English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / That's why i

That's why i Çeviri Türkçe

25,667 parallel translation
That's why I'm here. And that's why I need your help.
İşte bu yüzden buradayım ve yardımına ihtiyacım var.
That's why I took up a career in forensic pathology.
İşte bu yüzden adli patoloji alanını seçtim.
That's why I need your help.
İşte bu yüzden yardımına ihtiyacım var.
Let me just say this, I will never, ever compromise my ideals, and that is why you should make me whip.
Şunu söylememe izin verin ben ideallerimden asla taviz vermeyeceğim ve bu yüzden beni parti denetçisi yapmalısınız.
That's why I really...
İşte bu yüzden gerçek manada...
We both know that I'm not smart enough for you, and that's why you won't date me.
İkimizde senin için yeterince akıllı olmadığımı biliyoruz ve bu yüzden benimle çıkmıyorsun.
- Yeah, that's why I thought it was weird.
- Evet, o yüzden bu kadar garip olduğunu düşündüm.
Look, Stef, I know they had sex, and I know that's why he moved in with Cortney.
Bak Stef, seks yaptıklarını biliyorum ve bu yüzden Cortney'e taşındığını da biliyorum..
But that's not why I'm going.
Ama gitme nedenim bu değil.
That's why I called you here.
Bu yüzden seni çağırdım.
That's why I'm willing to make a deal.
Bu yüzden bir anlaşma yapmak istiyorum.
Once he confessed, Roland and I felt like... Roland especially felt like, "Why muddy the waters?" at that point.
İtiraf eder etmez, Roland ve ben özellikle Roland "Niye karışıklık yaratalım ki?" dedik.
Maybe that's why I was able to fight for him for as long as I did, because I believed that if we got him out, we could live happily ever after.
Belki bu yüzden elimden geldiğince onun için savaştım çünkü onu çıkarırsak sonsuza dek mutlu yaşarız diye düşünürdüm.
Why am I the one that's just gonna roll over and take it?
Neden bunu kabullenmek zorunda olan kişi benim?
That's why I'm moving to New York. And the life that I want has Penny and Sofia in it.
Hayatımda Penny'le Sofia'nın da olmasını istiyorum.
I know, and I thought that's why you would be okay with letting...
Biliyorum, bu yüzden sorun olmayacağını düşündüm.
That's why I didn't come to you right away.
Bu yüzden hemen size gelmedim.
If that's what you think I'm doing, why are you showing me your stuff?
Senden şüphelendiğimi düşünüyorsan bana bunları ne diye gösteriyorsun?
That's why I asked, "Are we reading this right" "
Bu yüzden "doğru okuyor muyuz?" diye sordum.
That's exactly why I'm not going.
Tam da bu yüzden gitmiyorum.
That's why I'm gonna put a musical note right next to the two stars I put there for your graduation.
İşte bu yüzden mezuniyetinin iki yıldızının yanına bir nota sembolü koyacağım.
And I also know you got needy and that's why he ended it.
Ve muhtaç olduğunu da biliyorum ve o da bunun için bitirdi.
See, that's why I only hang out with my coworkers,'cause after a day on the rig wearing'everybody's piss and vomit,
İşte bu yüzden sadece iş arkadaşlarımla takılıyorum, çünkü herkesin... -... çişini ve kusmuğunu giydiğin bir günden sonra, kimsenin gideri olmuyor.
That's why I'm here, but please, Joe... no more purchases.
Burda olma sebebim bu ama lütfen Joe daha fazla harcama olmasın.
No, that's not why I'm here. I'm a businessman, okay, Andre, not an asshole.
Ben bir işadamıyım tamam mı Andre, pislik değilim.
- Yeah, I do. That's why you help him, he helps me, I help you.
Bu yüzden sen ona o bana ben sana yardım ediyoruz.
That's why I'm twice divorced.
Bu yüzden iki kez boşandım ben.
That's why I think it's important for me and you to work together again.
Bu yüzden ikimizin tekrar birlikte çalışması önemli bence.
- That's why I'm here.
Ben de bu yüzden geldim.
That's why I like this.
Bu yüzden böyle uçarım.
And that's why, I'm here today to meet your grandfather.
Bu yüzden dedenizle görüşmeye geldim.
That's why I picked up the gun.
Bu yüzden silahı elime aldım.
I'm the voice of reason, that's why you brought me with.
Ben aklın sesiyim, bu yüzden beni de yanınızda getirdiniz.
That's why I didn't want to drink last night with you.
BU yüzden geçen gece seninle içmek istemedim.
Tha-That's why I said that stuff about going slow.
Ya-yavaş ilerlememizi istememle ilgili söylediklerim de bu yüzdendi.
That's why I came.
Ben de bu yüzden geldim.
That's why I'm here.
O yüzden buradayım.
It's my cheat night, that's why I'm with him.
Bu gece istediğimi yaptığım gecem, o yüzden yanımda bu var.
I don't why I led out with "let's" like that.
Niye öyle çıktı "hadi" deyişim bilmiyorum.
That's why I became a performer.
Ben de bu yüzden gösteri işine merak sardım zaten.
That's why I wanted to kill him.
Bu yüzden onu öldürmek istemiştim.
That's why I jumped at the opportunity to have you as my new servant.
Ben de seni yeni hizmetkarım yapmak için bu fırsatı kullandım.
That's why I went to go see Wesley.
Ben de bu yüzden Wesley'i görmeye gittim.
That's why I've been willing to take any job.
Bu yüzden ne iş olursa kabul ediyordum.
That's why I'm gonna step away from the case.
Bu yüzden soruşturmadan çekileceğim.
I knew that. That's why I'm here, to support you.
O yüzden sizi desteklemeye geldim.
That's why I've been totally up front about Mona.
Bu yüzden Mona ile ilgili bu kadar dürüst oluyorum.
That's why I'm plying you with alcohol.
Bu yüzden seni durmadan içiriyorum.
No, you're a whore who's alone, and that's why you are so jealous, because I had the one thing that you will never, ever have.
Hayır, sen yalnız kalmış bir fahişesin ve bu yüzden beni kıskanıyorsun çünkü senin hiç ama hiç elde edemeyeceğin şey benimdi.
That's why I think it would be best if we do an autopsy, so that we can get a full picture of exactly what happened.
Bu yüzden işin aslını öğrenme amacıyla bir otopsi yapılmasının en iyisi olduğu kanaatindeyim.
That's why I have a phone in my hand.
İşte bu yüzden telefon elimdeydi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]