They don't know what they're doing Çeviri Türkçe
151 parallel translation
These cops, they don't know what they're doing.
Şu polisler ne yaptıklarını bilmiyorlar.
You don't know what they're doing to me.
Bana ne yaptıklarından haberin yok.
They just don't know what they're doing.
Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar ki.
All this loot and they don't even know what they're doing.
Bu kadar para ödüyorlar ve onlar ne yaptıklarını bile bilmiyorlar.
They don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
I don't know what you and the censors think they're doing on that bed, but I take the position that they're playing... Parcheesi.
Siz ve sansür uzmanları yatakta ne olduğunu düşünürsünüz bilmem, ama ben... bir parti oyunu oynadıkları görüşündeyim.
You don't know what they're doing downstairs.
Aşağıda ne yaptıklarını bilmiyorsun.
You don't know what they're doing to me.
Bana ne yaptıklarını bilmiyorsun.
I don't know what it is they're doing, but I'm sure it's dangerous.
Ne yaptıklarını bilmiyorum ama tehlikeli olduklarına eminim.
They may mean what they say, but they don't know what they're doing.
Söylediklerinde ciddi olabilirler, ama ne yaptıklarını bilmiyorlar.
I don't know what they're doing, it's silent as a church.
Ne yaptıklarını bilmiyorum. Çok sessizler.
They don't know what they're doing!
Ne yaptıklarını bilmiyorlar!
Don't listen to the infidels, they don't know what they're doing.
Kafirleri dinlemeyin, onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar.
I don't like doing things unless I know what they're for.
Ne için olduğunu bilmediğim işleri yapmayı sevmem.
Eh, they don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
They don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmezler.
They don't know what they're doing no more.
Onlar artık ne yaptıklarını bilmiyorlar.
I don't know what they're doing up there... and, to tell you truth, I don't want to know.
Orada ne yaptıklarını bilmiyorum ve bilmek de istemiyorum. Nerede?
The people who gave those orders don't know what they're doing.
O emirleri verenler, ne yaptıklarının farkında değil.
Those guys don't know what they're doing. Come here.
Bu adamlar ne yaptığını bilmiyor.
It isn't just that they don't know what they're doing, even if it might look like it.
Sadece ne yaptıklarını bilmiyorlarmış diyemeyiz. Gerçi ne yaptığını biliyora benzemiyor.
They don't know what they're doing, it's all guesswork in a white coat.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar hepsi beyaz önlüklü tahmin işçileri.
It's stupid for environmentalists to plant trees... when they don't know what they're doing.
- Atları geri aldınız mı? - Ne yapacaklarını bilmedikleri... halde şehre ağaç dikmeye kalkmaları çok aptalca.
My left hand don't know what my right hand is doing before it does it, and they're my hands, man!
Sol elim, sağ elimin yapacağını önceden bilmiyor ve bunlar benim ellerim, dostum.
Some of the toughest players don't really know what they're doing.
Zorlu oyuncuların bazıları gerçekte ne yaptıklarını bilmezler.
I'm afraid some weirdo's got my soul, and I don't know what they're doing to it.
Sapığın teki ruhumu almış ve onunla neler yaptığını bilmiyorum.
I suppose I could tell you I just saw fresh paw prints out there which make me think they're already thinking about feasting in here, but I don't want to answer you because when you question me, you are saying to me that I don't know what I'm doing.
Sanırım söyleyebilirim ki dışarda taze pençe izleri gördüm bu da bana burada ziyafet düşündüklerini söylüyor, ama sana yanıt vermek te istemiyorum çünkü beni sorguladığında, bana ne yaptığımı bilmediğimi söylemiş oluyorsun.
I don't know how they do the kitten optically but they know what they're doing.
Yavru kediyi nasıl optik şekilde yapacaklarını bilmiyorum ama ne yaptıklarını biliyorlar.
Those three aren't popular at all. I don't know what they're doing here.
Şu üçü popüler bile değil, burada ne işleri var bilmem.
So people who don't know what the hell they're doing or who on earth they are can, for only $ 2.95 get not just a cup of coffee but an absolutely defining sense of self.
Ne yaptıklarını bilmeyen... ve kim olduklarını, 2.95 dolara kahve almakla kalmayıp kendilerini buluyorlar.
That's for people who don't know what the hell they're doing. "
Bu ne yaptığını bilmeyen insanlar için geçerli. "
They don't know what we're doing, where we're going.
Nereye gideceğimizi bilmiyorlar.
It's obvious we don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmediğimiz kesin.
Because they don't know what they're doing.
Çünkü ne yaptıklarını bilmiyorlardır.
When you're there, why don't you stop on 15? And see what it's like with people who know what they're doing.
Oraya gitmişken 15. katta bir dur da, işini bilen insanların ne yaptığına bir bak.
I don't know what they're doing
Ne yaptıklarını tam olarak bilemiyorum.
I don't know what they're doing or why they're doing it.
Ne yaptıklarını veya niye yaptıklarını bilmiyorum.
The Europeans haven't moved and it's right in their own backyard. They know what they're doing, don't they?
Avrupalılar kımıldamıyor ve bu yandaki kapı ne yaptıklarını biliyorlar.
They don't know what they're doing!
Onlar ne yaptıklarını bilmiyor!
I don't know what they're doing, But they're out there doing it.
Ne yaptıklarını bilmiyorum ama ne yapıyorlarsa dışarıda yapıyorlar.
YOU LOVE TO GET 16-YEAR-OLD BOYS SO TWISTED UP THEY DON'T KNOW WHAT THEY'RE DOING.
16 yaşındaki oğlanları buruşturup bir kenara atmayı seviyorsun onlar ne yaptıklarını bimiyorlar.
Sometimes people don't know what they're doing.
Bazen insanlar ne yaptıklarını bilmez.
Parents don't always know what they're doing.
Anne ve babalar her zaman ne yaptıklarını bilmezler.
I don't know what panzer, durkin and cather are doing but i know what they're not doing.
Bayan Valdon'ın parasını su gibi harcıyorsun.
No, I don't. This club has become the hottest thing in town, and I'd like to know what they're doing that I am not.
Hayır, bu kulüp şehirdeki en ateşli yer haline geldi.
They don't know what they're doing.
Dahası, ne yaptıklarını bilmiyorlar.
Don't you know what they're doing?
Ne yaptıklarını bilmiyorlar mı?
Their children are starving. They don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmiyorlar.
I don't know what they're doing.
Ne yaptıklarını bilmiyorum.
I don't know what they're doing, it's silent as a church.
Ne yaptlklarlnl bilmiyorum. Çok sessizler.
People who know what they're doing don't cause explosions.
Onlar ne yaptığını biliyor İnsanlar patlama neden olmaz.