Thousand dollars Çeviri Türkçe
1,664 parallel translation
One thousand dollars.
Bin dolar.
- Twenty thousand dollars.
- Yirmi bin dolar.
- Two thousand dollars?
- 2000 dolar.
- Two thousand dollars?
- 2000 dolar mı?
Two thousand dollars?
2000 dolar mı?
- And a thousand dollars.
- Ve bin dolar için.
- She won a thousand dollars.
- Bin dolar kazandı.
Yes, it is. I get seventy-five thousand dollars for being born?
Doğduğum için 75,000 Dolar mı alacağım?
thought it would be a pleasant surprise. This is seventy-five thousand dollars.
Bunun hoş bir sürpriz olacağını düşündüm.
Seventy-five thousand dollars. Seventy-five thousand dollars.
- 75,000 Dolar.
For seventy-five thousand dollars, you should be able to buy at least three or four hundred pairs of shoes.
- Onlar Jimmy Choos. - 75,000 Dolar'a en az 300-400 çift ayakkabı alabilmen gerekir.
You are not going to spend seventy-five thousand dollars on Jimmy Choos when you could buy four hundred pairs of less prestigious but I'm sure equally stylish shoes.
Ama bu çok saçma. Onun kadar ünlü olmayan ama o kadar güzel 400 çift ayakkabı alabilecekken, 75,000 Doları Jimmy Choos'a harcamayacaksın. Önce etrafı bir dolanacaksın.
It's the law that I get to keep seventy-five thousand dollars.
Kanun böyle. Yani kanuna göre 75,000 Dolar'ı almaya hakkım var.
Seventy-five thousand dollars.
- 75,000 Dolar.
Okay, yes, we did recently receive seventy-five thousand dollars, but, here's the thing - that money is gone.
Evet, 75,000 Dolar aldık, ama o para gitti. Bunu aileme verdim.
Well, the tasting is free, but I have to promise to stock my coffee chain from this warehouse, so actually this date is costing me about eleven thousand dollars a month.
- Tadına bakmak bedava, ama kahveleri bu toptancıdan alacağıma söz vermeliyim.
Ten thousand dollars, and I need it by tomorrow.
On bin dolar, ve yarına ihtiyacım var.
It's worth a hundred thousand dollars.
Değeri yüz bin dolar kadar.
A hundred thousand dollars.
100.000 Dolar
A hundred thousand dollars!
100.000 $ mı?
This little hospital stay of yours Is costing me a couple thousand dollars.
Hastanede yatışın bana birkaç bin dolara patladı.
And now, for a thousand dollars and this bag of I.V. fluid, which is guaranteed to make you feel like you're a hundred and ninety again,
Şimdi bin dolar ve tekrar 190 yaşında hissetmenizi sağlayacak bir torba serum için soruyorum.
Now for a thousand dollars and this bag of IV fluids, guaranteed to make you feel like you're 190 again, what did Peter Piper pick a peck of?
Şimdi bin dolar ve tekrar 190 yaşında hissettmenizi sağlayacak bir torba serum için soruyorum. Takatukaları takatukacıya ne için götürürüz?
- Five thousand dollars?
Beş bin mi?
I'm the owner of this here team. I wanna reward your generous attitude with this check for a hundred thousand dollars.
Bu takımın sahibi olarak cömertliğinden dolayı seni bu 100.000 $'lık çekle ödüllendirmek istiyorum.
A thousand dollars?
1.000 dolar mı?
- How did you spend a thousand dollars?
1.000 doları neye harcadın sen?
A thousand dollars!
1000 dolar.
A hundred thousand dollars wired into your account from LuthorCorp.
Luthor Şirketi'nden hesabına yüz bin dolar havale edilmiş.
Twenty thousand dollars!
200 bin dolar!
Well then pay me back I need about 100 thousand dollars?
Peki o zaman öde. Tamam o zaman yüz bin dolar öde?
Look at the way you're talking I'll pay you plenty but not 100 thousand dollars
Sen kendi konuşma şekline bak. Sana bol bir ödeme yapacağım ama yüz bin dolar değil.
Two hundred and fifty thousand dollars, $ 250,000.
250.000 dolar. 250.000 dolar.
- Two hundred and fifty thousand dollars. - Ha, ha.
250.000 dolar.
- Two hundred thousand dollars.
- İkiyüz bin dolar.
Two thousand dollars.
İki bin dolar.
Hundred and five thousand dollars for that shot of Clooney in the woods.
Clooney'in ormandaki fotoğrafı için 105.000 $ aldı.
Fifty thousand dollars?
Elli bin dolar mı?
- Fifty thousand dollars?
- Elli bin dolar mı?
Five thousand dollars wouldn't even cover a weekend at the spa.
5.000 dolar hafta sonu masraflarını bile karşılamaz.
Ten thousand dollars.
On bin dolar.
Paying an extra thousand dollars for your own car ain't exactly a favor.
Arabana fazladan 1000 dolar ödemek pek bir iyilik sayılmaz.
Muhittin says he's two thousand dollars short. He'll send the rest next week.
Muhittin abi dedi iki bin dolar eksik, kalanı haftaya gönderecekmiş.
Where am I meant to get two thousand dollars from?
Ben dedim ki sana İki bin doları nerden bulucam şimdi?
Let me have five thousand dollars.
Bana bir iki bin dolar daha ver de toplam beş bin dolar olsun.
56 thousand dollars.
56 bin Dolar.
Oh, how about 100 thousand dollars?
100 dolara ne dersin?
I'II pay you plenty but not 100 thousand dollars
Sana iyi bir ödeme yapacağım ama 100 dolar değil.
Seventy-five thousand dollars?
- Bu... 75,000 Dolar mı? - Evet.
Five thousand dollars.
5000 $.
Eleven thousand, four hundred dollars.
Onbirbin dörtyüz dolar.