Trent Çeviri Türkçe
1,608 parallel translation
Mmm, that's my Trent.
Evet. Trent.
Trent.
Trent.
Trent?
Trent?
Trent... you are not gonna say the wrong thing Or scare me away.
Trent, yanlış bir şey söyleyip beni kaçıramazsın.
Trent...
Trent.
Trent rabner was faithful to his wife until she died.
Trent Rabner eşi ölene dek ona sadıktı.
Two-way street, Trent.
O da benim dostum Trent.
I suspect Trent is to blame for this betrayal.
- Bu ihanetin suçlusu Trent herhalde.
Trent?
- Trent mi?
Maybe it was Trent Kort.
Belki Trent Kort yaptı.
Oh, we're taking tips from Trent Kort.
Trent Kort'tan ihbar alıyoruz demek.
Trent Kort's been benched.
Trent Kort görevden alınmış.
Trent Kort shows up bearing gifts.
Trent Kort hediyeler dağıtıyor.
Trent Kort does not gain anything by leaking information, Leon.
Trent Kort bilgi sızdırarak bir şey kazanamaz, Leon.
Please don't tell me we're making Trent Kort a very rich man.
Lütfen Trent Kort'u zengin ettiğimizi söyleme.
Trent Kort, CIA.
Trent Kort. CIA.
Uh, Trent, are you okay?
Trent, sen iyi misin?
Trent!
Trent!
Trent?
Trent.
Trent!
- Trent!
Why is Bart's name next to Trent Reznor and the...?
Neden Bart'ın ismi Trent Reznor ve Klauses'ların yanında?
Dicky Trent.
Dicky! Dicky Trent.
Let's pop it in the post, sit back and see what does our Mr. Trent.
Postaya at ve bekle. Bakalım bizim Bay Trent ne yapacak?
"Dear Mr. Trent, sorry to miss you at the inquest."
Sayın, Bay Trent. Otopside görüşemediğimize üzüldüm.
Any news from Trent, anything?
- Trent'ten bir haber falan var mı?
- Any news from Mr. Trent?
Merhaba. Bay Trent'ten haber var mı?
Trent, of course.
- Kimi, hayatım? Trent'i tabii.
Maybe Trent will be there, or Evans.
Belki Trent veya Evans da oradadır.
Interesting. Our Mr. Trent, or whoever called himself Mr. Trent, knew Carstairs'last words as well, of course.
Bizim Bay Trent veya kendisine Bay Trent diyen her kimse Bay Carstairs'in son sözlerini o da biliyordu tabii.
Yes, we wrote Trent, but Trent is Evans, and Evans is dead.
Evet, Trent'e yazmıştık. Ama Trent, Evans'tı ve Evans da öldü?
I'm sure you were an excellent Mr. Trent, at the inquest about your "cousin", Mr. Carstairs.
Kuzenin Bay Carstairs'in ölümüyle ilgili soruşturmada çok iyi bir Bay Trent oynadığından eminim.
- I hear there's water in the Trent.
- Ben Tren'de su olduğunu duydum.
{ \ And } Put guards on all the roads to the River Trent. Any water in there is now requisitioned by me... for the good of the nation.
Trent nehrine giden bütün yollara muhafızlar koyun nehirdeki bütün sular artık ülkenin iyiliği için benim himayemde.
Trent's water is requisitioned by the Crown.
Trent'in suyu Kral'ın himayesinde.
Does it matter when they're named Alice, Liz, or Trent?
İsimleri Alice, Liz, Trent olunca da mı?
It seems likely that they had originally planned to hold a line here, along the River Trent, to block our advance southwards.
Görünen o ki, başlangıçtaki planları buradaki Trent Nehri boyunca hattı tutmak ve güneye doğru ilerleyişimizi bloke etmekti.
You're back again, Mr. Trent.
Tekrar geldiniz, Bay Trent.
Randall Trent, 73 Austin Street.
Randall Trent, 73 Austin Sokağı.
Back off, Trent.
Geri çekil, Trent.
Well, now--now we don'trent out the space for filmingon the weekends.
Mekanı haftasonları film şirketlerine vermeyiz.
I'm here to see you, Trent.
Seni görmek için geldim, Trent.
Trent Wellesley?
Trent Wellesley?
Trent, perhaps you should take this conversation elsewhere?
Trent, başka yerde konuşsanız daha iyi olur.
Who are you talking about, Trent?
- Kimden bahsediyorsun, Trent?
Your nephew Trent said that he saw her hitting on you the whole night.
Kuzeniniz Trent, kızın bütün gece size asılışını gördüğünü söyledi.
Well, that's Trent for you.
Trent işte.
Trent!
Trent mi?
Would love to see this lad's face when he reads it.
Bunu okuduğunda Trent'in yüzünü görmek isterdim.
What about Trent?
Trent ne oldu?
Trent?
Trent mi?
- No.
Eğer yapmazsan, Isle of Wight Festivali'nde Terence Trent D'Arby ile aranızda olanları herkese anlatırım. - Hayır.