE? ? THEY TOLD ME THEY WOULD TELL ME WHERE THAT WAS?
Why don't you tell me something I don't know, asshole?
Ukalalık etmesen olmaz mı sanki gerzek!
- Tell me something I don't know, okay?
Bana bilmediğim bir şey söyle.
Thanks. Tell me something I don't know.
Bana bilmediğim bir şey söylesene.
I said, "Doc, tell me something I don't know."
Ben de bilmediğim bir şey söyle doktor dedim.
Tell me something I don't know.
Bana birşeyler söyle ne biliyim...
Tell me something I don't already know.
Bana bilmediğim bir şey söyle.
- Tell me something I don't know.
- Bana bilmediğim bir şey söyle.
Now if you've seen Richie or you know something I don't, you better tell me.
Richie'i gördüysen ya da bilmediğim bir şey biliyorsan, söylesen iyi edersin.
Tell me something I don't know.
Bana bilmediğim bir şey söyle. Bugün doğum günüm.
Tell me something I don't know.
Bana bilmediğim birşey söyle.
If Dan Tobin wants to tell me something that I don't know...
Eğer Dan Tobin bana bilmediğim bir şeyi söylemek istiyorsa...
- Tell me something I don't know.
- Gel, bir de bana sor.
Tell me something I don't know.
Bilmediğim bir şey söyle.
- Tell me something I don't know.
- Niye bilmediğim bir şey söylemiyorsun?
God. tell me something I don't know.
Tanrım, bilmediğim bir şey söyle.
Tell me something I don't already know.
Bilmediğim bir şey söyle.
I don't know what happened with those other guys, but let me tell you something about me.
Diğerleri ile ne oldu bilmem ama sana kendim hakkında bir şey söyleyeyim.
Tell me something about you I don't know.
Seninle ilgili benim bilmediğim birşey söyle.
"Mr. 60 Minutes." Tell me something I don't know.
Bay "Son Dakika". Bana bilmediğim bir şey söyle.
Tell me something I don't know!
Bilmediğim bir şey söyle bana!
You don't know me but there's something I must tell you.
Beni tanımıyorsun ama sana söylemem gereken bir şey var.
I don't need your company but if you'd like to stay and share the heat with me maybe tell me something about home that I don't know then I would welcome your company and I get the feeling you would welcome mine.
Arkadaşlığına ihtiyacım yok. Ama kalıp, benimle ısıyı paylaşmak istersen belki gezegenimle ilgili bilmediğim şeyleri anlatırsın o zaman arkadaşlığın hoşuma gider ve seninle ilgili iyi şeyler besleyebilirim.
Let me tell you something you don't know. I know a lawyer. You understand?
Tanıdığım bir avukat var anlıyor musun?
Why don't you tell me something I don't know?
Bana bilmediğim bir şeyler söylesene.
I need a sign. I need someone or something to tell me what to do to show me what's right, because I don't know anymore.
- Ucubeler. - Vay. Kemanlar çalsın.
YEAH, TELL ME SOMETHING I DON'T KNOW. ALL RIGHT. PROMISE ME ONE THING, THOUGH.
Tamam ama babana bir söz vericeksin.
Why don't you tell me something I don't know?
Neden bana bilmedigim bir sey soylemiyorsun?
- For $ 45, I don't know his name. - You better tell me something.
45 dolara adını bilmiyorum.
Tell me something about this I don't know.
Bana bununla ilgili birşeyler söyle. Bilmiyorum.
And don't you try and tell me nothing's wrong because I know when something's wrong with my son.
Seni seviyoruz Marty. Dikkatli araba kullan, tamam mı?
- Tell me something I don't know.
- Bilmediğim bir şey sölesene.
Big freaking deal! Tell me something I don't know, toadstool!
Başka kim olabilir, be?
You wanna tell me something I don't know?
Bana bilmediğim bir şey söylemek ister misin?
I'll tell you something, it's - I don't know which feels worse. Having my heart broken... or starting to doubt myself because of what that means for me.
Kalbimin kırılması mı, yoksa kendimden kuşku duymak mı daha acı verici bilemiyorum artık.
Tell me something I don't know.
Bilmediğim bir şey söyle bana.
- Tell me something I don't know.
- Ben fark etmedim sanki.
- Tell me something I don't know.
- Bilmediğim birşey söyle.
There's something you don't know about me, something I have to tell you.
Benim hakkımda bilmediğin bir şey var, sana söylemek zorunda olduğum bir şey.
Tell me something I don't know.
Bana bilmediğim birşeyler söyle.
Yeah, tell me something I don't know.
Yeah, bana bilmediğim bir şey söyle.
I need a sign. I need someone or something to tell me what to do to show me what's right, because I don't know anymore.
Bir işarete ihtiyacım var. Birinin ya da bir şeyin ne yapmamı söylemesi gerekiyor. Doğru olanı göstermeli.