English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / That's what he said

That's what he said Çeviri Türkçe

1,293 parallel translation
- Your radio station, that's what he said.
- Radyo istasyonun, aynen böyle söyledi.
That's what he said
Öyle dedi.
That's what he said.
İşte, söylemek istediği buymuş.
- That's what he said.
- Öyle söyledi.
That's what he said.
Öyle söyledi.
And then later he said that's not what he was getting.
Daha sonradan bizi böyle algılamadığını söyledi gerçi.
And they gave him 5p, and he said, "What's that?" And they said, "It's your fare home."
Ona 5 pound verdiler, adam da "Bu ne?" dedi.
That's not exactly what he said.
Tam olarak böyle söylemedi.
That's not what he said.
Onun söylediği bu değil.
- That's what he said.
- Tam olarak böyle demiş.
So, that's what he said he was sorry about.
Bu yüzden özür dilemiş.
That's exactly what he said : "fluish."
O da aynen böyle söyledi : "grip gibi."
I talked to my sponsor and he said, "What's the worst thing that can happen? Your son refuses to talk to you, you got nothing to lose."
Sponsorumla konuştum ve "en kötü ne olabilir ki, oğlun zaten seninle konuşmayı reddediyor, kaybedecek bir şeyin yok" demişti.
BUT THE CONNECTION'S SO STATICKY THAT WHEN SHE ASKS HIM WHERE HE WAS, SHE COULDN'T HEAR WHAT HE SAID.
Ama bağlantı çok kötüymüş ve ne zaman döneceğini sorduğunda, cevabı duyamamış.
That's what he said.
O da öyle söyledi.
- Yeah, that's what he said.
- Evet, söylediği bu.
- That's what he said.
- Öyle dedi.
That's not what I said so that he can be assimilated again?
Söylediğim şey bu değil ve bu sayede yeniden asimile edilmesini mi emrediyorsunuz?
That's what he said.
Öyle dedi.
That's what he said.
- Öyle dedi.
Jerry, that's what he said.
Jerry, söylediği şey buydu.
- No, Jerry, that's what he said.
- Hayır, Jerry, o öyle dedi.
- That's what he said.
- O da onu dedi.
That's what he said.
Bunu o söyledi.
That's what he said.
Bana dediği buydu
That's what you said last time and now look where he is.
Geçen sefer de böyle söylemiştin. Şimdi bak ne halde.
That's what I said, but he insisted.
Ben de söyledim, ama ısrar etti.
That's what Yukishiro Enishi said when he left. atonement can't be achieved without the other person's forgiveness.
Yukishiro Enishi oradan ayrıldı. Kefaret ne kadar alın teri dökülürse dökülsün karşındaki affetmediği sürece ödenemez.
I'm sure that he went to the board and said all the right things... ... and I realize maybe what I said yesterday had some effect, but....
Eminim, kurulun karşısında en doğru şeyleri söylemiştir ve belki dün söylediklerimin bunda bir etkisi olmuştur ama...
She said that that's what he was supposed to say.
O söylemeni gerekeni söylüyor dedi.
That's what he said.
Böyle söyledi.
- That's what he said.
- O da öyle dedi
That's what he said.
Böyle söylemişti.
- Oh, maybe that's what he said.
Belki de böyle söylemiştir.
Yeah, that's what he said.
Evet, böyle söyledi.
YEAH, THAT'S WHAT HE SAID.
O da böyle söyledi.
- That's what he said.
- Böyle dedi.
That's what he said.
Böyle derdi.
- Well, that's what he said.
- Evet kendisi öyle söyledi.
That's what this is. You said he was going with you. I know what I said.
Ne söylediğimi biliyorum, o planı değiştirdi.
Hey, that's what he said.
Hey, söylediği bu.
- That's what he said, didn't he?
- Şakanın sırası mı?
He said, Dr. Gilmore was his name,.. .. he said it's not so much that, well, never mind what he said,..
Adı Dr.Gilmore'du bunlar önemsiz şeyler dedi ve aldırma dedi.
That's what he said, right?
Öyle söylemişti değil mi?
Listen, I really feel bad about what I said, to your friend, I know he's Jewish, and I went way too far with that whole oven thing,
Dinle, arkadaşına söylediğim şey için gerçekten... üzgünüm. Yahudi olduğunu biliyordum... ve ocak esprisiyle çok ileri gittiğimin farkındayım.
But that's what he said at the time.
Ama öyle söylemişti.
That's what he said to do.
Aynen böyle söyledi.
That's what he said to me.
Bana öyle dedi.
He said that what I've done is a hanging case and he's prepared to ask for the maximum penalty.
Demiş ki, benim yaptığım idam davasıymış ve maksimum ceza için hazırlanıyormuş.
That's what he said with his own mouth.
Kendisi söyledi!
- That's what he said.
Öyle diyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]