That doesn't sound right Çeviri Türkçe
108 parallel translation
That doesn't sound right, does it?
- Böyle olmaması gerekir, değil mi?
Poisoned? Well, now, that doesn't sound right.
Bu kulağa pek doğru gelmiyor.
Well, I'm not quite sure what that means, but, uh, it doesn't sound right.
Bunun ne anlama geldiğinden pek emin değilim ama pek doğru görünmüyor.
We had a burglary last week and I just want to see if there's anything there - any... wrong numbers, anything that doesn't sound right.
Geçen hafta soyulduk, ben de ters giden şeyler, yabancı numaralar ya da yolunda gitmeyen bir şey var mı diye bakmıştım.
- No, that doesn't sound right.
- Hayır. Bu ses hayra alamet değil.
- That doesn't sound right.
- Gerçek gibi gelmedi.
Right now, that doesn't sound like a bad idea.
Şu anda, bu kötü bir fikir değil gibi geliyor.
That doesn't sound right.
Kulağa pek doğru gibi gelmiyor.
That doesn't sound right.
Bana pek doğru gelmedi.
It doesn't even ring well in my ears but I do. I know how that must sound right now.
Bunun şu anda kulağa nasıl geldiğini biliyorum.
That doesn't sound right.
Bu bana pek doğru gelmiyor.
- But that doesn't sound right.
- Ama bu pek adil gibi gelmedi bana
That doesn't sound right.
Bu pek doğru gelmedi. Hey Cindy.
That doesn't sound right.
Bir yanlışlık olmalı.
That doesn't sound right, so I said "dump" in Japanese.
Kulağa pek doğru gelmiyor Bu yüzden sıçmayı kullanıyorum
That doesn't sound right.
Bunda bir yanlışlık var.
That doesn't sound right.
Bu normal değil.
Right now that doesn't sound like a bad idea.
Şu anda bu hiç de kötü bir fikir gibi gelmiyor.
That doesn't sound right or something.
Kulağa doğru gelmiyor. Anlatabiliyor muyum?
That doesn't sound right.
Bu çok tuhaf.
That doesn't sound right.
Adını doğru söylemiyorsun. Tekrar bak.
- Yeah, that doesn't sound right.
Evet, bu bana da mantıklı görünmüyor.
Just'cause you sound paranoid that doesn't mean that don't have to get you right.
İnsanın paranoyak gibi görünmesi, onun haklı olmadığı manasına gelmez.
Tell me that a cold glass of sauvignon blanc and a plate of grilled oysters doesn't sound great right now.
Bana, şöyle soğuk bir bardak Sauvignon Blanc ve bir tabak ızgara istridyenin kulağa hoş gelmediğini söyle.
That doesn't sound right.
Kulağa doğru gelmiyor.
Somehow, that doesn't sound right...
Nedense, kulağa doğru gelmiyor...
That doesn't sound right to me!
Bu nasıl olur?
Well, that doesn't sound all right to me.
- Bana pek iyiymiş gibi gelmedi.
That doesn't sound right.
- Doğru olmadı sanki.
That doesn't sound right, mate.
"Bu bana doğru gözükmüyor, ahbap."
- That doesn't sound right.
- Bu doğru gelmiyor.
That doesn't sound right.
Çünkü çocuğa birkaç şaplak attım.
That doesn't sound right.
Bu iyi değil gibi geldi.
No, that doesn't sound right.
Yok bu olmadı.
Really. That doesn't sound right.
Bu çok da doğru gelmiyor bana.
No, that doesn't sound right either.
Hayır, bu da kulağa doğru gelmiyor.
Doesn't sound right that you lose your job and your insurance a month after you find a home for her.
Eşine kalacak bir ev bulmuşken işini kaybetmen, bir ay sonrada sigortanın kesilmesi hiçte mantıklı gelmiyor.
That just doesn't sound right.
Bu pek doğru gelmiyor.
That doesn't sound right, but, I'm just saying, what else could you do?
Kulağa hoş gelmiyor biliyorum ama, başka ne yapabilirsin ki sen?
- Wait, that doesn't sound right.
- Bekle, doğru değilmiş gibi geldi.
You're right. That doesn't sound very romantic.
Haklısın, bu pek romantik bir konu değil.
I'm usually one for drinking the math Kool-Aid, but that doesn't sound right. ( chuckling ) :
Genelde bu matematik derslerini severim ama pek doğru gelmedi bu.
You... that doesn't sound right.
Pek doğru gelmedi.
- No no, that doesn't sound right.
- Hayır, hayır, bu kulağa doğru gelmiyor.
I know that doesn't sound like much. Maybe it had something to do with how we met, But we just clicked right away.
Belki nasıl tanıştığımızla alakalı bir şeydi, ama biz başarmıştık.
I want to talk to the guy,'cause I got to say, that doesn't sound right.
Onunla konuşmak istiyorum çünkü ona bunun mantıklı olmadığını söyleyeceğim.
That doesn't sound right.
Kulağa pek doğru gelmiyor.
That doesn't sound right, but I don't know enough about stars to dispute it.
Kulağa doğru gelmiyor ama bunu tartışacak kadar yıldızlardan anlamıyorum.
- That doesn't sound right.
- Kulağa mantıklı gelmiyor.
Aye that doesn't sound too bad a redhead on my left arm a brunette on my right a blonde or two to hold a candle that seem just about right Eh, Louis?
Evet bu kulağa çok kötü gelmiyor sol kolumda bir kızıl saçlı bir esmer sağ kolumda bir veya iki sarışın mumları tutmak için bu tam oldu gibi. He, Louis?
That doesn't sound right to me.
Bu bana doğru gelmiyor.
that doesn't seem fair 27
that doesn't exist 18
that doesn't make any sense 402
that doesn't matter 341
that doesn't sound like you 29
that doesn't bother you 34
that doesn't sound good 109
that doesn't even make sense 56
that doesn't mean 35
that doesn't make it right 29
that doesn't exist 18
that doesn't make any sense 402
that doesn't matter 341
that doesn't sound like you 29
that doesn't bother you 34
that doesn't sound good 109
that doesn't even make sense 56
that doesn't mean 35
that doesn't make it right 29