Tock Çeviri Türkçe
511 parallel translation
My heart's so tick-tock-tick-able
Kalbim tik tak tik tak atıyor
Like the tick, tick, tock Of the stately clock
Tik tak Tik tak çalıyor
I know the headwaiter at the Tick-Tock Club.
Tick-Tock Kulubün şef garsonunu tanıyorum.
Tick-tock, tick-tock.
Tik tak, tik tak.
Listen to the big tick-tock.
Tik tak sesini dinle bakayım.
But now when he's about, he warns ya, as ya might say, with his tick-tock, tick-tock, tick-tock.
Ama şimdi yaklaştığında, sizi uyarıyor, şu şekilde tik-tak, tik-tak, tik-tak.
Like the tick-tick-tock of the stately clock
# Saatin sesi gibi tik tak tak #
Heart belong me tick-tock much better.
Kalp beni daha iyi anlıyor.
- Tick tock, tick tock...
Tik tak, tik tak.
Y ou pout m dow oecause you dot kow M M c tock
Ama sen Bay McIntock'u tanımadığın için tenkit ediyorsun.
Mclntock Mclntock M c tock!
Mclntock.
M c tock poom sed to g vve me te poe cet ea do as
Çünkü McIntock yüzde 10'unu gerçek para olarak vereceğine söz verdi.
M ao, ts a most t me W ees M c tock?
Binbaşı, zamanı geldi. McIntock nerede?
Tick-tock.
Tik tak. Tik tak.
tick... tock...
tik... tak...
Or, "the tick-tick-tock of the stately clock against the wall"?
Ya da ; "Tek tek tekerleme, üstü kaymak şekerleme"
Try to say this, Mr. Knox, sir, clocks... clocks on fix tick, clocks on Knox tock.
Bunu söylemeye çalışın Bay Knox, efendim saatler...
Tick tock, until 8 : 25, when the body slid off the clock and landed on your car.
Tik tak, saat 8 : 25'e dek, ceset saatten kayıp arabanın üzerine düştü.
You wanna stop over the Tick Tock later?
Tik Tak'a gidip kurtlarını dökmek ister misin?
Wanna go dancin at the Tick Tock?
Tik Tak'a gidip dans etmek ister misin?
[Chuckles] Tell you what... when this is all over, you put on your prettiest dress... and I'll take you dancing at the Tick Tock all night long, till the roosters crow.
Bak ne diyeceğim, bütün bunlar bitince, en güzel elbiseni giy, ben de seni Tik Tak'a götüreyim, bütün gece boyunca dans etmek için, horozlar ötene kadar.
I have a date with the lady at the Tick Tock.
Bu bayanla Tik Tak'ta bir randevum var.
Since dad's been away on business, everybody's tense- - Grandpa, mama- - everybody who comes to our house they all shake their heads, tick-tock, like a clock.
Babam iş gezisine gittiğinden beri herkes ; dedem, annem evimize gelen herkes tik-tak saat gibi başlarını sallayıp duruyor.
Tick-tock.
Tik-tak.
Tick-tock, tick-tock, tick-tock, tick-tock, tick-tock!
Tik-tak, tik-tak, tik, tak!
Each one ticked its last tock, and now all is well.
Hiçbirisi çalışmıyor, artık sorun yok.
Tick-tock, tick-tock Hook's afraid of an ordinary clock!
Tik-tak, tik-tak. Hook, saatlerden korkar!
Time draws nearer with each ticking tock.
Zaman her tik takla daralıyor.
Tick-tock, tick-tock, tick-tock.
Tik tak... tik tak... tik tak...
Tick-tock, tick-tock, tick.
Tik, tak, tik, tak.
A gold tick-tock!
Altın bir tik tak!
Because that, like a Jack thou keep'st the stroke, tick-tock betwixt your begging and my meditation.
Çünkü akılsız bir sarkaç misali bir yakararak, bir düşüncelerime vurup durarak zaman tutuyorsunuz.
Tick-tock. I am not in the giving vein to-day.
Bugün hiçbir şey verecek hâlim yok.
Tock.
Tak.
Tick, tock, tick, tock.
Tik, tak, tik, tak.
You're between seconds... lost in the infinite possibilities between tick and tock.
Saniyelerin tikle tak arasındaki sonsuz ihtimallerin arasındasın.
Tock...
Tak- -
Tick, tock, tick, tock, tick...
Tik, tak, tik, tak, tik- -
But closer to tick or closer to tock?
Ama tike mi daha yakınsın, taka mı?
Tock, you're dead.
Tak, öldün.
The only way out is to surrender to tock.
Çıkmanın tek yolu "tak" a teslim olmak.
You must lay down the burden of life, both of you... and surrender yourself to tock.
İkiniz de hayatın getirdiği yüklerden kurtulmalı, ikiniz de "tak" a teslim olmalısınız.
CAROLINE : Tick, tick, tock, high noon approaches.
Zaman yaklaşıyor,
Oh, well, tick-tock.
Peki, tik-tak.
Clockwise or anti-clockwise. Tick-tock, tock-tick.
Saat yönünde ya da ters yönde.
Tsk. Isn't time a terrible thing, Alice? Tick-tock.
Zaman ne kadar kötü değil mi, Alice?
I just want you to know what the tick-tock is.
Yalnızca ne olduğunu bilmeni istedim.
Tick-tock.
Haydi, duyalım.
ick-tock.
Tik tak.
Tick-tock, tick-tock, the mouse ran out the clock, motherfucker.
Tik-tak, tik-tak, süren doluyor pislik herif.
Tick-tock.
Tik-tak...