Thought not Çeviri Türkçe
6,657 parallel translation
No, I thought not.
Hayır, ben öyle düşünmüyorum.
It's just not where I thought I would be at this point in my life.
Sadece hayatımda olmak istedigim noktada degilim.
I thought if not you, then maybe someone like you.
Sen yoksan, benzerin olsun dedim.
I thought your thing was sewing, not potato peeling!
Seni patates soymakta değil de dikişte iyi sanıyordum!
I just thought because he's accused of multiple homicide... Visiting privileges are determined by your behavior in here, not your crimes out there.
Birçok cinayetten suçlandığından dolayı öyle sanıyorum ki ziyaret imtiyazları buradaki davranışlara göre belirleniyor dışarıdaki işlediği suçlara göre değil.
And his answers are so thought out, not pre-programmed, and with quick delivery.
Düşünerek cevap veriyor. Önceden programlanmış değil ve çok hazır cevap.
Not landing where you thought you would, hoped to... and asking the questions, "What could I have done differently?"
Düşündüğün, umduğun şeyi elde edemediğin... ve "Daha farklı ne yapabilirdim?" diye düşündüğün bir zaman.
You're not as old as I thought you were.
sen olduğunu düşündüğüm kadar yaşlı değilmişsin
I thought he was a condescending, sexist know-it-all who did not seem to get what we do at all. And, honestly, I think he would run our business in a completely inorganic way that would lose us all the customers we have killed ourselves to get.
onun cinsiyetçi, küçümseyici ve bilmiş olduğunu düşünüyorum bizim bu kadar yaptıklarımızı anlayabilecek birine benzemiyordu ve dürüstçe, onun bizim işimizi tamamen inorganik bir yolla yapacağını düşünüyorum buda tüm müşterilerimizi kaybettirir kendimizi öldürmüş oluruz.
Uh, not sure if you got our e-mail, but we're doing a fiesta lunch next Friday, and we thought you could bring the guacamole.
Uh, mailimizi aldığına emin değildim, fakat gelecek cuma kermes yapıyoruz ve düşündük ki sen avakado salatası getirebilirsin.
There is not anybody who has thought to book rooms.
Kimsenin aklına oda ayırtmak gelmemiş mi.
This is not how I thought this day was gonna go.
Bugünü hiç böyle düşünmemiştim. Kalkanı ayarla.
I thought you were not expected until the turn of the season.
Sezon sonuna kadar gitmeyeceğini sanıyordum.
- I thought you'd have something more to say than sorry, but I guess not.
"Üzgünüm" den daha fazla söyleyecek şeyin olduğunu düşünmüştüm ama galiba yokmuş.
"No, that's not true," I thought.
"Hayır bu doğru değil" diye düşündüm.
Wondered where you'd got to. Thought you just left. I'm not going anywhere.
nereye gittiğini merak ettim öylece gittin sandım hiçbir yere gittiğim yok güzel yani, iyi, güzel
I thought you said All Souls, not All Saints. I went to the wrong church.
Azizler değil Ruhlar dediğini sandım ama yanlış kiliseye gitmişim.
You know, I thought you and I were alike, but we're not.
İkimizin aynı olduğunu sanardım. Ama öyle değiliz.
- I DO NOT KNOW WHAT YOU THOUGHT YOU'D AOOOMPLISH BY GOING OUT THERE LIKE SOME MANIAO, BUT YOU WERE WAY OUT OF LINE, RAY.
Orada bir manyak gibi davranarak neyi amaçlıyordun bilmiyorum ama haddini çok aştın, Ray.
I just thought people have done worse things in the world and you are very good at pretending to be people that you're not.
Hem sen olmadığın insanlar gibi davranma konusunda çok iyisin.
And I thought that I'm not a handsome boy.
Yakışıklı bir delikanlı olduğumu düşünmüyordum.
" You're not whom I thought you were
" Sen benim düşündüğüm gibi biri değilsin.
Oh. And then I thought... why not go to the most expensive restaurant in London?
Ancak daha sonra neden Londra'nın en pahalı lokantasına gitmiyoruz diye düşündüm.
I thought we'd get Gvozd one baptism and not this.
Demir Haçı kazanabileceğimi düşündüm ama bu saçmalıkla değil.
One thought does not give me peace.
Bir düşünce kafamı kurcalayıp duruyor.
I mean, this is definitely not how I thought my life would be.
Yani, bu hayatımın nasıl olacağını düşündüğüm gibi değil kesinlikle.
I thought, I would rather die in this apartment tonight, not doing those drugs.
O uyuşturucuları kullanacağıma o evde ölmeyi yeğlerdim diye düşünüyorum.
I'm not having to spend as much time with her - as I thought.
Sandığım kadar onunla zaman geçirmem gerekmiyor.
I used to care so much about what the two of you thought but not anymore.
Eskiden ikinizin ne düşündüğünü çok fazla takardım ama artık takmıyorum.
I'm disenchanted, because now I thought something really cool happened, and that's not a thing I remember,
İnancımı yitirmiştim. Çünkü artık değişik bir şey yaşandığını düşünmüştüm.
I thought it would be boring. But its not!
Sıkıcı olduğunu düşünürdüm Ama değil.
I thought that the members could not leave?
Üyeliğin iptal edilemediğini sanıyordum.
Sorry, Billy, but this place is a sinking ship. I'm not going down with it. I thought our friendship meant something.
Üzgünüm Billy, burası batan bir gemi ve ben... onunla birlikte batmayacağım.
If they're not as invincible as we thought, too bad for them.
Düşündüğümüz kadar yenilmez değillerse vay hallerine.
I know it's not your thing, but I thought I'd just let you know.
Biliyorum senin tarzın değil ama sadece bilmen gerekir diye düşündüm.
It's not-it's not the thought of dying that scares me.
Beni... beni korkutan ölüm fikri değil.
I thought I was big, but I'm not. It's okay.
- Büyüdüğümü sanıyordum ama büyümemişim.
I'm not a nice guy. I thought that's what this was, I thought that's what this was, we just have some fun.
Doğru zamanın şu an olacağını sanmıştım, güzel eğlenmiştik.
I'm getting over an unexpected breakup, and I thought I could move on, but I'm not ready.
Beklenmedik bir ayrılmanın üstesinden gelmeye çalışıyordum..... ve sanıyordum ki yoluma devam edebilirim ama hazır değilmişim.
Hey, not to sound gay or anything, but I always thought he was just the shit.
Eşcinselmişim gibi algılanmasın ama onun hep müthiş olduğunu düşünmüştüm.
That's not what I thought would happen when you said "adventure."
Macera deyince böyle bir şey düşünmemiştim.
I mean, I'm not being funny, but the thought of your mum answering that door is a bit shocking, so...
Yani... Annenin kapıda bir anda belirmesi biraz şok edici olur diye düşündüm.
So, Charles, I thought I told you not to get shot.
- Charles sanırım sana vurulma demiştim.
I just thought they were odd, not spies.
Sadece garip olduklarını düşündüm, casus değil.
So N might actually just detonate this bomb? I just thought they were odd, not spies.
Yani N, bu bombayı gerçekten patlatabilir? Garip olduklarını düşündüm, casus değil.
I just thought, after last night, you might not fancy it.
Sadece, dün geceki olaydan sonra pek istemeyeceğinizi düşündüm.
- I just thought they were odd, not spies.
Sadece garip olduklarını düşündüm, casus değil.
I thought I was okay, but it turns out I'm not.
Sorun olmadığını sanıyordum ama meğerse varmış.
Okay, look, it's not my fault that she thought you were a bad boyfriend.
Senin kötü bir sevgili olduğunu düşünmesi benim hatam değil.
You're not kind of what I had thought.
Düşündüğüm gibi biri değilmişsin.
Well, I'm not sure, but I thought I saw a woman in the brush and I guess I, I...
Emin değilim ama çalılıkların arasında bir kadın gördüğümü sandım ve...
nothing 25771
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notebook 23
notes 105
notice 40
not really 5709
notorious 29
not allowed 48
note 183
noth 18
not yet 7691
notebook 23
notes 105
notice 40
not really 5709
notorious 29
not at all 5606
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nottingham 42
noticed 24
nothin 482
notch 62
noted 237
nothing to see here 87
nothing else matters 82
not me 3274
nothing to hide 21
nothing much 304
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing happened 754
nothing at all 597
not now 3813
nothing changes 92
nothing yet 509
not anymore 2246
nothing more 611
not my type 47
not tonight 725
nothing happened 754
nothing at all 597
not now 3813
nothing changes 92
nothing yet 509