Thank you for your time Çeviri Türkçe
1,189 parallel translation
Thank you for your time, gents.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim beyler.
Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
Ladies and gentlemen of thejury, thank you for your time.
Jürilik görevini sürdürmüş baylar bayanlar, zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler.
Thank you for your time and your theories, but you said it yourself :
Vaktiniz ve teorileriniz için teşekkür ederiz. Ama kendiniz söylediniz, ispatlanacak bir iddianız yok.
Ok. Great! Well, thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
- Okay, thank you for your time.
- Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
- Thank you for your time. Or his time.
Tamam, zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Thank you for your time, doctor.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler, doktor.
Thank you for your time, ladies and gentlemen.
Zaman ayırdığınız için teşekürler, hanımlar ve beyler.
I thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
- Thank you for your time.
- Vakit ayırdığınız için sağolun.
Thank you for your time.
- Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Thank you for your time, Professor.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler, Profesör.
Uh... Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
If it's not what you want, thank you for your time.
İstediğin bu değilse zamanın için teşekkürler.
Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için, teşekkürler.
So I thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim.
- Well, thank you for your time, sir.
Zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz, efendim.
Tamie, thank you for your time.
Tamie, zaman ayırdığın için teşekkürler.
- Well, thank you for your time, sir.
- Zaman ayırdığınız için sağ olun.
Well... thank you for your time and your honesty.
Peki... Bana ayırdığınız zaman ve dürüstlüğünüz için teşekkür ederim.
Thank you for your time, Dr. Urbassik.
Vaktiniz için teşekkür ederim. Doktor Urbassik.
Thank you for your time.
Vakit ayırdığın için sağ ol.
Thank you for your time, Detective, and for the good police work.
Zaman ayırdığınız ve iyi iş çıkardığınız için teşekkürler dedektif.
Thank you. Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
Ma'am? Thank you for your time.
Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim, memur bey.
Thank you for seeing us. It won't take much of your time.
Bizi araya sıkıştırdığınız için teşekkürler.Fazla zamanınızı almayacağız
- John, thank you for your time. - Pleasure.
Benim için zevkti.
Thank you so much for your time, and we'll see you at the polls.
Vakit ayırdığınız için teşekkürler. Seçimde görüşürüz.
I would like to thank you all so much for donating your time and support.
Zamanınızı ve desteğinizi ayırdığınız için sizlere çok teşekkür ediyorum.
Thank you all for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler.
I wanted to thank you... For taking time out of your busy schedule, Mr. Luthor.
İşlerinizin yoğunluğunda bana zaman ayırdığınız için sağ olun, Bay Luthor.
Thank you, once again, for your time.
Tekrar vakit ayırdığınız için teşekkür ederim.
- Thank you for your hospitality, but we just don't have time to eat.
- Konukseverliğiniz için teşekkür ederiz. Fakat yemek için zamanımız yok.
Thank you for your kindness, but that's all the cure I have time for.
İlginize teşekkür ederim ama tedavi için vaktim yok.
Thank you for your time.
Teşekkürler.
Have compassion. " Thank you gentlemen for your time
Erkekten dönme "Şeytanın Gülü".
David. Thank you again for your assistance today, but it's time for you to go back to civilian life and let me do my job.
David, bugünkü yardımlarından ötürü tekrar teşekkür ederim ama, senin için artık sivil hayata geri dönme ve işimi yapmama izin verme zamanı geldi.
Well, Ellen... thank you so much for your time.
- Evet. - Pekala Ellen. Vakit ayırdığın için çok teşekkür.
Thank you for your time.
Bu şekilde ne kadar para kazandığımı biliyor musun?
Thank you both for your time.
İkinize de zamanınız için teşekkürler.
Thank you for your time.
Zaman ayırdığınız için teşekkürler. Birşey değil.
Okay, well, thank you for your time.
Tamam, zaman ayırdığın için teşekkürler.
Thank you so much for your time.
Zaman ayırdığın için teşekkürler.
Thank you for granting us your time.
Bize zamanınızı ayırdığınız için teşekkürler.
Thank you for your input, Celia, but your time is up.
Görüşüne teşekkürler Celia, ama senin zamanın doldu.
I thank you for your time... and I thank you for your patience... in performing your duty as law-abiding citizens.
Ajan Kerry... GÜN - - Bugün buradaki bir çok sanığın... takip edilmesi işlemlerini...
I thank you all for your time. And now I pass my client's fate into your hands.
Ya ben size bir restauranta gittiğimi... ve orada sadece İrlandalılar vardı dersem?
Thank you very much for giving me a few minutes of your time.
Bir iki dakikanızı ayırdığınız için teşekkürler.