English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ T ] / There's something here

There's something here Çeviri Türkçe

1,663 parallel translation
There's something underneath here.
Bunun altında bir şeyler var.
I know there's something here, I just got to find it.
Burada bir şey olduğunu biliyorum. Sadece bulmalıyım.
Detective, there's something in here I think you need to see.
Dedektif, burada görmeniz gereken bir şey olduğunu düşünüyorum.
Oh, there's definitely something off around here.
Bilmiyorum, buralarda kesinlikle garip bir şeyler var.
There's something else right here.
Burada başka bir şey daha var.
There's something down here!
Aşağıda bir şey var!
There's something metal in here. Oh.
Burada metal bir şey var.
Look, if we don't do something in the next few minutes, there's going to be a U.S.-led assault on the Russian consulate here in Los Angeles.
Bak, eğer birkaç dakika içinde bir şey yapmazsak Los Angeles'taki Rus konsolosluğuna bir saldırı olacak.
We both know there's something going on here.
İkimiz de bir şeylerin döndüğünün farkındayız.
Maybe there's something in here that's been overlooked, you know, that might point to the killer.
Belki gözden kaçırılan bir şey vardır, bilirsiniz, katili ortaya çıkarabilecek bir şey.
Hey, there's something in here.
İçinde bir şey var.
There's something weird going on here.
Burada garip bir şeyler oluyor.
- There's something behind here.
- Bunun arkasında bir şey var.
- There's something here.
- Burada bir şey var.
Dr. Zhang, there's something wrong here
Dr. Zhang, burada bir yanlışlık var.
There's something going on here about Mina's death.
Mina'nın ölümünde garip bir şeyler var.
Things change... maybe there's something here they didn't know about.
Bilirsin, zaman değişiyor. Belki de buralarda haklarında bilgilerinin olmadığı bir şeyler vardır.
- I'm telling you, there's something in here giving off a strange energy reading.
Burada tuhaf enerji sinyali yayan bir şey var.
♫ There's something missing here, because I know you. ♫ ♫ When I try to turn away, you touch me ♫ ♫ I'm far too deep. ♫
. d d Burada bir şey eksik, Çünkü seni tanıyorum. d d İtiraz etmeye çalıştığımda dahi, Bana dokundun d d Çok derindeyim.. d d Çok derindeyim. d d Çok derindeyim. d d Bana yardım edemezsin. d
There's something down here.
Orada bir şey var.
He's exhibiting something more territorial-like, like there's another dog around us here, but there's no dog in here.
Sanki etrafta bir köpek varmış gibi davranıyor ama görünürde köpek falan yok
There's something down here important to you... more important than the approval from a few eco-enthusiasts.
Burada senin için, çevrecilere yaranmaktan çok daha önemli bir şey olmalı.
Now, let's see, there's got to be something in here we can use.
Hayır, demek istediğim burda kullanabileceğimiz birşeyler olmalı.
INCLUDING HER, THAT THEY BELONGED HERE, THAT THERE WAS SOMETHING THEY WERE MEANT TO DO.
Onlar şu an buraya bağlı sanki burada yapmaları gereken bir iş varmış gibi
Wait there's something else here!
Durun, burada başka bir şey daha var!
I think there's something really serious going on here.
Burada ciddi bir meseleden bahsettiğimi düşünüyorum.
I think there's something going on over here.
Sanırım orada bir şeyler dönüyor.
I think there's something funny going on here!
Orada komik bir şeyler dönüyor!
Things might get ugly quick around here, so there's something you should know.
Burada durum çirkinleşebilir, bu yüzden bilmen gereken bir şey var.
There's a spot back here. Jab something in, it cuts off my brain,
Burada arkada bir nokta var içine bir şey itti, beynimi kesti.
There was something here.
Burada birşey varmış.
Believe me, there's something else going on here.
İnan bana, işin içinde başka şeyler var.
My dad days there's something happening here
Babam burada birşeylerin olduğunu söylemişti
There's something going on here.
Burada bir şeyler oluyor.
Yes. But it's not safe here, there is something coming.
Burası güvenli değil, geliyorlar.
There's something here...
Burada bir şey var...
I know there's something in here That's meant for the rest of the world to know.
İçimde dünyanın geri kalanı için bir anlam ifade eden bir şey olduğunu biliyorum.
His brother's here, but there's something wrong with him.
Kardeşi burada, ama bir sıkıntısı var.
Um, no offense, but... don't you feel there's something aggressive in what you're doing here?
Alinma ama, bu yaptigin sence de biraz agresif degil mi?
There's something going on here, dale.
Burada bir şeyler oluyor, Dale.
No no, Shawn! Look, there's something I gotta get off my chest before you leave here!
Hayır, hayır, Shawn, bak, buradan ayrılmadan önce sana içimi dökmeliyim.
There's something in here.
Burada bir şey var.
I don't know. There's something here.
Bilmiyorum.
There's something strange going on down here.
Orada tuhaf bir şeyler oluyor.
There's something bigger than just you going on here.
Burada sana olanlardan daha büyük bir şeyler olmalı.
There's something wrong here.
Burada bir şeyler yanlış.
There's something wrong here.
Burada yanlış bir şeyler var
There's something strange here.
Burada garip bir şey var.
Yeah, but there's something else on here.
Evet, fakat burda başka birşey var.
What are you doing here? There's something I need to say.
İyi geceler J.J.
I think there's something else going on here.
Sanıyorum orada birşeyler dönüyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]