To what do i owe the honor Çeviri Türkçe
51 parallel translation
To what do I owe the honor of this visit, Mr. Ziegfeld?
Bu ziyareti neye borçluyum Ziegfeld?
To what do I owe the honor of this visit?
Bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
Bu onuru neye borçluyum?
And to what do I owe the honor of this visit?
Evet? Bu ziyareti neye borçluyum?
- To what do I owe the honor?
- Bu şerefi neye borçluyum?
Mr. President, to what do I owe the honor of this call?
Sayın Başkan, bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
Bu şerefi neye borçluyum?
Mademoiselle de Morangias. To what do I owe the honor?
Sevgili Matmazel Morangias!
To what do I owe the honor, Count Mondego?
Bu şerefi neye borçluyum Kont Mondego?
So, to what do I owe the honor?
Ee, bu onuru neye borçluyum?
My goodness, to what do I owe the honor, Councilor?
Bir roujunun, benim gibi birini ziyarete gelmesi onurdur efendim. Roujuu = Shogun'un ihtiyar heyetinin üyesi
To what do I owe the honor of such a visit?
Bu ziyaretinizi neye borçluyum?
To what do I owe the honor, detectives?
Bu onuru neye borçluyum, dedektifler?
- To what do I owe the honor, comrades?
- Bu şerefi neye borçluyum, yoldaşlar?
- To what do I owe the honor?
Bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor of a 10 : 00 a.m. phone call?
Sabahın onunda aramanı neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
Bu şerefi neye borçluyum.
So, to what do I owe the honor of your presence?
Evet, ziyaretini neye borçluyum?
Well, to what do I owe the honor?
- Neyi kutluyoruz bakalım?
So, to what do I owe the honor?
Pekâlâ, bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
İyi görünüyorsun. - Evet. - Bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor, you here, off the clock?
Mesai saatlerinin dışında seni burada görme onurunu neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
Böylesi bir onur için ne yaptım ki?
to what do i owe the honor?
Bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
Bu onura sahip olacak ne yaptım?
Queen Deedee blesses us with her presence. To what do I owe the honor?
Kraliçe Deedee bizi varlığıyla şereflendirdi Bu onuru neye borçluyuz acaba?
So, to what do I owe the honor?
Peki bu şerefi neye borçluyum?
Jefe, to what do I owe the honor?
Patron, bu onuru neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
Bu şerefi neye borçluyuz?
And to what do I owe the honor?
Bunu neye borçluyum peki?
Drella, to what do I owe the honor?
Drella bu şerefi neye borçluyum?
To what do I owe the honor of your presence?
Bunu onuru neye borçluyum?
To what do I owe the honor of your presence?
Bu onuru neye borçluyum?
I accept your apologies, but what do I owe the honor of this visit to?
Önemli değil ama bu ziyaretinizi neye borçluyum?
To what do I owe the honor?
- Bu şerefi neye borçluyum?
- To what do we owe the honor? - I'm here to see you.
- Bu şerefi neye borçluyuz?
To what do I owe the unexpected honor?
Bu ziyaretinle şereflendirmeni neye borçluyum?
Oh! To what do I owe the honor?
- Bu şerefi neye borçluyum?