Tester Çeviri Türkçe
115 parallel translation
I'll tell my pupils it's a circuit tester.
Onlara akım deneyi diyeceğim.
By the man downstairs with those tester's stripes, for majors on up.
Aşağıdaki tadımcı çizgisi olan adam, sizin adamınızmış.
This is Mr Fielding Mellish, our research tester, who will demonstrate the Exec-usiser.
Buluşumuzu test eden kişi, Bay Fielding Mellish. Kendisi cihazın çalışmasını gösterecek.
I'm a products tester for a large corporation.
Büyük bir holdingin ürünlerini test ediyorum.
No that's just a tester
Hayır sadece deniyorum.
Mr. Dimmick here is being most thoughtful... at club selection on his par-three tester.
Ian? Bay Dimmick burda oldukça ince eleyip sık dokuyor.
Don't forget the circuit.... Tester.
Şu devre ölçme aletini de unutma.
Not the circuit tester!
Devre ölçeri kırmayın!
The distributor cut me off and I spent my last ten grand on the love tester.
Dağıtıcı bira vermeyi kesti ve ben de son 10 dolarımı aşk testinde harcadım.
Hey, your love tester's busted.
Hey, Aşk makinan bozulmuş.
- When was the blood tester here?
- Kan testini yapacak kişi ne zaman buraya gelmiş?
When Moe's closed, Barney lost his only means of support - sucking coins out of the love tester machine.
Moe'nun barı kapandığında onun tek desteği olan aşk metre makinesinden para çıkarma zevkinden mahrum kaldı.
And if this love tester is as accurate as it looks maybe we'll be having breakfast too.
Ve eğer bu aşk test edici göründüğü kadar kesin sonuç veriyorsa belki öğle yemeği de yiyebiliriz.
You are absolutely, positively the dumbest haunted love-tester that I have ever met.
Sen kesinlikle, hakikaten, tanıdığım en salak hayaletli aşk test edicisin!
I ain't too good at talking to women and I really wanted to do you so I brought along the love tester to help me.
Kadınlarla konuşmakta pek iyi değilim, ve seninle birlikte olmayı gerçekten istiyorum bu yüzden aşk test ediciyi bana yardım etmesi için buraya kadar getirdim.
The tester admitted that the results are highly interpretive.
Testi yapan sonuçların oldukça yoruma açık olduğunu itiraf etti.
This is Major Sayers, our chief tester.
Bu Binbaşı Sayers, şef deneyicimiz.
I found it in the basement when I was looking for the circuit tester.
Gezi denemesini ararken bodrumda buldum.
I'm the fuckin'taste-tester.
Ben tat-bakıcıyım.
- Who's the tester?
- Kim tadına bakacak?
Why you down at the tester line if you ain't chasing?
Artık kullanmıyorsan neden burada test için bekliyorsun?
Something about you being her taste tester.
Senin onun resmi damak testçin olmakla ilgili bir şey.
Well, actually, I got in on a beta tester's visa.
Ben aslında buraya test sürümünden girdim.
Hey, guys, we've got a tester on number six.
Altı numara bize meydan okuyor.
I can't just hang out at the macy's tester tray with my lab kit.
Aletlerimi alıp bir mağazanın parfüm reyonuna gidemem ki.
I got an exact match of Sara foster's implant, and that's what this servo-hydraulic fatigue tester's going to tell us.
Sara Foster'ın silikonunun tıpkısından aldım. Şu hidrolik dayanıklılık testi cihazı bize bunun cevabını verecek.
- Come here, taste-tester.
- Gelsene buraya, çeşnici başı,
I need my official taste-tester.
Gurmeme ihtiyacım var.
What's a tester?
Testçi nedir?
If a tester and programmer become friends, he fires the tester.
Bir testçi ile programcı arkadaş olursa testçiyi kovuyorlar.
He's a tester.
Testçi.
Basically, there are motion capture cameras all over the stage, and if Strong killed the tester, maybe he forgot and left the motion sensors on.
Sahnenin her yerinde hareket algılayıcı kameralar var. Eğer testçiyi Strong öldürmüşse algılayıcıları açık unutmuş olabilir.
His job as a tester was just for show.
Testçiliği görünüşü kurtarmak içindi.
I heard he was a beta tester for that game.
Oyunun testlerinde bulunmuş.
I'm a tester. Let me check it out.
Dur bir bakayım.
Did you have to get such a pretty tester?
Bu kadar sevimli teknisyen bulmak zorunda mıydın?
Look, I need a tester for this new batch.
Bak, bu yeni mal için bir deneğe ihtiyacım var.
There's a reason why I'm the creator of E.D.S. 3 and you're just a tester.
Oyunun yaratıcısının benim olmamda bir sebep var, sen sadece test edicisin.
- How long have you been a tester?
- Ne kadar zamandır testçisin?
My friend saw the tester.
Arkadaşım testi görmüş.
Connect the tester and switch on the radio.
Test cihazına bağlayıp, radyoyu çalıştırın.
But seriously, if they send you free testers, you better hook me up.
Bu arada, Eğer sena ücretsiz tester lardan verirlerse,... bana haber ver.
That goes directly to the tester.
- Ama o direk test yapanlara gidiyor.
- I'm a product tester.
- Değilsin! - Ürün deneyicisiyim.
It's a tester.
Bu denemelikti.
- Have you got an electric tester?
- Kontrol kalemi var mı?
Said one tester, a Mrs. Lois Gene :
Lois Gene adında başka bir izleyici de :
Neither the dowsers nor the tester are allowed to know where the water is until the boxes are opened.
Kutu açılana kadar ne testçiler ne de dowser olduğunu iddia edenler kutularda ne olduğunu biliyor.
Not a good tester, huh? Oh, Chuck, I had no idea you felt that way about me.
Chuck, bana karşı böyle hislerin olduğunu bilmiyordum.
Taste, tester.
Geliyorum!
You screen like an Olympic drug tester. I'm happy to see you, Mom.
- Seni gördüğüme sevindim, anne.