Tonnes Çeviri Türkçe
212 parallel translation
It helps to hold up their great weight. They weighed about forty tonnes.
Bu onların dev bedenlerini destekliyordu, çünkü yaklaşık kırk ton geliyordu!
I have packed two tonnes of barbed wire and I have forgotten the stakes, sorry!
2 ton dikenli teli yükledim ama kazıkları unutmuşum, üzgünüm!
Thousands of tonnes of it are being washed away every year.
Binlerce tonu her sene sürüklenip gidiyor.
In 1905, the "La Galand" vessel was transporting tonnes of glycerine.
1905 de, "La Galand" buharlı gemisi tonlarca gliserin taşıyordu.
The factory will produce32,000 tonnes of nitrates annually for agricultural use
Fabrika günde 32.000 ton tarım amaçlı... nitrat üretecek.
Inertial mass of the moon is decreasing to 2.5 million tonnes. It is working.
Ayın eylemsiz kütlesi yaklaşık 2.5 milyon tona azalıyor.
We agreed to ease the milk surplus of Eastern Europe by buying 17,000 tonnes of milk from them.
Doğu Avrupa'nın süt fazlalığını azaltmak için onlardan 17 bin ton süt almayı kabul etmiştik.
Liopleurodon - at 150 tonnes, Liopleurodon - at 150 tonnes, it is the largest and most powerful carnivore ever to live on the planet.
Liopleurodon - 150 tonluk cüssesiyle, en büyük ve en güçlü etoburdu, bu gezegende yaşamışlar içinde.
At seven tonnes, Ankylosaurus are so heavily armoured that even their eyelids are hardened.
7 tonluk ağarlığıyla, Ankylosaurus tam zırhlıdır göz kapakları bile sertleşmiştir.
A thousand tonnes of dinosaur are on the move.
Binlerce ton dinozor hareket halinde.
But this time, it is a larger European species, up to three tonnes apiece.
Ancak bu kez, daha büyük olan Avrupa türleriyle, her biri üç tona ulaşabilen.
Their size is the key to their success, and at four tonnes, they are simply too big to be threatened.
Boyutları onları başarıya götüren etkendi, ve 4 ton olduklarından, tehdit edilmek için fazla büyüktüler.
Each adult weighs about 3 tonnes and can pluck food from branches several metres off the ground.
Her yetişkin ortalama 3 ton ve yerden metrelerce yukarıdaki yaprakları koparabiliyor.
She is now 12 metres long and weighs over 5 tonnes.
Şu an 12 metre boyunda ve 5 ton ağırlığında.
These adults weigh over 70 tonnes, making them the largest land animals that have ever existed.
Bu yetişkinler 70 tondan ağırlar, bu da onları varolmuş en büyük kara hayvanları yapıyor.
Thousands of tonnes were scooped up for the market, and sold around the world,
Pazar için binlerce ton balık denizden kepçelerle çıkarılmış ve dünyanın dört bir yanına satılmıştır.
It's a huge market and some 30,000 tonnes of reef fish come into Hong Kong every year,
Muazzam bir pazar ve Hong Kong'a her yıl 30 bin ton kadar resif balığı giriyor.
The United Nations tells us that up to 30 million metric tonnes a year are caught and then thrown overboard dead or dying.
Birleşmiş Milletler bize yılda 30 milyon tona varan miktarda avlandığını sonra ölüyken veya can çekişirken denize atıldığını söylüyor.
Hundreds of thousands of tonnes of young fish are discarded every year, fish that would otherwise grow to become an important and valuable source of protein,
Yüz binlerce ton yavru balık her yıl yok ediliyor. Oysa ki bu balıklar büyüse önemli ve değerli birer protein kaynağına dönüşeceklerdir.
They catch over a thousand tonnes of prawns a year,
Her yıl bin tonu aşkın karides avlıyorlar.
More than half a million tonnes of prawns are produced a year, nearly all of which are exported,
Yılda yarım tondan fazla karides üretilmektedir ve bunların neredeyse hepsi ihraç edilmektedir.
The centre of the star collapses in on itself, billions of tonnes of star stuff crushed smaller and smaller, until the whole star is squeezed to a single microscopic point.
En kolay değişecek olan da Mars'ın kendisi. Gezegen mühendisleri fikridir bu.
A fully-grown male stands over seven metres tall and weighs in at 15 tonnes.
Tam yetişkin bir erkek, 7 metre boya ve 15 ton ağırlığa ulaşır.
When 30 tonnes'worth of Indricothere fight, the forces involved are bone-shattering.
30 tonluk Indrocatır'larin dövüşü, kemikleri kıran güç içerir.
And now there is 14 tonnes of angry Deinotherium between him and his mother.
Ve şimdi onunla annesi arasında 14 tonluk kızgın bir Daynafirium var.
At least a million tonnes of fish floundering out of the water
En az bir milyon ton balık, bata çıka sudan çıkar -
0ne thousand million tonnes of animals travel up from the dark zone into richer, shallower water every night.
Bir milyar ton hayvan her gece karanlik kusaktan yukariya daha zengin ve daha sig olan suya dogru yol alir.
0n a single reef, they can produce tonnes of it every year.
Tek bir resif bunlardan yılda tonlarca üretebilir.
One thousand million tonnes of animals travel up from the dark zone into richer, shallower water, every night.
Bir milyar ton hayvan her gece karanlık kuşaktan yukarıya daha zengin ve daha sığ olan suya doğru yol alır.
A blue whale, 30 metres long and weighing over 200 tonnes.
30 metre uzunluğundaki ve 200 ton ağırlığındaki mavi balina.
One thousand million tonnes of sea creatures ascend from the deep ocean to search for food near the surface.
Bir milyar tonluk deniz canlıları, yüzeye yakın yerlerde yiyecek aramak için okyanusun derinliklerinden çıkar.
Just one school was estimated to contain animals that weigh around 4,000 tonnes.
Sadece bir balık sürüsünün yaklaşık 4,000 ton ağırlığında hayvan içerdiği tahmin edilmektedir.
It's fourteen metres long and twenty tonnes in weight and has an appetite to match.
14 metre uzunluğunda, 20 ton ağırlığında ve iştahı da buna uygun.
Indeed, a single large piece of flotsam can be the reason why several square miles of open ocean, instead of being empty, will support a fish population of hundreds of tonnes.
Denizde yüzen büyük bir parça okyanusun birkaç mil karesinin boş kalmasındansa yüzlerce tonluk balık nüfusunu desteklemesinin nedeni olabilir.
Every hour it filters a thousand tonnes of seawater through its gills.
Her saat 1,000 ton deniz suyunu solungaclariyla süzer.
Every winter, 500 million tonnes of adult herring seek shelter in these deep waters.
Her kis 500 milyon ton ergin ringa, bu derin sularda barinacak yer arar.
At seventy tonnes - the second largest animal on earth, but so beautifully streamlined that it is the fastest of the great whales
70 ton ağırlıklarıyla Dünya'daki en büyük ikinci hayvandırlar ama aerodinamik açısından balinaların en hızlısıdırlar.
In just six hours, one hundred billion tonnes of water will flow out of the bay The sea level falling by as much as 15 metres and exposing vast tracts of mud... and sand
Sadece altı saat içinde, 100 milyar ton su körfezden çekilecek deniz seviyesi 15 metreye kadar düşecek ve çamur ile kumdan oluşmuş geniş bir alan ortaya çıkacak.
BIG RED WIG AND TONNES OF JEWELRY AND GAUDY CLOTHES.
Kocaman kırmızı bir peruk, bir yığın mücevher ve şatafatlı kıyafetler...
WE'VE GOT TONNES MORE.
Çok çeşidimiz var. Hadi gelin.
Bats are so numerous and so voracious that the individuals in this one cave below me eat 120 tonnes of insects every night.
Yarasalar o kadar kalabalık ve iştahlı ki, aşağıdaki tek bir mağaranın sakinleri her gece 120 ton böcek yiyor.
She could haul a million metric tonnes at warp 4.5.
O bir milyon metrik tonu Warp 4,5 de çekebilir.
JEN SAID THAT TED AND EMMETT'S NEW HOUSE HAS TONNES OF CURB APPEAL.
Jen, Ted ve Emmett'in evlerinin harika bir görselliği olduğunu söyledi.
At over five tonnes, a mammoth is an incredible adversary, but the hunters have a plan.
Beş tondan fazla ağırlığıyla, mamut çok zor bir hedef. Ancak avcıların bir planı var.
It only beats five or six times a minute, but it drives ten tonnes of blood through a million miles of blood vessels.
Dakikada sadece 5 veya 6 kere çarpar ama 10 ton kanı 1.6 milyon kilometre damar içinde pompalar.
With one sideways gulp, it takes in tonnes of krill-filled water.
Tek bir yudumda bir ton krilli su alır.
A city this size produces around 10,000 tonnes of waste a day.
Bu boyutta bir şehir günde yaklaşık 10 bin ton atık üretir.
But this attitude, tonnes of ideals and principles... who'll suffer all this?
Ama bunca ideal ve prensibe kim katlanır ki?
Because you spend half of your lives scrawling tonnes of chalk dust, across miles of blackboard.
Hayatınızın yarısını karatahtanın başında tonlarca tebeşir tozu yutarak geçirdiğiniz için
She'll carry at least an extra 10 tonnes on her back.
Ekstradan bir 10 tonu sırtında taşıyacak.
6 billion tonnes of it.
Alti milyar ton.