English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / The last time we spoke

The last time we spoke Çeviri Türkçe

116 parallel translation
We only talked about golf the last time we spoke.
Geçen konuştuğumuzda sadece golften bahsettik.
The last time we spoke you were working on a book.
Son konuştuğumuzda bir kitap yazdığını söylüyordun. Evet.
i've done some investigating since the last time we spoke.
Evet, şarkılar bizim hakkımızdaydı- - senin hakkındaydı.
The last time we spoke, you said my wife would be... in the morgue if I didn't pay.
Geçen sefer eğer ödemezsem karımı morgda bulacağımı söyledin.
John, the last time we spoke, you said that jogging helped you.
En son ki görüşmemiz de koşmanın iyi geldiğini söylememiş miydin?
You left my office in a complete mess, you hung up on me the last time we spoke, and now you want a...
Masamı karmakarışık bırakmıssın. Son konuşmamızda suratıma kapatmıştın, şimdi ne istiyorsun...
The last time we spoke, you weren't exactly receptive.
Yanına bir dış görev takımı al, Noah, ve bak bakalım madenin yerini tespit edebilecek misiniz. Yabancılara karşı korumasız olacaksınız.
So, Russ, I just want to apologize about the last time we spoke.
Russ, son konuşmamız için özür dilemek istiyorum.
That was the last time we spoke.
O son konuşmamızdı.
The last time we spoke was nearly 10 years ago.
Neredeyse görüşmeyeli 10 yıl olmuştur.
I know, you thought you were... done after the last time we spoke.
Biliyorum son görüşmemizde işimizin bittiğini düşündün.
The last time we spoke, he said he was still undecided.
Son konuştuğumuzda, hala kararını vermemişti.
Now, the last time we spoke, you mentioned that Princess Mia's horse, Sandy, gets easily spooked by snakes.
Şimdi, son kez konuşuyoruz, Prenses Mia'nın atının, Sandy'nin yılanlardan kolayca korktuğunu söylemiştin.
Since the last time we spoke?
Son konuştuğumuzdan bu yana mı?
I know we haven't spoken in some time, and the last time we spoke wasn't the most pleasant, but you've got to get over being mad at me, and start becoming afraid of, because she is coming, and she's coming to kill you.
Bir süredir konuşmadığımızı ve son konuşmamızın da, pek hoş geçmediğini biliyorum ama artık bana kızmayı bırakıp [bip]'den korkmaya başlamalısın çünkü o geliyor, ve o seni öldürmeye geliyor.
You didn't worry about protocols the last time we spoke.
Son konuşmamızda protokolleri düşünmüyordunuz.
Well, you said the last time we spoke that if I ever needed anything...
Son görüşmemizde bir şeye ihtiyacım olursa, size gelmemi söylemiştiniz.
The last time we spoke... he was anticipating the prospect of joint missions.
Son konuştuğumuzda... ortak hareket etme beklentisi içindeydi.
I wasn't nice the last time we spoke.
Son konuşmamızda ben pek nazik değildim.
The last time we spoke, you asked me to never contact you again.
Son konuştuğumuzda, tekrar aramamamı istemiştin.
That was the last time we spoke.
Bu, son konuştuğumuz zamandu.
The last time we spoke, you couldn't wait to quit.
Son konuşmamızda bekleyememiş çekip gitmiştin.
She dreamt of the last time she saw me... and of the last time we spoke.
Rüyasında, son karşılaşmamızı.. ve son konuşmamızı gördü.
Because you know, the last time we spoke, he was quite rude to me.
Çünkü son konuştuğumuzda, bana çok kaba davrandı.
The last time we spoke you didn't seem very enthusiastic about Victor.
Son konuştuğumuzda Victor konusunda pek hevesli görünmemiştin.
Mr Vice President, the last time we spoke, you said an opportunity had presented itself.
Sayın Başkan Yardımcısı, son konuşmamızda bir fırsat doğduğunu söylemiştiniz.
After the last time we spoke, I assumed that -
Son konuşmamızdan sonra sanıyordum ki...
Well, as I recall, the last time we spoke you were furious with me.
Hatırladığım kadarıyla son görüştüğümüzde bana çok kızgındın.
The last time we spoke he told me he had one.
Son konuştuğumuzda, bana öyle söyledi.
The last time we spoke, I hung up on her.
En son konuştuğumuzda telefonu suratına kapattım.
- The last time we spoke, you listened.
Son konuştuklarımızı dinlemişsin.
Well, maybe that's because the last time we spoke, you called me a greedy bitch and I called you a scary old hag.
Belki de sebebi, son konuşmamızda senin bana aç gözlü sürtük, benim de sana korkunç yaşlı cadı demiş olmamdır.
The last time we spoke, you mentioned that you were having problems with Hank
Son konuşmamızda, bana, Hank'le sorunlar yaşadığınızı söylemiştiniz.
The last time we spoke, I was under a great deal of stress.
Son konuştuğumuzda büyük stres altındaydım.
I got the impression the last time we spoke that you didn't see the point of school.
En son konuştuğumuzda, benim üzerimde okulu gereksiz bulduğuna dair bir izlenim uyanmıştı.
Now, the last time we spoke, I told you that if I ever saw you in Nottingham again, I would kill you, but... here you are.
Şimdi, seninle son konuştuğumuzda bir daha Nottingham'a gelirsen seni öldüreceğimi söylemiştim, ama yine de geldin.
The last time we spoke, I lost my temper.
son konuştuğumuzda, sabrımı kaybettim.
Well, actually, that's changed since the last time we spoke. - Really?
Aslında, benim durumum son konuşmamızdan bu yana değişti.
If you remember, the last time we spoke with Fletcher, he had just entered the polar ice cap from Greenland, right here. Headed toward the North Pole.
Fletcher'la olan son konuşmamızı hatırlıyorsanız onu Kuzey Kutbu'na götürecek buzul örtüsüne Grönland'dan giriş yapmıştı.
The last time we spoke I didn't realize how fond of Mrs. Lan-Ting you were.
En son konuştuğumuzda Bayan Lan-Ting'e ne kadar düşkün olduğunuzu fark edememişim.
I think the last time we spoke, you were down in West Virginia, busting Big Coal.
Sanırım son görüştüğümüzde Batı Virginia'da Big Coal ile uğraşıyordun.
You've changed your tune since the last time we spoke, Ian.
Son konuşmamızdan beri ağız değiştirmişsin, Ian.
I, uh, I think the last time we spoke, you-you'd made it through all the t's.
Sanırım son konuşmamız sırasında T harfindekileri bitirmiştin.
That was the last time we ever spoke of my brother's death.
Bu, kardeşimin ölümünden son bahsedişimiz oldu.
The last time I spoke to her she said we would never be able to meet again.
Onunla en son konuştuğumda benimle bir daha görüşemeyeceğini söylemişti.
You know, I was thinking about the last time I spoke to him, how angry we both were,
Onunla son konuşmamızı düşünüyordum da birbirimize çok kızgındık.
Last time we spoke, you had all the right answers.
Son konuşmamızda bütün soruları doğru cevapladın.
God, when was the last time that we spoke?
Tanrım, Son görüşmemiz ne zamandı?
The last time we saw each other, it's true I spoke rather harshly.
Hayır. Son kez görüştüğümüzde biraz kaba konuştuğum bir gerçek.
We've had him, oh, less than two days. When was the last time you saw him, spoke to him?
- Onu en son ne zaman gördün, konuştun?
I thought it was clear last time we spoke... if anyone from the intelligence community has anything to share, I'll call you.
Son konuşmamızda net olarak anlattım sanıyordum,... istihbarattan biri benimle bir bilgi paylaşırsa, seni ararım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]