That's what i thought too Çeviri Türkçe
141 parallel translation
Yeah, that's what i thought too at first.
Evet, başta ben de böyle düşünmüştüm
Yeah, that's what I thought, too.
Elbette bende öyle düşündüm.
That's what I thought, too.
Ben de öyle düşünmüştüm.
That's how I thought it would go, too. What.
Evet başlangıçta ben de öyle düşünüyordum.
That's what I thought, too, Doc.
Öyle düşünüyordum, Doktor.
Up until tonight, I thought that's what you wanted too.
Bu geceye kadar senin de böylesini istediğini sanıyordum.
That's what I thought too, but that is not it.
Ben de böyle düşünmüştüm, Ama bu kadar basit değil.
Well, that's what I thought. Of course, you could say the same thing about men too.
Aslında bunu erkekler hakkında da söyleyebiliriz.
That's what I thought it was at first, too, but it turned out to be a vitamin deficiency.
- Bende ilk öyle düşünmüştüm, Ama sonra vitamin eksikliği olduğu ortaya çıktı.
That's pretty much what I thought too.
Evet ben de öyle düşünmüştüm.
That's what I thought, too, until you forced me to see your therapist!
Böyle düşünüyordum, beni terapistin ile görüşmeye zorlayana dek.
- That's what I thought, too.
- Bende böyle anlamistim.
Yeah, that's what I thought too, until yesterday.
Evet, benim de düşündüğüm buydu, düne kadar.
That's what I thought too!
Ben de öyle düşünmüştüm.
That's what I thought too, at first.
Ben de ilk böyle sandım.
- That's what I thought, too, at first.
Başta ben de öyle sanmıştım.
That's what I thought. Give me the watch, too, and the bracelet.
Tabii, ben de öyle düşünmüştüm.
That's what I thought too.
Ben de öyle düşünmüştüm.
I thought that's what you wanted, too. So did I.
- Senin de istediğini sanıyordum.
That's what I thought, too.
Ben de öyle düşünürdüm.
Well, I thought that what's happening in the town is new for us too and we're working on it, examining.
Düşündüm de, kasaba da olanlar bizim için de yeni... ve bunun üstünde çalışıyoruz, incelemeler yapıyoruz.
That's what I thought too
Ben de öyle düşünmüştüm.
That's what I thought at first, too, but I forgot to factor in the phone line.
Başta ben de öyle sandım. Ama telefon hattı faktörünü unuttum.
That's what I thought, too.
Ben de öyle düşunmüştüm.
You're right. That's what I thought too.
Haklısın benim düşündüğüm de buydu.
That's what I thought too. But I read the first pages, and it's great.
Bende aynı kanatteydim ama... ilk sayfaları okuduktan sonra... müthiş keyif aldım.
! I thought that's what you wanted too!
Sizin de istediğinizin bu olduğunu düşündüm.
That's what I thought, too.
Ben de öyle düşündüm.
Well, that's what I thought, too.
Evet, benim düşündüğüm de buydu.
- I don't know, but she was there too. I thought maybe if we can get his psych workup... we can figure out what it is that he's up to.
bilmiyorum, fakat o da oradaydı.belki içinde olduğu psikolojik durumu çözebilirsek, ne düşündüğünü anlayabilir ve ne yapacağını çözebiliriz.
That's not what I thought it would be, it's too big.
Düşündüğüm gibi bir şey değil. Fazla büyük.
That's what I thought, too, untill I heard she had a classified file.
Benim de düşündüğüm buydu, ama gizli bir dosyası olduğunu duyana kadar.
Yeah, that's what I thought, too... it's like a toe tag.
Ben de öyle düşündüm. Ölülerin ayağına asılan etiketler gibi.
what you asked, i thought i do some research that's very nice, Lewis, it's just you didn't need to do that no, that i've got way too much time on my hands look, find us some really cool stuff
Sorduğun şeyi düşündüm, bir kaç araştırma yapıyorum. Çok güzel, Lewis, ama bunu yapmana gerek yoktu. Hyır, bunun için elimde çok zamanım var.
That's what I thought, too, that she just likes to watch nothing, static, but I was wrong.
İşte bende bunu düşünüyordum. Sadece hiçbir şeyi yani karıncalanmayı seyretmeyi seviyor sanıyordum. Ama yanılmışım.
I THOUGHT, THE OTHER DAY, THAT'S WHAT YOU WANTED, TOO.
Geçen gün, senin de istediğinin bu olduğunu düşünmüştüm.
- That's what I thought too.
- Ben de böyle düşünmüştüm.
- That's what I thought. Too.
- Ben de öyle düşünmüştüm.
That's what I thought too, Grandma Jones.
Ben de öyle sanıyordum, Büyün anne Jones.
That's what I thought too, but once you know them, they're great guys.
Başta ben de öyle sanıyordum. Ama bir kez tanıyınca, harika tipler.
That's what I thought too originally, but I've scanned the area with my equipment and there isn't even the slightest trace of explosive residue.
Bu benim düşündüğümden daha orjinal, ama bölgeyi cihazlarımla taradım ve çok az bile patlayıcı madde artığı bulamadı.
- Yeah, that's what I thought too but before he was released, he made a phone call, and it wasn't to Booth, it was to a bar.
- Evet, ben de öyle düşündüm fakat salıverilmeden hemen önce bir telefon görüşmesi yaptı ve aradığı Booth değildi, bir Bardı.
That's what I thought too, but... do you ever wonder why all the pilots and the officers come from the rich colonies, like
Ben de öyle düşünüyordum ama...
And I thought that's what you wanted, too.
Ve senin de bunu isteyeceğini sandım.
That's what I thought too.
Benim düşündüğümde bu.
Right, and that's what I thought, too, but why did you think so?
Ben de öyle düşündüm... ama Neden sen de öyle düşündün?
Yeah, see, that's what I thought, too.
"Neredeyse geri dönemiyordum" mu?
See, that's what I thought, too.
Gördün mü?
That's what I thought, too.
Ben de öyle sanmıştım.
Well, that's what I thought, too, so I did some digging.
Ee, ben de öyle düşündüm, bu yüzden biraz araştırma yaptım.
That's what I thought too, but after I heard that...
Ben de öyle düşünmüştüm. Sonuna kadar dinleyince...