The call Çeviri Türkçe
58,760 parallel translation
- You got the call? - Yeah.
- İhbar mı aldınız?
We have the call.
- Evet.
Do you remember what the call was about?
Telefon neyle ilgiliydi, hatırlıyor musun?
I'll call him from the road.
Yolda ararım onu da.
This is the final boarding call for flight 226, Orlando.
226 sefer sayılı Orlando uçağı için son çağrıdır.
So in the future, the number to call is Animal Control Services.
Bir dahaki sefere Hayvan Kontrol Hizmetleri'ni arayin.
Don't the hell call me "ma'am." Because we not going to get along.
Bana "efendim" demeyin, yoksa yildizimiz bulusmaz hic.
The moment these Dutch motherfuckers set foot here and decided they white, and you get to be black, and that's the nice name they call you...
O orospu çocuğu Felemenkler buraya ayak bastıkları anda kendilerinin de beyaz olduğuna karar verdiklerinde siz de siyah oldunuz ve bu size iyi hitapları daha.
If you were, I'd have to call the cops.
Vurulduysan polisleri aramak zorundayım.
♪ I call the shots, you know who I am ♪
♪ Emirleri ben veririm ben kimim biliyorsun ♪
We were wondering if we could use your phone to call the Kremlin.
Kremlin'i aramak için telefonunuzu kullanabilir miyiz acaba?
Girls thought I stole that scene because someone else got the phone call at my agency, but I insisted I did it.
Kızlar o sahneyi çaldığımı düşündü çünkü ajansımda başka biri telefona bakmıştı ama ben yaptım diye ısrar ettim.
I doubt if there are what we used to call the "stroke houses"
Artık porno gösteren salonlar var mı, emin değilim.
so that we could build a life together in this absolutely delightful little paradise that we get to call home, here under the glorious Hollywood sign.
Evimiz diyebileceğimiz bu cennet gibi harika bir yerde, tam da muhteşem Hollywood simgesinin altında.
when the Italians used to call me a "jig," which is the guy dancing, right?
O zamanlar İtalyanlar bana "jig" derdi, dansçı çocuk yani.
And everybody else used to call it, um, the actual civilian term for it... - -
Bizden başka herkes farklı bir isim takmıştı buna. Sivillerin kullandığı terim, sivil derken siz, halk yani.
Call me cray-cray, it's the feminist in me.
Bana deli deyin. İçimdeki feminist bu.
I finally have the nerve to call a suicide hotline.
Nihayet intihar yardım hattını arayacak cesareti buldum.
If I'm not home soon, she'll call the cops or something.
Birazdan evde olmazsam polisi falan arar.
I could call the janitorial staff and see if they could repaint these walls.
Hizmetlileri çağırıp duvarları boyamalarını isteyebilirim.
You stay right there while I call the police.
Orada kal, polisi arayacağım.
You should call the police.
Polisi aramalısınız.
If you could remind me to tell your father to call the alarm company.
Hatırlat da babana alarm şirketini aramasını söyleyeyim.
But we need to call someone about the stop sign.
- Ama dur tabelası için telefon...
We need to call the police. 9-1-1?
Polisi aramalıyız. 911'i.
- I'm gonna call the police.
- Polisi arayacağım.
Well, Justin didn't go into detail about the tapes, no, but they heard him call Bryce a rapist and that Hannah was telling the truth.
Justin kasetlerle ilgili detaya girmedi ama Bryce'a tecavüzcü dediğini ve Hannah'nın doğru söylediğini duydular.
The siren call of a party.
Bir partinin davetkâr çağrısını.
Please, the woman next door will call the cops.
Lütfen, komşu kadın polis çağıracak.
Just put it down on the inventory, which no one bothers to look at - when they call the distributor anyway.
Envantere yaz, gerçi kimse dağıtıcıyı ararken ona bakmaya tenezzül etmiyor.
In London, the solution is to call them criminals.
Londra'da onlara suçlu der geçerler.
I guess he was golf buddies with my landlord and he made one phone call, and the next thing
Sanırım öyleydi Golf dostları Ev sahibimle Ve o yaptı Bir telefon görüşmesi, Ve bir sonraki şey
We could shoot them, but that would call the rest from the field.
Silahla da vurabiliriz ama bu sefer arazideki diğerleri de gelir.
Hell, you can't really call this piece of shit a man, but still, I'm short, and you got those beach-ball-sized lady nuts, and I wanna harness the heat comin'off of'em.
Bu sikko herife "adam" denmez ama, yine de bir kişi eksildi ve sende de plaj topu büyüklüğünde kadın taşağı var ve ben onlardan çıkan hiddetten yararlanmak isterim.
I like the way you call bullshit.
Siktiri çekme tarzını seviyorum.
Rick, the Vindicators only call when the universe itself is at stake.
Rick, Aklayıcılar sadece evrenin kaderi söz konusu olduğunda arar.
They said if there was ever a problem we should call the number, and well we called it.
Bir sıkıntı çıkarsa numarayı aramamızı söylemişlerdi, biz de aradık.
Call Donny and tell him to radio the state police.
Donny'yi ara, eyalet polisine haber versin.
If you wanna wait for the police, go ahead, call'em!
Polisi beklemek mi istersin? Durma, ara onları.
Call the hospital.
Hastaneyi ara.
I'll call the ambulance.
Ambulansı arıyorum.
I'll call, get the chopper out.
Helikopteri çağıracağım.
I wonder if he were here now, watching us battle with the choice to kill her in his name or defeat the governor and perhaps therein win the war we all together started, if he might call us fools.
Şimdi burda olsa.. .. bizi onu öldürmek ile valiyi öldürmek.. .. ve birlikte başladığımız savaşta..
Okay, Jacky, baby, you just make with the scowl while I make with the phone and call Aku.
Pekala Jacky bebeğim, sen kaşlarını çatmaya devam et. O arada ben de Aku'yu arayayım.
I'll call the IT kid that Shirley knows.
Shirley'in tanıdığı bilgi işlemdeki çocuğu arayayım.
I got a call from the Oakbridge lot.
- Oakbridge otoparkından telefon geldi.
The point is, if I need a record search or priors run, I just call Jerry at County.
Bir kaydı aratmam ya da izin çıkarmam gerekirse Eyalet'ten Jerry'i arıyorum.
Just... Got a call on the radio.
Telsizden bir çağrı aldım.
That's... I didn't call the police.
Ben polisi çağırmadım.
Soon as the girl's in tomorrow, I'll have her call up that info, and we'll get it over to you.
Kız yarın gelir gelmez sizi aramasını söyleyeceğim ve onu sana devredeceğiz.
I'll call Kitson in the morning, assuming you wanna bury ray in the family plot.
Aile mezarlığına gömmeyi planladığını varsayarak sabah Kitson'u arayacağım.
call 1293
calls 127
calling 148
callie 834
called 487
callum 122
caller 117
call of duty 47
callahan 103
calliope 37
calls 127
calling 148
callie 834
called 487
callum 122
caller 117
call of duty 47
callahan 103
calliope 37
calloway 20
callaghan 34
callaway 17
call me 1630
callen 415
call me when you land 16
calleigh 63
call me tomorrow 52
call your mother 29
call me later 113
callaghan 34
callaway 17
call me 1630
callen 415
call me when you land 16
calleigh 63
call me tomorrow 52
call your mother 29
call me later 113