The law is the law Çeviri Türkçe
3,572 parallel translation
I don't agree with this, but the law is the law.
Ben de buna katılmıyorum ama kanun kanundur.
The law is the law, Merlin, whether I like it or not.
Hoşuma gitse de gitmese de kanun kanundur Merlin.
The law is the law.
Kanun kanundur.
Robert Zeuthen is aware that he broke the law with that gun, but he is deeply sorry.
Robert Zeuthen o silahla suç işlediğinin farkında. Ama çok üzgün.
If what you showed me is indeed DOJ work product, whoever gave you that photo broke the law.
Bana gösterdiğiniz şey, Adalet Bakanlığının işi ise,... size fotoğrafı veren kişi kanunu çiğnemiş olur.
So she needs to meet with you before the hearing, because until Henry is officially mine, you know, by law, I have to update her every time- -
Duyar duymaz seninle tanışmak istediğini söyledi. Çünkü Henry, resmi olarak evladım oldu, o yüzden ona sürekli haber vermem gerek- -
Only thing is, making moonshine is against the law, so maybe my friend's nose here is wrong this time.
Şu var ki yasadışı alkol üretmek yasalara aykırı, bu yüzden belki de arkadaşımın burnu bu sefer yanılıyordur.
And the story it tells is that the local Slav tribes had no law and rose up against one another.
Hikayede anlatılanlara göre yerel Slav kabilelerinde kanun yoktu birbirlerine karşı mücadele içindelerdi.
In villages and towns, the instinct for fairness is producing law.
Köylerde ve şehirlerde adaletin içgüdüsü kanun yaratmaktı.
Okay, right there, "ew" is one of the things you're not gonna want to say in front of your father-in-law.
Tamam, öncelikle kayın pederinin önünde söylemeyeceğin şeyler listesinin başında o geliyor.
It's, uh--my sister-in-law is in the hospital.
Aa, abimin eşi, hastanede.
The law is clear.
Kanun gayet açık.
You're really... in the main room the mother-in-law is always right and in the kitchen the wife is always right.
Neden sen kimin haklı olduğunu söylemek zor. Çünkü herkes haklı.
Proceeding to torture without obtaining permission from the King first, exactly which country's law is that?
Kralın izni olmadan bu yargılama biçimi, hangi ülkenin yasasında var?
For instigating the murder of the nanny in the office. and organizing a band of private soldiers which is banned by the law, We are arresting you.
Ofisin bakıcısının ölmesine neden olma ve yasadışı özel asker besleme suçundan seni tutukluyoruz!
Slavery is the only insult to natural law, you fatuous nincompoop!
Doğa kanunlarına aykırı olan tek şey köleliktir, seni budala!
As District Attorney, I'll see to it that this man is prosecuted to the full extent of the law.
Bölge Savcısı olarak bu adamın kanunun izin verdiği ölçüde yargılanmasını sağlayacağım.
Why is it that the anger management types always go into law enforcement?
Neden öfke kontrol sorunları olanlar hep polis olur?
It is our duty to break the law.
Kuralları yıkmak bizim görevimiz.
"It is our duty to break the law."
Kuralları yıkmak bizim görevimiz. "
I'm the only law that there is down here.
Burada kanun namına sayılabilecek tek şey benim.
The point is, we set a clear message to law enforcement.
Mesele şu ki, kanun uygulayıcılara açık bir mesaj göndeririz.
The law is clear.
Töre açık.
It's the law of nature, after every loss is a victory.
Göster. Doğanın kanunu böyle, her kayıptan sonra mutlaka bir zafer vardır.
The law is crystal clear.
Kanun bu konuda açık.
- Maybe the law is wrong.
- Belki yasa yanlıştır.
The is the law : You must find who did it.
Kanun şunu söyler : bunu yapanı bul.
It is our country cousin who, by failing to be conscientious in the use of his gun, has made our city cousin write this dreaded law.
Silahını dikkatli kullanamayan bizim taşralımız şehirlimize korkunç kanunu yazdırdı.
The only law that I believe in is the one That I make with my clock.. that law is the charge, the jury and the executioner
İnandığım tek adalet, kendi yaptığım yargılayan, jüri olan ve infaz eden olduğumdur.
Your duty is only to arrest the culprit and hand him over to the law...
Senin görevin zanlıyı yakalayıp adalete teslim etmek.
WikiLeaks will not say if the source was in government, law enforcement... industry, or is a private citizen with the capability to intercept messages.
WikiLeaks kaynağın devlette yasama organlarında ya da mesajları kontrol edebilecek kapasitede özel bir vatandaşın mı olduğunu söylemiyor.
However, there is no practical mechanism for the government to enforce that law, leaving the whales vulnerable to slaughter.
# Mamafih, hükümetin elinde kanunu uygulayacak # pratik bir mekanizmanın olmayışı, # balinaları bir katliamla karşı karşıya bırakmaktadır.
When it comes to actually breaking the law, most people can't handle it.
İş kanunları çiğnemeye gelince çoğu kişi bunu göze alamıyor.
Tell me something, O'Conner, how is it you keep running around the world, breaking every law known to man, and yet here I am, putting my job on the line for you?
Nasıl oluyor da tüm dünyayı dolaşıyorsun her yasayı çiğniyorsun ama sonra ben burada senin için işimi tehlikeye atıyorum?
This man is a fugitive from the law.
Bu adam bir kanun kaçağıdır.
It is the law. You don't put on a seat belt, you'll hurt your face with the airbag.
Kemer takmazsan hava yastığı yüzüne zarar verir.
Thinking something's going to happen isn't illegal Breaking the law to make it happen is a different story.
Birşeyin olacağını düşünmek illegal değil olması için kanunları çiğnemekse başka birşey.
Respect for law in a nation is the most priceless asset a free people can have.
Bir ulusta hukuka saygı duymak... özgür bir halkın sahip olabileceği en paha biçilmez servettir.
Lord Pan's son, the Emperor's brother-in-law, Pan Bao is interested in her.
Lord Pan'ın oğlu, İmparatorun kayınbiraderi Pan Bao ona ilgi duyuyor.
The police is yours, the law is yours... and the government belongs to your mother!
Polis sizin, kanun sizin, ve hükümet annenize ait.
But what is known is that many of the charges against this seaward matriarch will fall under the dominion of the little understood maritime law.
Bilinen ise, bu deniz patronuna yapılacak suçlamaların çoğu, pek bilinmeyen deniz hukukunun alanına giriyor.
Is there any Fae law you haven't broken, in the last three weeks?
Son 3 haftadır çiğnemediğin bir Fae kanunu kaldı mı?
- The law is on the tenant's side.
- Kanunlar kiracıdan yanadır.
Our job is to uphold the law. No thanks.
Teşekkürler, almayayım.
This is the new face of the law.
Kanunun yeni yüzü bu.
This side of the law is way better.
Yasanın bu tarafı daha iyi.
The penalty under the law of God is death on the spot.
Tanrı'nın hukukuna göre ceza yerinde ölüm olur.
And in Minnesota, the law is that..
Ve Minnesota'daki kanunlara göre de.
That is the law.
Kanun bu.
- Everyone else in your world is subject to the law.
- Ama geri kalanlar yasalarınıza tabi.
Everyone else in your world is subject to the law.
Senin dünyada herkes hukuka bağlıdır.