Tell me what you're thinking Çeviri Türkçe
85 parallel translation
Tell me what you're thinking.
Aklınızda ne varsa söyleyin.
It'd help me no end to make this decision I've got to make about your future if you would tell me exactly what you're thinking this instant.
Söylerseniz, bu kararı vermekte bana çok yardımı olur. Geleceğiniz için karar vermeliyim. Ne düşündüğünüzü açıkça söylemenin tam sırası.
Just tell me exactly what you're thinking.
Bana tam olarak aklından geçeni söyle.
Tell me what you're thinking, tell me.
Ne düşünüyorsun?
Tell me what you're thinking.
Ne düşündüğünü söyle.
I suppose I could tell you I just saw fresh paw prints out there which make me think they're already thinking about feasting in here, but I don't want to answer you because when you question me, you are saying to me that I don't know what I'm doing.
Sanırım söyleyebilirim ki dışarda taze pençe izleri gördüm bu da bana burada ziyafet düşündüklerini söylüyor, ama sana yanıt vermek te istemiyorum çünkü beni sorguladığında, bana ne yaptığımı bilmediğimi söylemiş oluyorsun.
Tell me what you're thinking.
Bana ne düşündüğünü söyle.
Come on, Rachel, tell me what you're thinking.
Hadi ama Rachel, ne düşündüğünü söyle.
Tell me what you're thinking.
Şimdi bakın, Pratt ilişkide, evlilik anlaşmasında, nedende üstünüze sert gelecek.
Now you're gonna tell me what I'm thinking.
Şimdi bana benim ne düşündüğümü söyleyeceksin.
tell me what you're thinking.
Şu anda ne düşünüyorsun?
Write soon, tell me how you are, what you're thinking and doing.
Yakında yaz, nasıl olduğunu söyle bana, ne düşündüğünü ne yaptığını.
Do you want to tell me what you're thinking?
Ne düşündüğünü söyleyecek misin?
Tell me what you're thinking right now.
Şu anda ne düşündüğünü söyle.
Tell me what you're thinking.
Kafandan geçenleri bana da anlat.
Well, just tell me what you're thinking.
Ne düşündüğünü söyle yeter.
- Just tell me what you're thinking.
- Bana sadece ne düşündüğünü söyle.
Danny, just tell me what you're thinking.
Danny, bana sadece ne düşündüğünü söyle.
Tell me... what you're thinking.
Ne düşünüyorsun...
Wait a second, I know what Dad said to you... but tell me you're not thinking what I think -
Bekle, babamın sana dediğini biliyorum ama düşündüğümü düşünmediğini söyle.
- Tell me what you're thinking.
Bana ne düşündüğünü söyle.
So come on, tell me what you're thinking right now.
Haydi. Bana şu an ne düşündüğünü söyle.
Tell me what you're thinking.
Ne geçiyor aklından söyle.
Can you talk to me? Can you tell me what you're thinking?
Benimle konuşup, bana ne düşündüğünü söylermisin?
Why don't you tell me what You're thinking about?
~ Neden bana aklından geçenleri anlatmıyorsun? ~
I need you to tell me what you're thinking.No, mom.
Bana ne düşündüğünü söylemen gerek. Hayır, anne.
Tell me what you're thinking.
Söylesene, ne düşünüyorsun?
At least tell me what you're thinking.
En azından ne düşündüğünü söyle.
Tell me what you're thinking.
Aklından geçenleri söyle.
Please tell me what you're thinking.
Lütfen söyle.
Tell me what you're thinking right now.
Şu an ne düşündüğünü söyle bana.
You have to tell me what you're thinking.
Ne düsündügünü bana söylemelisin.
Yeah, I like it when you tell me what you're thinking.
Evet, aklından geçenleri söylemen hoşuma gitti.
Just tell me what you're thinking.
Bana ne düşündüğünü söyle hemen.
This would all be much simpler if you'd just tell me what you're thinking.
Eğer ne düşündüğünü söylesen çok daha basit olurdu.
Okay, I want you to just tell me what you're thinking right now, okay?
Dürüst olmanı ve şu an ne düşündüğünü söylemeni istiyorum, tamam mı?
ALL RIGHT, I KNOW WHAT YOU'RE THINKING. "WHY ME?" WELL, I'M GONNA TELL YOU.
Pekala, biliyorum ki niçin ben diye düşünüyorsundur.
Tell me what you're thinking so I'll know what's supposed to be on my mind.
İyi, sen aklındakini söyle ben de ne düşünüyormuşum bileyim.
Can you tell me what you're thinking?
Bana ne düşündüğünü söyler misin?
Can you tell me what you're thinking?
Bana ne düşündüğünü söyleyebilir misin?
You have to tell me exactly what you're thinking.
Bana ne düşündüğünü söylemek zorundasın.
The look... the look you give me when you don't tell me what you're thinking about.
Şu bakış işte. Ne düşündüğünü söylemediğin zaman attığın bakış.
Tell me what you're thinking about right now.
Bana şu an içinden ne geçtiğini söyle.
If only you look at me and tell me what're you thinking.
Sadece bana bakarsan ve bana ne düşündüğünü söylersen.
You're thinking, what was Raglan gonna tell me before he died, when you should be thinking how you're gonna catch the guy that killed him.
Raglan'ı öldüren adamı nasıl yakalarım diye düşünmek yerine
I want you to tell me more about what you're thinking.
- Neler düşündüğünü daha detaylı anlatmanı istiyorum.
Parker : You wanna tell me what you're thinking here, Gil?
Amacın nedir, söyler misin, Gil?
Tell me what you're thinking, or it's no fun.
Ne düşündüğünü söyle, yoksa zevkli olmuyor.
Do you care to tell me what you're thinking?
Bana ne düşündüğünü söyleyecek misin?
Don't tell me you're not thinking what I'm thinking.
Benim düşündüğümün aklından geçmediğini söyleme bana.
Why don't you just tell me what you're thinking.
Sen ne düşündüğünü söylesene.