English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / That wasn't the plan

That wasn't the plan Çeviri Türkçe

156 parallel translation
That wasn't part of the plan.
Bu planın bir parçası değildi.
That wasn't the exact wording I had planned. What did you have in mind?
Planım bu değildi, fakat senin aklında olan neydi?
- But that wasn't the plan!
- Ama plan bu değildi.
That wasn't the plan, Nelson.
Planım bu değildi Nelson.
- Wasn't that the plan?
- Plan bu değil miydi?
He was stubborn and hot-headed, despite the fact that his plan wasn't working.
Sadece kendi planının uygulanması için inatla direndi.
That wasn't part of the plan, now was it, Buldeo?
Bu planın bir parçası değildi, şimdi parçası mı Buldeo?
That wasn't the plan!
Bu planda yoktu. Kimseye bir şey olamayacaktı.
That was the plan, wasn't it?
Plan buydu, değil mi?
That wasn't part of the plan. It's the new plan.
- Bu planın bir parçası değildi.Ama yeni planımın bir parçası.
That wasn't part of the plan!
Bu planın bir parçası değildi!
- That wasn't part of the original plan.
- Bu parça değil iyi bir plan.
I know that wasn't the plan.
Biliyorum plan bu değildi.
Please tell me that wasn't part of the plan.
Lütfen bana bunun, planın bir parçası olmadığını söyleyin.
We do things my way... or nobody gets nothing. That wasn't part of the plan. Well, fuck the plan!
Siktret planı, arabayı daima hazır beklet.
That wasn't part of the plan, Bucum.
Bu planın parçası değildi, Bucum.
- That wasn't part of the plan.
- Bu, planın bir parçası değil.
- That wasn't the plan.
Plan böyle değildi.
Wasn't that the original plan?
Capeside'dan çıktın, değil mi?
That wasn't the plan.
- Hayır. Bu olmaz.
When you told me your grand plan for saving Gotham all that stopped me from calling the men in white coats was when you said it wasn't about thrill-seeking.
Gotham'ı kurtarma planından söz ettiğinizde beyaz önlüklü adamları çağırmamı engelleyen tek şey bunun heyecan arayışı olmadığını söylemenizdi.
That wasn't part of the plan.
Planda öldürmek yoktu.
I mean, that wasn't the plan.
Yani aslında, plan bu değildi.
But that wasn't part of the plan.
Ama bu planın bir parçası değildi tabi.
That wasn't part of the plan.
Bu planın bir parçası değilmiş.
That wasn't the plan.
- Hayır, tamam, bu planımız değildi.
That wasn't the plan though, was it?
Ama hayatını böyle planlamamıştın, değil mi?
That was his plan from the start, wasn't it?
En baştan beri planı buydu, değil mi?
We cannot let him leave That wasn't in the plan!
- Bu, planda yoktu.
That wasn't part of the plan.
Planın bir parçası değildi.
It wasn't a plan... it was you, that's the truth.
Planım bu değildi, nedenim sendin.
That wasn't the plan.
Plan böyle değildi.
- That wasn't part of the plan.
- Bu planın bir parçası değildi.
The scandalous news, your time is bought, that was the plan, wasn't it?
Skandal çıkınca zaman kazanırız. Planın buydu, değil mi?
That wasn't part oi the goddamn plan.
Planın parçası değildi.
No, that wasn't the plan.
Hayır, planımız bu değildi.
No, Evan, that Wasn't part of the plan.
Hayır, Evan. Planda bu yoktu.
Now that was the plan, wasn't it?
Şimdi, plan buydu, değil mi?
OK, that wasn't part of the plan.
Tamam, bu planın bir bölümü değildi...
That wasn't the plan.
Plan bu değildi.
That wasn't part of the plan, was it?
Planının bir parçası değildi ya?
No, it's just that it wasn't in the plan.
Hayır, sadece plan bu değildi.
That wasn't part of the plan.
Bu planın parçası değildi.
That wasn't part of the plan.
Planın parçası değildi.
Wasn't that kind of the plan?
Bu planın bir parçası değil miydi?
That wasn't the plan.
Planımız bu değildi.
That wasn't part of the fucking plan.
Bu lanet olası planda yoktu!
That guy with the ring, he wasn't part of the plan.
Şu yüzüklü adam, o planın parçası değildi.
Brian, that wasn't the plan!
Brian, planımız bu değildi.
That wasn't the plan.
- Plan bu değildi.
That was the plan, wasn't it?
Planımız bu değil miydi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]