English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / That wasn't part of the deal

That wasn't part of the deal Çeviri Türkçe

47 parallel translation
- That wasn't part of the deal, Fatso.
- Anlaşmada böyle bir şey yoktu Fatso.
That wasn't part of the deal.
Bu anlaşmanın bir parçası değildi.
That wasn't part of the deal.
Anlaşmada bu yoktu.
That wasn't part of the deal.
Mesele bu değil.
That wasn't part of the deal, Walker.
Anlaşmamızda böyle birşey yoktu Walker.
That wasn't part of the deal.
Bu anlaşmanın parçası değildi.
That wasn't part of the deal.
Anlaşmamızda bu yoktu.
Well, that wasn't part of the deal.
Bu anlaşmanın bir bölümü değildi.
- No no, that wasn't part of the deal - lt is now
Hayır, hayır, bu anlaşmada yoktu. Şimdi oldu.
- That wasn't part of the deal!
- Anlaşmada bu yoktu!
That wasn't part of the deal.
Anlaşmada para falan yoktu.
I'm sorry, Angel, but that wasn't part of the deal.
Üzgünüm Angel ama bu anlaşmanın bir parçası değil.
And that wasn't even part of the deal in the first place, was it?
Anlaşmada mücevherleri çalmak yoktu, değil mi?
You know, I always thought I wish the one who could handle anything, who wasn't afraid to get his hands dirty, who could deal with all the shit that's just... part of life.
Biliyor musun, hep her şeyin üstesinden gelebileceğimi düşündüm, ellerini kirletmekten korkmayan biri olduğumu, her bokla başa çıkabileceğimi, hayatın parçası olan.
- That wasn't part of the deal.
- Anlaşmamızda bu yoktu.
That wasn't really part of the deal.
Bu anlaşmamızda yoktu.
- That wasn't part of the deal!
- Anlaşmamızda bu yoktu!
No, that wasn't part of the deal.
Neyse.
- No, that wasn't part of the deal.
yani, onu kurtarmalısın.
I'm sorry, that wasn't part of the deal.
Özür dilerim ama anlaşmamızda bu yoktu.
That wasn't part of the deal.
Bu bizim anlaşmamızda yoktu.
No, Chuck, that wasn't part of the deal.
Hayır Chuck, anlaşmamız böyle değildi.
That wasn't part of the deal.
Anlaşmamızda böyle bir şey yoktu.
That wasn't part of the deal.
Bu anlaşmanın bir parçası değil.
That wasn't part of the deal.
Anlaşmamız böyle değildi.
You see, that wasn't part of the deal.
Gördün mü, Anlaşmamız böyle değildi.
That wasn't part of the deal!
Bu anlaşmanın bir parçası değildi.
- Hey, that wasn't part of the deal.
- Öyle anlaşmamıştık.
Oh, that wasn't part of the deal.
- Anlaşmamızda bu yoktu. Anlaşma değişti.
That wasn't part of the deal.
- Anlaşmamızda bu yoktu.
That wasn't part of the deal.
- Bu anlaşmanın bir parçası değildi.
- Jesus Christ, that wasn't part of the deal.
- Aman Tanrım, anlaşmanın bir parçası değildi.
Forgive me for saying it, but that wasn't part of the deal.
Bunu söylediğim için kusura bakma ama bu anlaşmanın bir parçası değildi.
That wasn't part of the deal.
- Öyle anlaşmamıştık.
That wasn't part of the deal.
Bu anlaşmamızın bir parçası değildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]