That's not cool Çeviri Türkçe
505 parallel translation
It's not that really cool.
- Az önce. Demedim. Gerçekten harikaydı.
How can you not love a cool guy like that.
O kadar harika ve yakışıklı birine aşık olmadan nasıl durabilirdin?
That's the only thing I wanted to bring back with me. It's not cool of you.
Paris'e götürmek istediğim tek şey bu.
That's when you're not too cool.
İşte o çok havalı bir görüntü değil.
That's not a cool place to hit.
Gitmek için pek güzel bir yer sayılmaz.
It's not that cool.
Uygun değil.
That's not very cool.
Bu pekte dediğim gibi değil.
"That's not very cool."
"Pekte dediğim gibi değil."
His view was that rationality belongs to the cool observer, but because of the stupidity of the average man, he follows not reason but faith, and this naïve faith requires necessary illusion and emotionally potent over-simplifications which are provided by the myth maker to keep the ordinary person on course.
Eğer popüler doğrulara meydan okumaya izin verirlerse toplumsal işlevlerini yerine getiremezler. Bunun sınırları geçince geçerli olmadığına dikkatinizi çekmek istiyorum. Böylece dünyanın herhangi bir yerinden medyaya rahatça ulaşabilirsiniz.
It's not that cool.
O kadar da hoş değil.
Hey, that's not cool, all right?
Bu yaptığımız doğru değil.
I hope it's cool with you,'cause I would not want to offend... any of the ancient mestres or anything like that, you know.
Umarım beğenmişsinizdir, çünkü... eski ustaların müziğini mahvetmek gibi bir niyetim yok.
That's not cool.
Bu hoş değil.
- Go get it. - That's not cool.
- Git kapat.
- That's not very cool, is it?
- Pek de hoş değil, değil mi?
- That's not cool, man.
- Bu iş böyle olmaz, adamım
- And that's what makes me cool - not caring.
- Beni umursamamak havalı yapar, değil mi?
I just said it's not that cool to leave me with a hard-on, all right?
Ben sadece bitirmeden bırakman hoş değil dedim. Tamam mı?
- But if that's not cool...
- Fakat bu bir problemse...
I don't want anyone to think that I'm trying to take something away from Dr Wolf, because I'm not, but it's kind of cool. - Leo!
Kimsenin Dr. Wolf'un önüne geçmeye çalıştığımı düşünmesini istemem çünkü bu doğru değil, ama gene de oldukça hoş bir şey.
- That's not cool.
- Bu pek cool değil.
Hey, hey, hey! Children, that's not cool.
Çocuklar, bu komik değil!
- That's not cool!
— Bu hiç kral değil!
- Well, no offence, Teal'c, but that view is not born of a cool head.
- Saygısızlık olarak alma, Teal'c, ama o yorum sakin bir kafadan gelmiyor.
That's not cool. - I will do it!
- Ben yapacağım!
And if not, that's cool, too.
Eğer katılmazsan o da çok önemli değil.
21. That's not cool at all, is it?
Hiç de havalı bir şey değil, değil mi?
That's a cool dream. lt's not much but it's as good as we've got.
Keyifli bir rüya. Çok fazla bir şey yok ama elimizdekinin en iyisi bu.
- l know it's not cool. That is...
İyi olmadığını biliyorum.
- They're cool, but not that cool.
- Sıcakkanlılar, ama o kadar da değil.
That's not too cool, bro, deserting your amigos like that.
Hiç hoş değildi ahbap, dostlarını öyle bırakıp gitmen.
Eric, did you tell your mother that she's not cool?
Eric, annene onun harika olmadığını mı söylüyorsun?
! - Dude, that's not cool!
- Çokta iyi değil zaten.
Dude! That's not cool!
— Ahbap, bu hiç kral değil.
That's just not cool.
İy olmaz.
You know I'm starting to realize that there's something kind of cool about a relationship not working because the guy turns out to be gay.
Bir erkeğin eşcinsel olması yüzünden yürümeyen bir ilişkinin güzel yanları olduğunu anlamaya başladım.
Hey, man, that's not cool.
Hey, dostum. Bu hoş değil.
You know, that's not cool, man.
Bu hiç hoş değil dostum.
- That's just not cool.
- Bu hiç iyi değil.
I just gave aids? You aids. Dude, that's not cool, don't give kyle aids.
Sarı saçlı bir gencin, anne ve babasını görmeye gidişiyle başlar.
That guy is many things, but he's definitely not cool.
Bu adam bir çok şey olabilir ama kesinlikle karizmatik değil.
- That's not really cool, man.
- Bu pek hoş değil abi.
That's not too cool.
Bu hiç güzel değil.
That's not cool
Hiç komik değil.
That's not cool.
Hoş değil.
- That's not cool.
- Bu olmadı.
- See, that's not cool.
- İşte bu hiç iyi değil.
Oh, that's so not cool.
Kulağa hiç de hoş gelmiyor.
That's not cool.
Bu hiç iyi değil.
- They're not for dudes. - That's cool.
- Erkekler için uygun değiller!
Trace, it's cool that you're not scared of needles.
İğneden korkmaman güzel.
that's not fair 860
that's not good 589
that's not it 900
that's not true 2932
that's not funny 501
that's not the point 702
that's not possible 749
that's not how it works 183
that's not me 321
that's not mine 140
that's not good 589
that's not it 900
that's not true 2932
that's not funny 501
that's not the point 702
that's not possible 749
that's not how it works 183
that's not me 321
that's not mine 140